[Hafsa] bt. Ömer b. el-Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza b. Riyah b. Abdullah b. Kurt b. Rezah b. Adi b. Kab b. Lüey. Annesi de Zeynep bt. Mazun b. Habib b. Vehb b. Huzafe b. Cümah olup Osman b. Mazunun kız kardeşidir. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Üsame b. Zeyd b. Eslem anlattı. O babasından, o dedesinden, o da Ömerden şöyle dediğini rivayet etti: Hafsa, Kureyşin nübüvvetten beş sene önce Kabeyi inşası sırasında dünyaya geldi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi. O Abdullah b. Caferden, o İbn Ebu Avndan rivayet etti. Muhammed b. Ömer dedi ki: Yine bize Musa b. Yakup haber verdi. O da Ebül-Huveyristen şöyle dediğini rivayet etti: Huneys b. Huzafe b. Kays b. Adi b. Sadd b. Sehm, Hafsa bt. Ömer b. el-Hattab ile evlenmişti. Onunla evli olduğu sırada Medineye hicret etti. Hicretten sonra Resulallahın Bedirden döndüğü sırada eşi vefat etti. Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan b. Hüseyn haber verdi. O ez-Zühriden, o Salimden, o da İbn Ömerden şöyle dediğini rivayet etti: Hafsa dul kalınca Ömer, Hafsayı evlenmesi için Osmana teklif etti. Fakat Osman bu teklife, “Benim kadınlara ihtiyacım yok!” şeklinde karşılık verdi. Daha sonra onu Ebu Bekire teklif edince, o da suskun kaldı. Ömer de ona kızdı. Daha sonra Resulallah onu istedi ve kendisiyle evlendi. Ömer, Ebu Bekir ile karşılaştığı bir sırada ona, “Ben kızımı Osmana teklif ettim, istemedi; sana söyledim, sessiz kaldın. Senin sessiz kalman, bana Osmanın verdiği red cevabından daha ağır geldi.” dedi. Bu sözler üzerine Ebu Bekir “Resulallah bu konuda bir şeyler söylemişti ve bu da bir sır idi. Ben bunu ifşa etmek istemedim.” dedi. Bize Yakup b. İbrahim b. Sad haber verdi. O babasından, o Salih b. Keysandan, o da İbn Şihabdan şöyle dediğini rivayet etti: Bana Salim b. Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Ömerden şunları işittiğini haber verdi: Hafsa, Resulallahın ashabından olup da Medinede vefat eden Huneys b. Huzafe es-Sehmiden dul kalmıştı. Ömer dedi ki: Osman b. Affana gittim ve “İstersen sana Hafsayı nikahlayayım.” diyerek ona Hafsa ile evlenmesini teklif ettim. Osman, “Biraz düşüneyim!” dedi. Birkaç gün sonra benimle karşılaştığında “Şimdilik evlenmemeye karar verdim.” dedi. Ebu Bekir es-Sıddık ile karşılaşınca ona, “İstersen seni Hafsa ile evlendireyim.” dedim. Ebu Bekir buna sessiz kalıp herhangi bir cevap vermedi. Onun bu tutumu bana Osmanın cevabından daha ağır gelmişti. Birkaç gün sonra Peygamber Hafsayı istedi ve onunla evlendi. Ebu Bekir ile karşılaşınca bana “Hafsayı bana teklif ettiğinde sana herhangi bir cevap vermememden dolayı belki de bana darıldın.” dedi. “Evet” dedim. Ebu Bekir, “Sana cevap vermeme engel olan şey, Resulallahın Hafsanın adını zikremiş olmasıydı. Ben de bunu bildiğimden onun sırrını ifşa etmek istemedim. Şayet Resulallah onunla evlenmekten vazgeçseydi bu durumda ben kabul ederdim.” cevabını verdi. Bize İsmail b. İbrahim haber verdi. O Yunustan, o da Hasandan şunu rivayet etti: Resulallahın kızı Osmanın eşi olup vefat etmişti. Ömer onu üzüntülü görüp Hafsayla evlenmesini teklif etti. Daha sonra Resulallaha gelip, “Osman ile karşılaştım ve içinde bulunduğu hazin durumdan dolayı Hafsayı ona teklif ettim.” deyince Resulallah, “Sana Osmandan daha hayırlı bir damat ve ona da senden daha hayırlı bir kayınpeder göstereyim mi?” dedi. Ömer, “Tabii ki ya Resulallah!” deyince Resulallah Hafsa ile evlenip Osmanı da kendi kızıyla evlendirdi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Abdullah b. Cafer anlattı. O İbn Ebu Avndan rivayet etti. Yine bana Musa b. Yakup anlattı. O Ebül-Huveyristen, o da Muhammed b. Cübeyr b. Mutimden rivayet etti. [İki rivayetin son ravileri] dediler ki: Ömer şöyle dedi: Huneys b. Huzafe vefat edince, ben Hafsa ile evlenmesi için Osmana teklifte bulundum. Fakat bunu kabul etmedi. Ben de “Ya Resulallah! Osmana bakmaz mısın? Ona Hafsa ile evlenmesini teklif ettim, fakat kabul etmedi.” diyerek bu durumu Resulallaha anlattım. Resulallah, “Allah (c) Osmanı senin kızından daha hayırlı biriyle, senin kızını da Osmanda daha hayırlı biriyle evlendirecektir.” dedi. [Son iki ravi] dedi ki: Ömer, Osmana, Resulallahın kızı olan eşi Rukayyenin ölümünden sonra teklifte bulunmuştu. Osman da o sırada Ümmü Külsum ile evlenmek istiyordu. İşte Osman bundan dolayı Ömerin teklifini reddetti. Resulallah Hafsa ile evlenip Osmanı da kendi kızı Ümmü Külsum ile evlendirdi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Ebu Bekir Abdullah b. Ebu Sebre anlattı. O da Hüseyn b. Ebu Hüseynden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah Hafsa ile Uhud savaşından önce hicretten otuz ay sonra Şaban ayında evlendi. Bize Süleyman b. Harb haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Seleme anlattı. O Ali b. Zeydden, o da Said b. el-Müseyyebden şöyle dediğini rivayet etti: Hafsa eşi öldüğü için dul kalmıştı. Osman da Rukayyenin ölmesiyle dul kalmıştı. Ömer, Osmana uğramış; o sırada onu üzüntülü görünce, “Hafsa ile evlenmek ister misin? Falancanın ölümünden dolayı iddeti doldu.” dedi. Fakat Osman herhangi bir şey söylemedi. Ömer, Resulallaha gidip durumu ona anlattı. Bunun üzerine Resulallah, “Bunun daha hayırlısı ise şudur: Beni Hafsa ile evendirirsin ve ben de Osmanı Rukayyenin kız kardeşi Ümmü Külsum ile evlendiririm.” dedi. Resulallah Hafsa ile Osman da Ümmü Külsum ile evlendi. Bize Süleyman b. Harb haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı. O Ali b. Zeydden, o da Said b. el-Müseyyebden benzerini rivayet etti. Said dedi ki: Allah (c) hepsine de daha hayırlısını seçmiştir. Resulallah Hafsa için Osmandan, Peygamberin kızı Ümmü Külsum de Osman için Hafsa bt. Ömerden daha hayırlı olmuştur. Bize Yezid b. Harun, Affan b. Müslim, Abdüssamed b. Abdülvaris ve Süleyman b. Harb haber verdiler. Onlar da Hammad b. Selemeden şöyle dediğini rivayet etti: Bize Ebu İmran el-Cevni haber verdi. O da Kays b. Zeydden şunu rivayet etti: Resulallah Hafsa bt. Ömeri boşayınca Hafsanın iki dayısı Osman ve Kudame b. Mazun, Hafsanın yanına geldi. Hafsa o sırada ağlayıp, “Resulallah beni bir kusurdan dolayı boşamadı.” dedi. O sırada Resulallah gelip Hafsanın olduğu yere girdi. Hafsa başını örttü. Resulallah dedi ki: “Şüphesiz ki Cebrail bana gelip Hafsaya geri dön! O, çok oruç tutan, çok namaz kılan biri olup senin Cennette de eşindir. dedi.” Bize Said b. amir haber verdi. O Said b. Ebu Arubeden, o da Katadeden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah Hafsayı boşayınca Cebrail gelip “Ey Muhammed! İster boşarım, ister boşamam! de. Şüphesiz ki Hafsa çok oruç tutup çok namaz kılan biridir. O senin cennetteki eşlerindendir.” dedi. Bize İsmail b. Eban el-Verrak haber verdi; dedi ki: Bize Yahya b. Zekeriyya b. Ebu Zaide haber verdi. O Salih b. Salihten, o Seleme b. Küheylden, o Said b. Cübeyrden, o İbn Abbas, o da Ömer b. el-Hattabdan şunu rivayet etti: Resulallah Hafsayı boşadı; fakat sonra ona geri döndü. Bize Osman b. Muhammed b. Ebu Şeybe haber verdi; dedi ki: Bize Hüşeym haber verdi; dedi ki: Bize Humeyd haber verdi. O da Enes b. Malikten şunu rivayet etti: Resulallah Hafsayı boşadığında ona geri dönmesi emredilmiş ve o da geri dönmüştü. Bize Halid b. Mahled el-Beceli haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. Ömer anlattı. O Nafiden, o da İbn Ömerden şunu rivayet etti: Ömer, Hafsaya vasiyette bulundu. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan haber verdi. O Muhammed b. el-Münkedirden, o da Ebu Bekir b. Süleyman b. Ebu Hasmeden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah Hafsanın yanına girdiği bir sırada yanında eş-Şişa adında bir kadın gördü. Bu kadın karıncalardan kurtulmak için rukye yapıyordu. Bunun üzerine Resulallah ona “Bunu Hafsaya da öğret!” şeklinde emir verdi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Mahreme b. Bükeyr anlattı. O da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah Hafsayı boşamaya meyletmiş ve bunu birisine de söylemişti. Bunun üzerine Cebrail gelip, “Şüphesiz ki Hafsa, çok oruç