"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

9. Zeyd b. Sabit

Bize Yahya b. İsa er-Remli haber verdi; dedi ki: Bize el-Ameş haber verdi. O Sabit b. Ubeydden, o da Zeyd b. Sabitten şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah bana, dedi ki: “Bana bazı insanlardan mektuplar geliyor. Başkasının okumasını istemiyorum. Sen İbranice (veya “Süryanice”) yazıyı öğrenebilir misin?” dedi. Ona, “Evet!” dedim. “On yedi gecede öğrendim.” dedi. Bize Muhammed b. Muaviye en-Nisaburi haber verdi; dedi ki: Bize Abdurrahman b. Ebüz-Zinad haber verdi. O babasından, o Harice b. Zeydden, o da Zeyd b. Sabitten şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah Medineye gelince bana, “Yahudi yazısını öğren! Vallahi ben mektuplarımda Yahudilere güvenemiyorum.” dedi. Bunun üzerine yarım aydan az bir sürede onu öğrendim. Bize İsmail b. Eban el-Verrak haber verdi; dedi ki: Bize Anbese b. Abdurrahman el-Kureşi haber verdi. O Muhammed b. Zazandan, o Ümmü Saddan, o da Zeyd b. Sabitten şöyle dediğini rivayet etti: Resulallahın yanına girdim. Bazı eşyalarını arıyordu. Bana, “Kalemi kulağının arkasına koy. Unutan için iyi hatırlatmadır.” dedi. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan haber verdi. O Halid el-Hazzadan, o Ebu Kılabeden, o Enes b. Malikten, o da Peygamberden şöyle dediğini rivayet etti: “Ümmetimin feraizi /miras ilmini en iyi bileni Zeyddir.” Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Vüheyb haber verdi; dedi ki: Bize Halid el-Hazza Ebu Kılabeden, o Enes b. Malikten, o Resulallahtan şöyle dediğini rivayet etti: “Ümmetimin en iyi feraiz bileni Zeyd b. Sabittir.” Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Abdülhamid b. İmran b. Ebu Enes haber verdi. O babasından, o da Süleyman b. Yesardan şöyle dediğini rivayet etti: Ömer ve Osman kadılıkta, fetvada, feraizde ve kıraatta Zeyd b. Sabite kimseyi tercih etmezlerdi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi. O Musa b. Ali b. Rebahtan, o da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Ömer b. el-Hattab Cabiyede bir hutbe irad ederek dedi ki: “Kim feraizi sormak istiyorsa Zeyd b. Sabite gitsin.” Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Abdülvahid b. Ziyad haber verdi; dedi ki: Bize el-Haccac b. Ertat haber verdi. O da Nafiden şöyle dediğini rivayet etti: Ömer b. Hattab Zeyd b. Sabiti kadı olarak tayin etti ve ona maaş bağladı. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Cariye b. Ebu İmran haber verdi. O Abdurrahman b. el-Kasımdan, o da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Ömer, her seferde (veya “sefere çıktığında”) yerine Zeyd b. Sabiti vekil bırakırdı. Ömer insanları memleketlere dağıtırdı. Onu ise mühim işlerde görevlendirirdi. Kendisinden tanınmış adamları görevlendirmesi istenirken, “Ya Zeyd b. Sabit?” dendiğinde onlara, “Zeydin mevkiini bilmiyor değilim. Ancak şehrin ahalisi başkalarında bulamadıklarını Zeydde buldukları için ona ihtiyaçları var.” derdi. Bize Muhammed b. Ömer, haber verdi; dedi ki: Bize Muhammed b. Müslim b. Cemmaz haber verdi. O Osman b. Hafs b. Ömer b. Halde ez-Zürakiden, o ez-Zühriden, o da Kabisa b. Züeyb b. Halhaleden şöyle dediğini rivayet etti: Zeyd b. Sabit Medinedeki ikametgahında, Ömer, Osman ve Ali döneminde ve ondan sonra da beş yıl kadılıkta, fetvada, kıraatte ve feraizde reisti. Muaviye 40 yılında velayete geçince -45 yılında vefat edinceye kadar- aynı şekilde devam etti. