"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Ebu Bekirin Kapısı Dışındaki Tüm Kapıların Kapatılması

Bize Yahya, b. Abbad, Said b. Mansur ve Yunus b. Muhammed el- Müeddib haber verdiler; dediler ki: Bize Füleyh b. Süleyman haber verdi; dedi ki: Bana Ebün-Nadr Salim anlattı. O Ubeydullah b. Huneyn ve Büsr b. Saidden, onlar da Ebu Said el-Hudriden şöyle dediğini rivayet ettiler: Resulallah insanlara bir hutbe irad ederek şöyle dedi: “Allah bir kulu, dünya ile kendi yanında bulunanlar arasında bir tercihte bulunmasını istedi. O kul da, Allahın yanında bulunanları tercih etti.” Bunun üzerine Ebu Bekir ağlamaya başladı. Kendi kendime Resulallah bize, bir kula tercih verildiğini ve o kulun bir tercihte bulunduğundan bahsettiği halde bu ihtiyarı ağlatan nedir, dedim. Meğer kendisine seçenek verilen Peygambermiş ve bunu içimizde en iyi bilen Ebu Bekir imiş. Resulallah , “Ey Ebu Bekir ağlama! Ey insanlar! Dostluğuyla ve malıyla bana en fazla güven veren Ebu Bekirdir. Eğer, ben insanlardan bir Halil edinmiş olsaydım, mutlaka, o Ebu Bekir olurdu. Lakin İslam kardeşliği ve İslam sevgisi vardır. Mescide, Ebu Bekirin kapısının dışında hiçbir açık kapı kalmasın!” dedi. Bize Kuteybe b. Said el-Belhi haber verdi; dedi ki: Bize el-Leys b. Sad haber verdi. O da Yahya b. Saidden şöyle haber verdi: Resulallah , “Bana arkadaşlığıyla ve malıyla en fazla iyilikte bulunan Ebu Bekirdir. Ebu Bekirin kapısı hariç mescide açılan şu kapıların tümünü kapatın.” dedi. Kuteybe b. Said, el-Leys b. Saddan, o da Muaviye b. Salihden rivayetle şöyle dedi: Bazı kimseler, “Resulallah hepimizin (mescide açılan) kapısını kapattı. Sadece dostunun kapısını açık bıraktı.” dediler. Bunun üzerine Peygamber, “Ebu Bekirin kapısı için söylediğinizi duydum. Ebu Bekirin kapısı üzerinde bir nur görüyorum. Sizin kapılarınızın üzerinde ise karanlıklar görüyorum.” dedi. Bize İshak b. İsa haber verdi; dedi ki: Bize Cerir b. Hazim haber verdi. O Yala b. Hakimden, o İkrimeden, o da İbn Abbastan şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah vefatına sebep olan hastalığında başı bir hırkayla sarılı olarak çıkıp geldi. Minbere çıkıp oturdu. Allaha hamd ve senalar ettikten sonra şöyle de dedi: “Ebu Bekir b. Ebu Kuhafeden başka bana, malıyla ve canıyla güven veren hiç kimse yoktur. Eğer insanlar arasından bir Halil (dost) edinmiş olsaydım mutlaka, Ebu Bekiri Halil edinirdim. Lakin İslam kardeşliği daha üstündür. Ebu Bekirin kapısı hariç bu mescide açılan her kapıyı kapatın.” dedi. Bize Ahmed b. el-Haccac el-Horasani haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. el-Mübarek haber verdi. O Yunus ve Mamerden, onlar da ez-Zühriden rivayet etti; dedi ki: Bana, Eyyub b. Beşir el-Ensari, Resulallahın bir sahabisinden şöyle haber verdi: Resulallah gelip minbere oturdu. Teşehhütte bulundu; teşehhüdü bitirir bitirmez ilk sözü Uhud savaşında şehit olanlara istiğfarda bulunması oldu. Sonra şöyle dedi: “Allah bir kulunu dünya ile kendi yanındakini tercih etmekte muhayyer bıraktı. O kul da Rabbinin yanındakileri tercih etti.” Ebu Bekir onun ne dediğini ilk kavrayan oldu ve Resulallahın kendini kasd ettiğini anlayarak ağlamaya başladı. Resulallah ona, “Kendine gel ey Ebu Bekir! Ebu Bekirin kapısı hariç şu mescitten dışarıya açılan tüm kapıları kapatın. Herhangi bir işte dostluk eli olarak Ebu Bekirin arkadaşlığından daha üstün olanını bilmiyorum.” dedi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana ez-Zübeyr b. Musa haber verdi. O da Ebül-Huveyristen şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah Ebu Bekirin kapısı hariç mescidin tüm kapılarının kapanmasını emredince Ömer ona, “Ey Allahın Resulü! Namaza çıkacağın zaman seni görmek için şöyle bir delik açayım.” dedi. Resulallah ona, “Hayır!” dedi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Abdurrahman b. el-Hur el-Vakıfi haber verdi. O Salih b. Ebu Hassandan, o da Ebül- Beddah b. asım b. Adiden şöyle dediğini rivayet etti: el-Abbas b. Abdülmuttalib, “Ey Allahın Resulü! Neden bazı kimselerin kapısını açık bırakıp bazılarının mescide açılan kapılarını kapattın?” diye sordu. Resulallah ona, “Ey Abbas! Ben kendimden açık bırakıp kendimden kapatmadım.” dedi.