"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Resulallahın Beni en-Nadir Gazvesi

Sonra hicretten otuz yedi ay sonra, 4. yılda Rebiülevvel ayında Resulallahın Beni en-Nadir gazvesi meydana geldi. Beni en-Nadirin evleri bugün Beni Hatme Mezarlığı olarak bilinen el-Gars ve etrafındaki bölgeydi. Beni en-Nadir, Beni amirin antlaşmalılarıydı. [Dediler ki:] Peygamber, Cumartesi günü yola çıktı. Kuba Camiinde namaz kıldı. Beraberinde Ensar ve Muhacirlerden oluşan ashabı da vardı. Sonra Beni en-Nadire geldi. Onlarla Amr b. Ümeyye ed-Damrinin öldürdüğü Kilab kabilesine mensup iki kişinin diyetini ödemede kendisine yardım etmeleri konusunda onlarla konuşup yardım istedi. Bunun üzerine, “Evet, arzu ettiğini yaparız ey Ebül-Kasım!” dediler. Ancak gizlice bir araya gelerek Peygambere suikast düzenlemeye karar verdiler. İçlerinden Amr b. Cihaş b. Kab b. Besil en-Nadri, “Dama çıkar, yukarıdan onun başına bir kaya atarım.” dedi. Bunun üzerine Sellam b. Mişkem onlara, “Sakın yapmayın. Vallahi, bu yaptığınızı Allah ona bildirecektir. Kaldı ki bu yaptığınız bizimle onun arasındaki antlaşmayı bozmak anlamına gelir.” dedi. Beni en-Nadirin ihanet haberi Peygambere bildirildi. Peygamber, sanki ihtiyacını giderecekmiş gibi hemen oradan kalktı ve Medineye yöneldi. Ashabı da onun ardından yola koyuldular ve ona, “Haberimiz olmadan ayrıldın!” dediler. Resulallah onlara, “Yahudiler ihanet etmek istediler Allah bunu bana bildirdi. Bu nedenle oradan kalkıp ayrıldım.” dedi. Bunun üzerine Resulallah onlara şu emrini bildirmek üzere Muhammed b. Meslemeyi gönderdi: “Memleketimden çıkın. Burada oturmayın. Yapmak istediğiniz ihaneti yaptınız. Size on gün mühlet verdim. Ondan sonra sizden kim burada görünürse boynu vurulacaktır.” Bunun üzerine, Beni en-Nadir, kendilerine ait Zülcedrde bulunan yük develerini getirdiler. Başkalarından da develer kiraladılar. Böylece göç için birkaç gün hazırlık yapmakla geçirdiler. İbn Übey onlara şu haberi gönderdi: “Sakın kendi yurtlarınızdan ayrılmayın. Benimle birlikte kendi kavmimden ve diğer Araplardan 2.000 adam kalelerinize geleceğiz ve son ferdimiz ölünceye kadar savaşacağız. Ayrıca, Kurayza ve Gatafandan antlaşmalarınız da size yardım edecektir.” İbn Übeyin dediklerine kanarak ümitlenen Huyey, Peygambere, “Elinden geleni ardına koyma, kalelerimizden çıkmayacağız, dilediğini yap.” diye haber gönderdi. Bunun üzerine Resulallah hemen tekbirler getirdi. Müslümanlar da onun tekbirine tekbirlerle karşılık verdiler. Resulallah , “Yahudiler savaşı tercih etti.” dedi. Resulallah ashabıyla onlara doğru yürüyüp ikindi namazını Beni en-Nadir arazisinde kıldı. Sancağını Ali (r) taşıyordu. Medinede yerine vekil olarak İbn Ümmü Mektumu bırakmıştı. Peygamberi gördüklerinde ok ve taşları yanlarına alarak kalelerinin burçlarını çıktılar. Kurayza ise onlardan ayrılarak onlara yardım etmedi. İbn Übey ve Gatafan kabilesinden olan müttefikleri de onları kandırdı. Böylelikle muzaffer olacaklarından ümitlerini kestiler. Resulallah onları muhasara altına aldı. Hurmalıklarını kesmeye başladı. Bunun üzerine, “Senin ülkenden çıkarız.” dediler. Resulallah onlara, “Hayır, artık bu gün bunu sizden kabul etmem. Lakin canlarınız ve silah hariç develerin taşıyabildiği yüklerle birlikte buraları terk edin.” dedi. Yahudiler Resulallahın bu hükmünü kabul etmek zorunda kaldılar. Resulallah onları on beş gün muhasara altına almıştı. Evlerini kendi elleriyle yıkıyorlardı. Onları Medinenin dışına sürdü. Resulallah onların sürgün edilmeleri görevini Muhammed b. Meslemeye vermişti. Kadın ve çocukları bineklere bindirip ayrıldılar. Yükleri 600 deveydi. Resulallah , “Bunların kendi kavimleri arasındaki mevkileri Beni el- Muğirenin Kureyş arasındaki konumu gibidir.” Beni en-Nadir Haybere göçtü. Beni en-Nadirin sürgün edilmelerine münafıklar çok üzüldüler. Resulallah Beni en-Nadirin malları ve silahlarını teslim aldı. Bunlar sayıldığında elli zırh, elli miğfer ve 340 kılıç idi. Beni en-Nadir arazisi Resulallahın safi arazisi olarak bırakıldı. Olaylarda gerektiğinde kullanması için kendisine aitti. Humusunu ayırmadı ve kimseye herhangi bir pay vermedi. Ancak ashabından bazı kimselere bu mallardan verdi ve insanlar için bir bolluk ortamı sağladı. Bize bildirildiğine göre Muhacirlerden Ebu Bekir es-Sıddıke Hacer kuyusunu, Ömer b. el-Hattaba Cerem kuyusunu, Abdurrahman b. Avfa Sevaleyi, Suheyb b. Sinana, ed- Darratayı, Zübeyr b. el-Avvam ve Ebu Seleme b. Abdülesede el- Büveyleyi, Sehl b. Huneyf ve Ebu Dücaneye ise İbn Hareşenin malı denilen yeri verdi. Bize Muhammed b. Harb el-Mekki ve Haşim b. el-Kasım el-Kinani haber verdi; dediler ki: Bize el-Leys b. Sad haber verdi. O Nafiden, o da Abdullah b. Ömerden rivayet etti; dedi ki: Resulallah Beni en-Nadirin el-Büveyre diye bilinen hurmalıklarını yaktırdı. Allah Teala, “(Savaş gereği,) hurma ağaçlarından her neyi kestiyseniz yahut (kesmeyip) kökleri üzerinde dikili bıraktıysanız hep Allahın izniyledir.” ayetini indirdi. Bize Havze b. Halife haber verdi; dedi ki: Bize Avf haber verdi. O da Hasandan rivayet etti: Resulallah Beni en-Nadiri sürdüğünde şöyle dedi: “Gidin, bu daha ilk sürgününüzdür. Ben izinizi sürmeye devam edeceğim.”