"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Resulallahın ashabından medinede fetva verenler

Bize Süfyan b. Uyeyne haber verdi. O Abdülmelik b. Umeyrden, o Ribi b. Hıraştan, o da Huzeyfe b. el-Yemandan Resulallahın şöyle dediğini rivayet etti: “Benden sonra Ebu Bekir ve Ömere iktida edin.” Bize Veki b. el-Cerrah, ed-Dahhak b. Mahled Ebu asım eş-Şeybani ve Kabisa b. Ukbe haber verdiler; dediler ki: Bize Süfyan es-Sevri haber verdi. O Abdülmelik b. Umeyrden, o Ribi b. Hıraşın bir mevlasından, o da Huzeyfeden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallahın yanında oturuyorduk. Bize, “Sizin aranızda ne kadar kalacağımı bilemiyorum. Benden sonrakilere iktida edin.” dedi ve Ebu Bekir ve Ömere işaret etti. Bize Veki b. el-Cerrah ve Muhammed b. Ubeyd haber verdiler. Onlar Salim Ebül-Ala el-Muradiden, o Amr b. Herim el-Ezdiden, o Ribi b. Hıraş ve -Resulallahın ashabından- Ebu Abdullahtan, o da Huzeyfeden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallahın yanında oturuyorduk. Bize, “Sizin aranızda ne kadar kalacağımı bilemiyorum. Benden sonrakilere iktida edin. (Ebu Bekir ve Ömere işaret etti.) Ammarın hidayetiyle hidayetlenin ve İbn Ümmü Abdın ahdine sarılın.” dedi. Bize Muhammed b. Ömer b. Vakıd el-Eslemi haber verdi. O Yahya b. Muğire b. Abdurrahman b. el-Haris b. Hişamdan, o İkrime b. Halid el-Mahzumiden, o da İbn Ömerden şöyle rivayet etti: İbn Ömere, “Resulallah döneminde kim insanlara fetva verirdi?” diye soruldu. “Ebu Bekir ve Ömer. Başkasını bilmiyorum.” dedi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Üsame b. Zeyd b. Eslem haber verdi. O Müslim b. Simandan, o el-Kasım b. Muhammedden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah döneminde Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali fetva verirlerdi. Bize Ebu Üsame Hammad b. Üsame haber verdi. O Abdullah b. el- Mübarekten, o Yunus b. Yezidden, o ez-Zühriden, o Hamza b. Abdullah b. Ömerden, o da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Resulallahın şöyle dediğini işittim: “Uyuduğum sırada bana, bir kadeh süt getirildi. Öyle içtim ki, doyduğumu tırnaklarımda (azafir) hissettim. [veya tırnaklarımda (azfar) dedi.] Sonra artanını Ömere verdim.” Ona, “Ey Allahın Resulü! bunu ne ile tevil ettin.” dediler. Resulallah , “İlimle!” dedi . Bize Muhammed b. İsmail b. Ebu Füdeyk haber verdi; dedi ki: Bize Abdurrahman b. Ebüz-Zinad haber verdi. Hufaf b. Îmanın damadı ed-Dahhak b. Osmandan, o da Hufaf b. Îmadan şöyle rivayet etti: Abdurrahman b. Avfla beraber Cuma namazını kılıyordum. Ömer hutbe okuyunca Abdurrahman b. Avf, “Senin bir muallim olduğuna tanıklık ederim.” dedi. Abdurrahman b. Ebüz-Zinad buna şaşırdı. Ona, “Ey Ebu Muhammed! Neden ona şaşıyorsun?” dedim. “Ebu Atiki babasından, o da Ayşeden şöyle hadis rivayet ederken işittim: Resulallah , “Hiç bir peygamber yok ki, mutlaka kendi ümmetinde bir veya iki muallim olmasın. Eğer ümmetimde biri olacaksa, o