"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

4958. Ayşe

[Ayşe] bt. Ebu Bekir es-Sıddık b. Ebu Kuhafe b. amir b. Amr b. Kab b. Sad b. Teym b. Mürre b. Lüey. Annesi, Ümmü Ruman bt. Umeyr b. amir b. Dühman b. el-Haris b. Ganm b. Malik b. Kinanedir.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Urvenin mevlası Abdülvahid b. Meymun anlattı. O da Urvenin mevlası Habibden şöyle dediğini rivayet etti:
Hatice vefat edince Resulallah çok üzüldü. Bunun üzerine Allah (c) Cibrilin elinde beşikte olduğu halde Ayşeyi gönderdi ve “Ya Resulallah! Bu senin üzüntünü giderecektir ve Haticeye halef olacaktır.” dedi ve sonra alıp geri götürdü. Resulallah Ebu Bekirin evine gider, “Ey Ümmü Ruman! Sana Ayşeye iyi bakmanı tavsiye ederim ve onu koru.” derdi. İşte bu sayede Ayşenin kendi evi içinde iyi bir değeri vardı; ancak Allahın Ayşeye dair emir buyurduğu husus hakkında da herhangi bir bilgileri yoktu. Resulallah her zaman olduğu gibi yine bir defasında Ebu Bekirin evine gittiği sırada -ki Peygamberin, Ebu Bekir Müslüman olup da hicret ettiği güne kadar evine gitmediği hiçbir günü olmamıştır- Ayşenin evin kapısının arkasında saklanmış vaziyette hüzünle ağladığını gördü. Peygamber, ona neden ağladığını sorunca, o da annesini şikayet etti. O sırada Peygamberin gözleri yaşardı ve Ümmü Rumana “Ey Ümmü Rumam! Ben sana Ayşeyi muhafaza etmeni söylememiş miydim?” diye sordu. O da “Ya Resulallah! O, benim hakkımda Sıddıka haber ulaştırıp beni kızdırıyor.” dedi. Resulallah, “Bundan sonra yapmaz.” deyince Ümmü Ruman da “Bundan sonra ben de kesinlikle onu üzmeyeceğim.” dedi. Ayşe nübüvvetin 4. yılı başlarında dünyaya geldi. Resulallah nübüvvetin 10. yılında onunla evlendi. O sıralarda altı yaşındaydı. Sevde ile evlendikten bir ay sonra onunla evlendi.
İbn Sad – Tabakat 10. Cilt Sayfa No: 112

Muhammed b. Ömer dedi ki:
“Ayşe hicri 58. yılda Ramazan ayının on yedisinde Salı gecesi, vitir namazından sonra, altmış altı yaşında vefat etti.”

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Abdurrahman b. Abdülaziz anlattı. O Abdullah b. Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazmdan şöyle dediğini rivayet etti:
Hicri 58 senesi Ramazan ayında Ebu Hüreyre, Ayşenin cenaze namazını kıldırdı. İnsanlar vitir namazını kıldıktan sonra da defnedildi.”

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize İbn Ebüz-Zinad anlattı. O Hişamdan, o babasından, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Resulallah bana, “Ey Ayşe, senin bana kızdığın ve benden hoşnut olduğun anlar bana gizli kalmaz.” deyince Ayşe “Ya Resulallah! Bunu nerden biliyorsun?” diye sordu. Resulallah, “Hoşnut olduğunuz zaman Muhammedin Rabbine yemin olsun ki diyorsun. Kızdığın anda da İbrahimin Rabbine yemin olsun ki diyorsun.” dedi. Bunun üzerine Ayşe, “Doğru söyledin ya Resulallah! O durumda senin adını söylemiyorum.” karşılığını verdi.