tutan, çok namaz kılan saliha bir kadındır.” dedi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi. O İbn Ebu Sebreden, o Hişam b. Hassandan, o da İbn Sirinden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah Hafsayı boşayınca Cebrail gelip şöyle dedi: “Şüphesiz ki Hafsa, çok oruç tutan, çok namaz kılan biridir.” Bunun üzerine Resulallah Hafsayı tekrar nikahına aldı. Bize Ebu Üsame Hammad b. Üsame haber verdi; dedi ki: Bize Hişam b. Urve haber verdi. O babasından, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah tatlıyı ve balı severdi. İkindi namazını kılınca hanımlarını ziyaret eder, yanlarında otururdu. Bir defasında Hafsanın yanına gitti ve normal kaldığı süreden daha fazla kaldı. Ben bunun sebebini araştırınca bana Hafsanın kabilesinden bir kadının ona bir tulum bal hediye ettiğini ve onun da bu baldan Resulallaha içirdiği söylendi. Bunun üzerine, “Allaha yemin olsun ki, Resulallaha bir oyun edeceğim!” dedim ve bunu Sevdeye söyledim. Sevdeye “Şayet Resulallah sana gelir de sana yaklaşırsa ona, “Ya Resulallah! Meşe ağacı zamkı mı yedin?” diye sor. O da sana “Hayır!” diyecek. Sen de “Ağzındaki bu kötü koku da nedir?” diye sorarsın.” dedim. Resulallah üzerinde kötü koku bulunmasından son derece rahatsız olurdu. Resulallah sana “Hafsa bana bal içirdi.” diyecek. Sen de “Herhalde o balı yapan arı meşe ağacından emmiş.” dersin. Ayşe, Safiyyeye de aynı şeyi söylemesini tenbihledi. Sevde bu konuda şunları anlatır: Resulallah yanıma girdiğinde Allaha yemin olsun ki, kapıda gözüktüğünde az kalsın senin bana tenbihlediğin oyunu [tuzağı] ona açıklayacaktım. Ama söylemedim. Bana yaklaştığında, “Ey Allahın Resulü! Meşe ağacı zamkından mı yedin?” diye sordum. O da “Hayır!” cevabını verince ben de “O halde bu üzerindeki koku da nedir?” dedim. Resulallah “Hafsa bana bal içirdi.” cevabını verdi. Ben de “Herhale o balı yapan arı meşe ağacından emmiş.” dedim. Benim yanıma girdiğinde ben de aynı şeyi söyledim. Sonra Safiyyenin yanına gitti. Safiyye de aynı şeyi söyledi. Hafsanın yanına gittiğinde Hafsa ona, “Ya Resulallah! Sana ondan tekrar içireyim mi?” diye sorunca Resulallah “Ona ihtiyacım yok!” dedi. Sevde o sırada “Sübhanallah! Allaha yemin olsun ki, Resulallahı ondan mahrum ettik.” deyince, ben de [Ayşe] ona “Sesini çıkarma!” dedim. Bize Müslim b. İbrahim haber verdi; dedi ki: Bize Cüveyriye b. Esma anlattı. O da Nafiden şöyle dediğini rivayet etti: Hafsa oruçlu iken ruhunu teslim etti. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Resulallah Hafsaya seksen vesk arpa tahsis etmiştir. Bunun buğday olduğu da söylenmiştir. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Mamer anlattı. O ez-Zühriden, o Salimden, o da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Hafsa öldüğünde o sırada namazını Medine valisi olan Mervan b. el-Hakem kıldırmıştı. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Musa b. İbrahim anlattı. O babasından, o da Ömer ailesinin bir hanım mevlasından şöyle dediğini rivayet etti: Hafsanın yatağında bir cenaze gördüm ve namazını, cenazelerin bulunduğu yerde Mervan kıldırdı. Mervan, Baki Mezarlığına kadar cenazeye katıldı ve defin müddeti boyunca orada oturdu. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Ali b. Müslim anlattı. O Makburiden, o da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Mervanı, Ebu Hüreyre ile Ebu Said arasında Hafsanın cenazesine imamlık yaparken gördüm. Mervanı cenaze sedyesinin iki kolu arasına girmiş, Hazmoğulları evinden el- Muğire b. Şubenin evine kadar taşırken gördüm. Ondan sonra Ebu Hüreyre, el-Muğirenin evinden kabre kadar olan kısımda taşıdı. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. Nafi anlattı. O da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Hafsanın kabrine, Ömerin iki oğlu Abdullah ve asım ile Abdullah b. Ömerin Salim, Abdullah ve Hamza adındaki çocukları indiler. Muhammed b. Ömer şunu söyledi: “Hafsa, hicri 45 senesinde, Şaban ayında, Muaviye b. Ebu Süfyanın hilafeti sırasında altmış yaşındayken vefat etmiştir.”