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Rezin Beyyaür- Rumman haber verdi. O da eş-Şabiden şöyle dediğini rivayet etti: İbn Abbas, Zeydin atının üzengisini tutarak “alimlere ve büyük insanlara böyle davranılır.” dedi. Bize Muhammed b. Abdullah el-Ensari haber verdi; dedi ki: Bize Muhammed b. Ömer haber verdi. O Ebu Selemeden, o da İbn Abbastan şöyle rivayet etti: İbn Abbas, Zeydin atının üzengisini tuttu. Zeyd ona, “Ey Resulallahın amcazadesi! Yapma, çekil!” dedi. İbn Abbas “İşte biz alim ve büyüklerimize böyle davranırız.” dedi. Bize Affan b. Müslim, Vehb b. Cerir b. Hazim ve Ebül-Velid Hişam b. Abdülmelik et-Tayalisi haber verdiler; dediler ki: Bize Şube rivayet etti: Ayrıca bize el-Fadl b. Dükeyn ve el-Hasan b. Musa haber verdiler; dediler ki: Bize Züheyr b. Muaviye haber verdi. Hepsi Ebu İshaktan, o da Mesruktan şöyle dediğini rivayet etti: Medineye geldim ve Resulallahın ashabını sordum. Zeyd b. Sabitin ilimde derinleşenlerden (er-Rasihune fil-ilm) olduğunu gördüm. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana ed-Dahhak b. Osman anlattı. O da Bükeyr b. Abdullah b. el-Eşecden şöyle dediğini rivayet etti: Said b. el-Müsseyyeb kadılık ve fetva bilgisinin büyük bir kısmını, Zeyd b. Sabitten alırdı. İbn el Müseyyebe, Medinede olmayan Resulallahın ashabından ve başkalarından gelen her mühim hüküm veya fetvada mutlaka, “Bu hususta Zeyd b. Sabit ne diyor, ona bakalım. Zeyd b. Sabit kendisinden önce verilmiş hükümlerde arkadaşları içerisinde en iyi bileni, önüne gelen ve hakkında herhangi bir şey duyulmamış meselelerde en isabetli görüş sahibiydi.” derdi. Sonra İbnül-Müseyyeb şöyle der: Her hangi bir konuda Zeyd b. Sabite ait bir söz bulunur da şarkta ve garpta üzerinde ittifak edilmemiş ya da bir hüküm olarak Mısırda onunla amel edilmemiş olması mümkün değildir. Bize Zeydden başka kimselerden hadisler ve ilimler geliyor, ama insanlar arasında bununla ne amel edeni, ne de bu insanlardan, kendi yanlarında bulunan kimselerin hükmüyle amel eden birini gördüm. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Bekir b. Ebu Sebre haber verdi. O Musa b. Meysereden, o da Salim b. Abdullahtan şöyle dediğini rivayet etti: Zeyd b. Sabit vefat ettiğinde İbn Ömerle beraberdik. Ona, “Bugün insanların alimi öldü.” dedim. İbn Ömer, “Bugün Allah rahmet etsin. Gerçekten Ömer döneminde insanların alimi ve abidi idi. Ömer diğer alimleri çeşitli memleketlere gönderip kendi görüşleriyle fetva vermelerini yasaklamıştı. Ama Zeyd b. Sabiti Medinelilere ve başkalarına (yani dışarıdan gelen başka kimselere) fetva vermek için Medinede bırakmıştı.” Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi ve Hallad b. Yahya haber verdiler; dediler ki: Bize Süfyan b. İsmail haber verdi. O da eşŞabiden şöyle rivayet etti. Mervan, Zeyd b. Sabit için örtünün arkasında bir adam oturttu. Sonra onu çağırıp oturttu. Ona sorular soruyor; (adamları da) cevaplarını yazıyorlardı. Zeyd onlara baktı; sonra, “Ey Mervan! İhanet mi? Ben kendi görüşümü söylüyorum.” dedi. Bize Hevze b. Halife haber verdi; dedi ki: Bize Avf haber verdi; dedi ki: Bana İbn Abbasın Zeyd b. Sabit defnedildiğinde onun mezarına işaret ederek şöyle dediği haberi ulaştı: “İşte ilim böyle kaybolur. Başkasının bilmediğini bilen kişi ölür ve onunla olan onunla gider.” Bize Hişam Ebül-Velid et-Tayalisi haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Avane haber verdi. O da Katadenin şöyle dediğini rivayet etti: Zeyd b. Sabit ölüp defnedilince İbn Abbas, “İşte ilim böyle kaybolur.” dedi. Bize Kesir b. Hişam, Affan b. Müslim, Yahya b. Abbad ve Musa b. İsmail haber verdiler; dediler ki: Bize Hammad b. Seleme haber verdi. O da Ammar b. Ebu Ammardan şöyle dediğini rivayet etti: Zeyd b. Sabit vefat edince İbn Abbasın yanında köşkün gölgesinde oturduk. İbn Abbas şöyle dedi: “İşte ilmin kaybolması böyle olur. Bugün çok ilim defnedildi.” dedi. Bize arim b. el-Fadl haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd haber verdi. O da Yahya b. Saidden şöyle dediğini rivayet etti: Zeyd b. Sabit vefat ettiğinde Ebu Hüreyre, “Bu gün bu ümmetin alimi (hibri) öldü. Allahtan onun yerine İbn Abbası halef bırakmasını diliyorum.” dedi.