İbnül-Hattabdır. Hak Ömerin dilinde ve gönlündedir.” dedi. Bize İsmail b. İbrahim İbn Uleyye el-Esedi, Yezid b. Harun ve Yala b. Ubeyd haber verdiler; dediler ki: Bize Muhammed b. İshak haber verdi. O Mekhulden, o da Gudayf b. el-Haristen Ebu Zerin şöyle dediğini işittiğini rivayet etti: Resulallahın şöyle dediğini işittim: “Allah, hakkı söylesin diye Ömerin diline koydu.” Bize Abdülmelik b. Amr Ebu amir el-Akadi haber verdi; dedi ki: Bize Nafi b. Ebu Nuaym haber verdi. O Nafi İbn Ömerden şöyle rivayet etti: Resulallah “Allah, hakkı Ömerin diline ve kalbine koydu.” dedi. Bize Muhammed b. Ubeyd et-Tanafisi haber verdi; dedi ki: Bana Harun el-Berberi anlattı. O da Medineli bir adamdan şöyle dediğini rivayet etti: Ömerin yanına gitmiştim. Ne göreyim! Fukaha onun yanında çocuklar gibiydi. İlmi ve fıkhıyla onlardan çok üstündü. Bize Ebu Muaviye ed-Darir haber verdi; dedi ki: Bize el-Ameş haber verdi. O da Şakikten şöyle dediğini rivayet etti: Abdullah b. Mesud “Arap bölgelerinin tüm ilmi bir kefeye konsa ve Ömerin ilmi bir kefeye konsa Ömerin ilmi ağır basardı.” dedi. Ebu Muaviye dedi ki: el-Ameş, “Bu hadisi İbrahime anlattım.” Bana “Abdullah dedi ki: Ömerin beraberinde ilmin onda dokuzunu götürdüğünü kabul ederdik.” dedi. Bize Ebu Muaviye ed-Darir haber verdi. O el-Ameşten, o da Şimrden şöyle dediğini rivayet etti: Huzeyfe, “Sanki insanların ilmi Ömerle beraber bir çukura sıkıştırılmış gibiydi..” dedi. Bize Muhammed b. el-Fudayl b. Gazvan ed-Dabbi haber verdi. O Eşastan, o da amirden şöyle dediğini rivayet etti: İnsanlar herhangi bir konuda ihtilafa düştüklerinde, Ömerin o konuda nasıl karar verdiğine bak. O, kendisinden önce karar verilmemiş bir iş hususunda istişare etmeden karar vermezdi. Bize İsmail b. İbrahim el-Esedi haber verdi. O Eyyubden, o da Muhammedden şöyle dediğini rivayet etti: Ubeydeden dede hakkında bazı şeyler sordum. Bana, “Ondan ne istiyorsun? Ömerden bu konuda yüz mesele ezberledim.” dedi. Ona “Hepsi Ömerden mi?” dedim. “Evet! Hepsi Ömerden.” dedi. Bana Haccac b. Muhammed haber verdi. O Şubeden, o Sad b. İbrahimden, o da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Ömer, Abdullah b. Mesuda, Ebüd- Derdaya ve Ebu Zere, “Peygamberden naklettiğiniz bu hadis nedir?” dedi. [Dedi ki:] Zannedersem şöyle dedi: Vefat edene dek onları Medine dışına bırakmadı. Bize Muhammed b. Ömer el-Eslemi haber verdi; dedi ki: Bana Abdülhamid b. Cafer haber verdi. O babasından, o da Mahmud b. Lebidden şöyle dediğini rivayet etti: Osman b. Affanı minberde şöyle derken işittim: “Hiç bir kimseye Ebu Bekirin ve Ömerin döneminde işitilmemiş bir hadisi rivayet etmesi helal değildir. Resulallahın ashabı içerisinde, onun söylediklerini en iyi anlayanlardan biri olmadığım halde, benim Peygamberden hadis nakletmeme engel olan şey şudur: Bilin ki, Peygamberden şöyle duydum: “Kim benim söylemediğim bir şeyi ben söylemişim gibi söylerse, bilmiş olsun ki, ateşte yerini hazırlamıştır.”