Bize Yahya b. Hammad haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Avane haber verdi. O Süleymandan (yani el-Ameşten), o Abdullah b. Abdullahtan, o Said b. Cübeyrden, o İbn Abbastan şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah Perşembe günü hastalandı. İbn Abbas ağlayarak, “Perşembe günü! Sen Perşembe gününün ne olduğunu bilir misin? Resulallahın hastalığı arttı ve bana, “Bir hokka ile kağıt getirin. Size bir vasiyet yazayım ki ondan sonra ebedi olarak dalalete sapmazsınız.” dedi. Orada yanında bulunanlardan bazıları, “Resulallah can çekişiyor!” dediler. Sonra Peygambere, “İstediğini sana getirmeyelim mi?” dediler. Resulallah “Neden sonra?” dedi. Getirmelerini artık istemedi. Bize Süfyan b. Uyeyne haber verdi. O İbn Ebu Necihin dayısı Süleyman b. Ebu Müslimden, o Said b. Cübeyrin şöyle dediğini rivayet etti: İbn Abbas şöyle dedi: Perşembe günü! Sen Perşembe günü ne olduğunu bilir misin? O gün Resulallahın hastalığı şiddetlendi. “Bana kağıt ve hokka getirin. Size öyle bir vasiyet yazayım ki, ondan sonra ebediyen sapmazsınız.” buyurdu. Orada olanlar kendi aralarında tartışmaya başladılar. Halbuki bir peygamberin yanında tartışma olmaz. Dediler ki: “Onun nesi var? Sayıklıyor mu acaba? Onun durumunu anlayın.” dediler. Bunun üzerine tekrar tekrar durumunu sormaya başladılar. Bunun üzerine Resulallah , “Beni bırakın! Benim bulunduğum durum, beni davet ettiğiniz durumdan daha iyidir.” dedi ve üç şey vasiyet etti: “Arap yarımadasından müşrikleri çıkarın. Gelen heyetleri benim mükafatlandırdığım gibi mükafatlandırın.” Üçüncüsünü söylemedi. Bilemiyorum kendisi söyledi de ben mi unuttum yoksa kendisi bilerek mi söylemedi? Bize Muhammed b. Abdullah el-Ensari haber verdi; dedi ki: Bana Kurre b. Halid haber verdi; dedi ki: Bize Ebüz-Zübeyr haber verdi; dedi ki: Bize Cabir b. Abdullah el-Ensari haber verdi; dedi ki: Resulallahın vefatına neden olan hastalığı esnasında kendisinden sonra ümmeti sapmasın ve saptırmasın diye yazacağı vasiyet için hokkayla kağıt istedi. [Dedi ki]: Evde tartışmalar vardı. Ömer bir şeyler söyledi. Bunun üzerine Resulallah vasiyet yazmayı reddetti. Bize Hafs b. Ömer el-Havdi haber verdi; dedi ki: Bize Ömer b. el- Fadl el-Abdi haber verdi. O Nuaym b. Yezidden haber verdi; dedi ki: Bize Ali b. Ebu Talib şöyle haber verdi: Resulallahın hastalığı ağırlaşınca, “Ey Ali! Bana üzerine yazılacak bir deri getir. Ümmetimin benden sonra sapmayacağı şeyleri yazayım.” dedi. Vefat edip ona yetişemeyeceğimden korkarak ona, “Sahifenin bir bölümünü muhafaza ediyorum” dedim. Resulallahın başı kolumun üzerindeydi. Namaz, zekat ve köleler hakkında vasiyetlerde bulundu. Bu haldeyken ruhunu teslim etti. Ruhunu teslim ederken tavsiyelerinden biri de “Kim Eşhedu en la ilahe ilallah ve eşhedu enne Muhammeden abduhü ve Resulüh diye şehadet getirirse ateş ona haram olur.” dedi. Bize Haccac b. Nusayr haber verdi. Bize Malik b. Miğvel haber verdi; dedi ki: Talha b. Musarrif in Said b. Cübeyrden, onun da İbn Abbastan şöyle dediğini duydum: “Perşembe günü! Sen Perşembe gününün ne olduğunu bilir misin?” [Dedi ki:] İbn Abbasın yanaklarına inci gibi dökülen gözyaşlarına bakar gibiyim. “Resulallah bana, hokkayla bir kürek kemiği getirin. Size öyle bir vasiyet yazayım ki, ondan sonra ebediyen sapmayasınız.” dedi. İbn Abbas, orada bulunanlar, “Peygamber sayıklıyor.” dediler. