"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Resulallahın vefatı

Bize Enes b. İyad Ebu Damre el-Leysi haber verdi; dedi ki: Bize Cafer b. Muhammedden naklen anlattılar: O da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Resulallahın vefatına üç gün kala Cebrail ona indi ve “Ey Ahmed! Allah beni sana ikram olsun diye, seni üstün kılmak için, sana özel olmak üzere gönderdi. Senden daha iyi bildiği şeyleri soruyor. Kendini nasıl hissediyorsun? diyor.” Resulallah ona, “Ey Cibril! Kendimi gamlı ve sıkıntı içinde görüyorum.” dedi. İkinci gün olunca Cebrail tekrar Peygambere inerek, “Ey Ahmed! Allah beni sana ikram olsun diye, seni üstün kılmak için, sana özel olmak üzere gönderdi. Senden daha iyi bildiği şeyleri soruyor. Kendini nasıl hissediyorsun? diyor.” dedi. Resulallah ona, “Ey Cibril! Kendimi gamlı hissediyorum Ey Cibril! Kendimi sıkıntı içinde görüyorum.” dedi. Üçüncü gün olunca Cibril, yanında ölüm meleği ve -hiçbir zaman semaya çıkmayan ve yerin 70.000 meleğinin üzerinde, her bir meleğin de 70.000 meleğin üzerinde olduğu günden beri yeryüzüne inmeyen- İsmail adında semada yaşayan bir melekle beraber, Peygambere indi. Onlardan önce Cebrail içeri girdi ve şöyle dedi: “Allah beni sana ikram olsun diye, seni üstün kılmak için, sana özel olmak üzere gönderdi. Senden daha iyi bildiği şeyleri sana soruyor. Kendini nasıl hissediyorsun? diyor.” Resulallah ona, “Ey Cibril! Kendimi gamlı hissediyorum Ey Cibril! Kendimi sıkıntı içinde görüyorum.” dedi. Sonra ölüm meleği içeriye girmek için izin istedi. Cibril, “Ey Ahmed! İşte ölüm meleği! Senden izin istiyor. Ne senden önce, ne senden sonra hiçbir insandan izin istememiştir.” dedi. Resulallah , “Ona izin ver!” dedi. Ölüm meleği içeri girdi. Resulallahın önünde durarak ona, “Ey Allahın Peygamberi! Ey Ahmed! Allah beni emredeceğin her şeyde sana itaat etmemi emrederek gönderdi. Eğer bana ruhunu almamı emredersen alırım, eğer almamamı emredersen bırakırım.” dedi. Resulallah ona, “Ey ölüm meleği! Yapar mısın?” dedi. Ölüm meleği, “Bununla emrolundum. Emredeceğin her şeyde sana itaat etmeyle emrolundum.” dedi. Cibril, “Ey Ahmed! Allah seni arzuluyor.” dedi. Bunun üzerine Peygamber, “Ey ölüm meleği! Emrolunduğun görevi yerine getir.” dedi. Cibril, “Sana selam olsun ey Allahın Resulü! Bu, yeryüzünde en son bastığım yer olacaktır. Sen benim dünyadaki gayemdin.” dedi. Resulallah hemen vefat etti. Teselli eden gelmişti. Sesi duyuyorlardı; ama şahsı göremiyorlardı. Şöyle diyordu: “Ey ev halkı! es-Selamü aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh. “Her nefis mutlaka ölümü tadacaktır. Yaptıklarınızın mükafatını kıyamet gününde alacaksınız.” Her musibete karşı Allah yardımcı olarak yeter. Başa gelen her şeye karşı Allah kafidir. Allaha güvenin; ondan ümitvar olun. Asıl bedbaht sevaptan mahrum olandır. Vesselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh.” Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize bir adam haber verdi. O Cafer b. Muhammedden, o babasından, o da Aliden şöyle rivayet etti: Alinin yanına Kureyşten iki kişi geldi. Onlara size, “Peygamberden haber vereyim mi?” dedi. “Evet! Ebül-Kasımdan haber ver.” dediler. Ali dedi ki: “Resulallahın vefatından üç gün önce Cebrail onun yanına indi.” Sonra önceki hadisin aynısını zikretti. Ali hadisin sonunda dedi ki: “Bunun kim olduğunu biliyor musunuz?” dedi. “Hayır! dediler. Ali, “Bu Hızırdı.” dedi.