"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Resulallahın Hanımlarına Başkalarıyla Aralarına Perde Çekmeyi Emretmesi

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Mamer anlattı. O Muhammed b. Abdullahtan, o ez- Zühriden, o da Enes b. Malikten şöyle dediğini rivayet etti: Hicabla ilgili ilk emir, Resulallahın Zeynep bt. Cahş ile gerdeğe girdiği günde oldu. Enes dedi ki: Übey b. Kab bana bu hadisi sormuştu. Resulallah Zeynep ile evlendiği günün sabahında insanları çağırıp yemek verdi. İnsanlar yemeklerini yedikten sonra bir grup orada kalıp yemekten sonra oturmaya devam ettiler. Bu işi de uzattılar. Resulallah kalkınca ben de beraber kalkıp dışarı çıktık ve o sırada Ayşenin evinin önüne gittik. Daha sonra Resulallah insanlar dağılmıştır diye evine geri dönünce ben de beraberinde döndüm. Gelip Zeynebin evine girdik. Baktık ki insanlar hala oturmakta. Bunun üzerine Resulallah evden tekrar çıktı. Ben de yine beraberinde çıktım. Yine Ayşenin evinin önüne gelmiştik. Daha sonra tekrar eve döndüğümüzde insanların hala oturduğunu gördük. Resulallah benimle kendisi arasında perde çekti. Çünkü artık hicab/araya perde çekme emri inmişti. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Yahya b. Abdullah b. Ebu Katade anlattı. O İshak b. Abdullah b. Ebu Talhadan, o da Enesten şöyle dediğini rivayet etti: Hicab emri Resulallahın Zeynep bt. Cahş ile gerdeğe girdiği hicri 5. senede geldi. O gün eşlerini bana karşı hicaba aldı(araya perde çekti). O sırada on beş yaşındaydım. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Yahya b. Abdullah b. Ebu Katade anlattı. O İshak b. Abdullah b. Ebu Talhadan, o da Enes b. Malikten şöyle dediğini rivayet etti: Hicab emri Resulallahın Zeynep bt. Cahş ile gerdeğe girdiğinde geldi. Ümmü Süleym ona taş bir küp içinde Hays yemeği hediye edince Resulallah bana, “Git Müslümanlardan kiminle karşılaşırsan çağır gelsin.” dedi. Ben çıkıp Müslümanlardan kiminle karşılaştıysam onları davet ettim. Gelenler yemeklerini yedikten sonra çıkıp gidiyorlardı. Resulallah elini yemeğe koyup dua ediyordu. Bir grup, yemeğini yedikten sonra gitmedi ve orada konuşmaya devam etti. Resulallah onlara bir şey söylemekten haya ettiği için çıkıp gitti. Onları evde, o şekilde bıraktı. Bunun üzerine Allah (c) şu ayeti indirdi: “Ey iman edenler! Yemek için çağrılmaksızın ve yemeğin pişmesini beklemeksizin (vakitli vakitsiz) Peygamberin evlerine girmeyin, çağrıldığınız zaman girin.” Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Mamer anlattı. O Ebu Osmandan, o Enes b. Malikten, o da Resulallahtan benzerini rivayet etti. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Musa b. Ubeyde anlattı. O da İbn Kabdan şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah evinden çıkınca onlar oturmaya devam ettiler. Resulallahın bundan rahatsız olduğunu yüzünden anlama imkanı yoktu. Resulallah onlardan utandığı için de elini yemeğe uzatmıyordu. Onlar bu konuda azarlandılar ve Allah (c) şu ayeti indirdi: “Ey iman edenler! Yemek için çağrılmaksızın ve yemeğin pişmesini beklemeksizin (vakitli vakitsiz) Peygamberin evlerine girmeyin, çağrıldığınız zaman girin. Yemeği yiyince de hemen dağılın. Sohbet için beklemeyin. Çünkü bu davranışınız Peygamberi rahatsız etmekte, fakat o sizden de çekinmektedir.” Allahın “zamanı gözetlemek [nazirine inah]” sözünden maksat, yemek zamanıdır. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Mamer ve Muhammed anlattılar. Onlar ez-Zühriden, o Urveden, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallahın eşleri ihtiyaçlarını gidermek için geceleyin dışarı çıkarlardı. Ömer, Resulallaha, “Eşlerini hicaba al!” dedi. Fakat bu gerçekleşmedi. Bir gece Sevde dışarı çıktı. O uzun boylu bir kadındı. Ömer yüksek bir sesle, “Ey Sevde seni tanıdık!” dedi. Ömer bunu sırf hicaba olan isteğinden dolayı yapmıştı. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Abdurrahman b. Ebüz-Zinad ve Nafi anlattılar. Onlar Hişam b. Urveden, o babasndan, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti: Ben ve Sevde hicab emrolunduktan sonra ihtiyacımızı gidermek için dışarı çıkmıştık. Ömer, Sevdeyi görünce tanıdı. Sevde oldukça uzun boylu bir hanımdı. Ömer ona “Allaha yemin olsun ki, ey Sevde bize gizli kalacak değilsin!” dedi. Sevde, Resulallaha gidip bu durumu ona haber verdi. O sırada Resulallahın elindeki bir bitki kökünden yiyiyordu. Resulallah şöyle buyurdu: “Allah size ihtiyacınız için dışarı çıkmanıza izin vermiştir.” Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize İshak b. Yahya anlattı. O Mücahidden, o da İbn Abbastan şöyle dediğini rivayet etti: Resulallahın eşlerine hicab emri Ömerin Resulallah ile beraber yemek yediği sırada elinin Resulallahın eşlerinin eline değmesiyle indi ve bunun üzerine hicab emredildi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Abdülhamid b. İmran anlattı. O Ebu Sabbah Musa b. Ebu Kesirden, o da Mücahidden benzerini rivayet eti. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Said b. Beşir anlattı. O Katadeden, o Ebu Şeyh en- Hünaiden, o da İbn Abbastan benzerini rivayet etti. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Mamer anlattı. O da ez-Zühriden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallahın eşlerinin yanına kimlerin girebildiği sorulunca neseben ve süt yoluyla mahrem olan bütün akrabaları denmiştir. “Pekiyi ya diğer insanlar?” diye sorulunca da “Resulallahın eşleri onlara karşı (perde ile) saklanırlardı ve perde arkasından onlarla konuşurlardı. O da tek bir örtüden oluşuyordu.” Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Mamer ve Muhammed anlattılar. Onlar ez-Zühriden, o Nebhandan, o da Ümmü Selemeden şunu rivayet etti: Bir defasında Ümmü Seleme ve Meymune Resulallahın yanındaydılar. Ümmü Seleme, “Hicab emrolunduktan sonra bir ara Abdullah b. Ümmü Mektum gelip Resulallahın huzuruna girdi. Resulallah “Ondan saklanın!” deyince bizler, “Ya Resulallah! O ama olup bizleri ne görüyor ne de tanıyor, öyle değil mi?” dediğimizde Resulallah “Sizler de mi amasınız, onu görmüyor musunuz?” dedi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. Cafer anlattı; dedi ki: Salih b. Keysanın şöyle dediğini işittim: Resulallahın eşlerine hicab emri, hicretin 5. senesinde Zilkade ayında indi.