Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Cafer er-Razi ve Hüşeym anlattılar. Onlar Husayndan, o da Ebu Malikten şöyle dediğini rivayet etti: Resulallahın eşleri ihtiyaçlarını gidermek için geceleyin dışarı çıkarlardı. O sırada münafıklar onlarla karşılaşır ve eziyet ederlerdi. Onlar bundan şikayetçi oldular. Münafıklara bu durum hatırlarılınca, “Şüphesiz ki biz bunu cariyelere yapıyoruz.” dediler. Bunun üzerine şu ayet indi: “Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına [bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman] dış örtülerini üstlerine almalarını söyle. Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur.” Bize Muhammed b. Ömer haber verdi. O Said b. Beşirden, o Katadeden, o da el-Hasandan “Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına [bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman] dış örtülerini üstlerine almalarını söyle. Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur.” ayeti hakkında şöyle dediğini rivayet etti: Medinedeki cariyelerin rahatsız edilmeleri, sefihlerin onlarla karşılaşıp kendilerine eziyet vermeleri şeklinde idi. Hür kimseler dışarı çıktığında, cariye zannedilip eziyete uğrarlardı. Bunun üzerine Allah onlara dış örtülerini üstlerine almalarını emretti. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi. O İbn Ebu Sebreden, o Ebu Sahrdan, o da İbn Kab el-Kuraziden şöyle dediğini rivayet etti: Münafıklardan bir adam, Resulallahın eşlerinin karşısına çıkıp onlara eziyet veriyordu. Bu durum kendisine söylendiğinde “Ben onları cariye zannediyordum.” dedi. Bunun üzerine Allah onlara cariyelerin giyinme tarzına muhalif giyinmelerini ve üstlerine örtülerini almalarını emretti. Bu konudaki ayet şu şekildedir: “Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur.” Bu ifade onların tanınmaları açısından daha iyidir anlamına gelmektedir. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Müslim b. Halid anlattı; dedi ki: O İbn Ebu Necihten, o da Mücahidden “Mümin erkeklere ve mümin kadınlara, yapmadıkları bir şeyden dolayı eziyet edenler…” ayeti hakkında şöyle dediğini rivayet etti. “yapmadıkları” ifadesi “işlemedikleri” anlamındadır. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi. O Ömer b. Habibden, o Salih b. Ebu Hassandan, o da Ubeyd b. Huneynden “Andolsun, ikiyüzlüler, kalplerinde hastalık bulunanlar [fuhuş düşüncesi taşıyanlar], şehirde kötü haber yayanlar [bu hallerinden] vazgeçmezlerse, seni onlara musallat ederiz [onlarla savaşmanı ve onları şehirden sürüp çıkarmanı sana emrederiz].” ayetinden “Allahın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.” ayetine kadarki vahiy için şöyle dediğini rivayet etti: Bu ayetlerle ileri gelenleriyle birlikte münafıklar tanıtılmıştır. O da ayetin “…kalplerinde hastalık bulunanlar [fuhuş düşüncesi taşıyanlar], şehirde kötü haber yayanlar…” ifadesinde zikredilenlerin hepsi münafıklardır. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi. O, Üsame b. Zeyd b. Eslemden, o da İbn Kabdan “… Münafıklar [bu hallerinden] vazgeçmezlerse” ayeti hakkında şöyle dediğini rivayet etti: Ayette zikredilenler, ileri gelenleriyle birlikte münafıklardır. “Kalplerinde hastalık olanlar” yani “şüphe olanlar” da münafıklardır.