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Hişam b. Sad anlattı. O Zeyd b. Eslemden, o babasından, o da Ömer b. el- Hattabdan şöyle dediğini rivayet etti: Resulallahın yanındaydık. Bizimle kadınların arasını ayıran bir örtü vardı. Resulallah , “Yedi ayrı kuyudan alınmış suyla beni yıkayın. Ayrıca bana divitle kalem getirin. Size bir vasiyet yazayım ki, ondan sonra asla sapmayasınız.” Kadınlar, “Resulallahın isteğini yerine getirin.” dediler. [Ömer dedi ki:] Onlara, “Susun! Sizler öyle kimselersiniz ki, Resulallah hastalanınca gözyaşınız kuruyuncaya kadar ağlarsınız. Sağlığına kavuşunca da boğazını sıkarsınız.” dedim. Bunun üzerine Resulallah bize, “Onlar sizden iyidir.” dedi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana İbrahim b. Yezid anlattı. O Ebüz-Zübeyrden, o da Cabirden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah , vefatı sırasında ümmeti sapıp saptırmaması için vasiyet yazdıracağı bir kağıt istedi. Oradakiler yanında tartışmaya başlayınca yazmaktan vazgeçti. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Üsame b. Zeyd el-Leysi ve Mamer b. Raşid haber verdiler. Onlar ez-Zühriden, o Ubeydullah b. Abdullah b. Utbeden, o da İbn Abbastan şöyle dediğini rivayet etti: Resulallahın vefatı yaklaşınca evde aralarında Ömerin de bulunduğu adamlar vardı. “Haydi, size bir vasiyet yazayım. ondan sonra kesinlikle sapmazsınız.” Ömer, “Peygambere hastalığı galip geldi. Elinizde Kuran var. Allahın kitabı bize yeter!” dedi! Evdekiler ihtilafa düşüp tartışmaya başladılar. Kimi, “Getirin Resulallah size yazsın.” diyor; kimi de Ömerin dediğini söylüyordu. Tartışmalar artıp Resulallah üzülünce onlara “Yanımdan uzaklaşın!” dedi. Ubeydullah b. Abdullah dedi ki: İbn Abbas “En büyük ayıp, tartışma ve ihtilaflarının, Resulallahın onlara vasiyet yazmasına engel olmasıdır.” diyordu. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana İbrahim b. İsmail b. Ebu Habibe anlattı: O Davud b. el-Husayndan, o İkrimeden, o da İbn Abbastan şöyle rivayet etti: Resulallah vefatına neden olan hastalığında, “Bana hokkayla kağıt getirin. Size öyle bir vasiyet yazayım ki, kesinlikle ondan sonra ebedi olarak sapmayasınız.” dedi. Bunun üzerine Ömer b. el-Hattab, “Resulallah Rumların falan falan şehirlerini fethetmeden ölmeyecektir. Ölse de biz de Beni İsrailin Musayı bekledikleri gibi onu bekleyeceğiz.” dedi. Resulallahın eşi Zeyneb, “Resulallahın size vasiyette bulunduğunu duymuyor musunuz?” dedi. Ama onlar tartıştılar. Bunun üzerine Resulallah “Yanımdan kalkın!” dedi. Onlar, Resulallahın yanından uzaklaşınca Resulallah olduğu yerde vefat etti.