Bize Hişam b. Muhammed b. es-Saib el-Kelbi haber verdi. O babasından, o Ebu Salihten, o da İbn Abbastan şöyle dediğini rivayet etti:
Resulallah Ebu Bekirden Ayşeyi isteyince Ebu Bekir, “Ya Resulallah! Ben onu Mutim b. Adi b. Nevfel b. Abdümenafa söz verdim. Onu oğlu Cübeyr için düşünüyordu. Bana müsaade et onlardan Ayşe için verilen sözü geri alayım” dedi ve bunu yaptı. Sonra onu Peygamber ile evlendirdi. Ayşe bakire idi.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi. O Abdurrahman b. Ebür-Ricalden, o babasından, o da annesi Amre bt. Abdurrahman b. Sad b. Zürareden şöyle dediğini rivayet etti: Ayşenin şöyle dediğini işittim:
Resulallah benimle nübüvvetin 10. senesinde Şevval ayında, ben altı yaşındayken evlendi. Resulallah Rebiülevvel ayının on ikisinde Salı günü hicret edip Medineye geldi. Hicretin 8. ayında Şevvalde gelin oldum. Benimle gerdeğe girdiğinde dokuz yaşında idim.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Urve b. ez-Zübeyrin mevlası Ebu Hamza Meymun anlattı. O Urveden, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Ben diğer kızlarla oyun oynarken Resulallah benimle evlendi. Annem beni alarak evde tutup dışarıya çıkmama izin vermeyinceye kadar evli olduğumu bilmiyordum. O andan sonra evli olduğum hissi içime yerleşti. Annem bana bunu haber verinceye kadar da ona sormamıştım.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Abdurrahman b. Ebüz-Zinad haber verdi. O Hişam b. Urveden, o babasından, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Resulallah benimle evlendiğinde altı yaşındaydım ve benimle gerdeğe girdiğinde de dokuz yaşındaydım. Resulallahın evine girdiğimde diğer kızlarla beraber oyuncak bebeklerle oynardım. Resulallah yanımıza geldiğinde kızlar ondan çekinip saklanırlardı. Resulallah da onları benimle oynamaya teşvik ederdi.

Bize Veki b. el-Cerrah haber verdi. O Süfyandan, o İsmail b. Ümeyyeden, o Abdullah b. Urveden, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Resulallah benimle Şevval ayında evlendi ve Şevval ayında gerdeğe girdi. Resulallahın hangi hanımları onun yanında benden daha fazla kısmet sahibidirler ki? Resulallah, Şevval ayında gerdeğe girmekten hoşlanırdı.

Bize Abdullah b. Nümeyr haber verdi. O el-Eclahtan, o da Abdullah b. Ebu Müleykeden şöyle dediğini rivayet etti:
Resulallah Ebu Bekire, Ayşe ile evlenmek istediğini bildirince Ebu Bekir şöyle dedi: “Ya Resulallah! Ben Ayşeyi Mutimin oğlu Cübeyre söz vermiştim. Müsaade edersen onlardan Ayşe için verdiğimiz sözü geri alayım.” Onlardan Ayşe için verilen sözü geri aldı, onu boşadı ve Resulallah ile evlendirdi.

Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize el-Fudayl b. Merzuk anlattı. O da Atıyyeden şöyle dediğini rivayet etti:
Resulallah Ayşe ile daha o çocuk yaştayken nişanlandı. Ebu Bekir, “Ya Resulallah! Kişi kardeşinin kızıyla evlenebilir mi?” diye sorunca Resulallah “Sen benim dinde kardeşimsin.” cevabını verdi. Ebu Bekir onu bir evin eşyası miktarı değerinde bir mihrle evlendirdi ki, bu da elli dirhem kadardı. O sırada Ayşenin dadılığını yapan kadın onu almak için gittiğinde Ayşe çocuklarla oyun oynuyordu. Elinden tuttu, onu eve götürdü. Üst-başını düzeltip hazırladıktan sonra bir örtü içerisinde onu Resulallahın evine götürdü.

Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Seleme haber verdi. O Hişam b. Urveden, o babasından, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Resulallah benimle evlendiğinde altı yaşında, evine götürüldüğümde de dokuz yaşındaydım. O sırada salıncakta sallanıyordum ve oyun arkadaşlarım vardı. Oradan alındım, gerekli hazırlıklarım yapıldı ve Resulallaha götürüldüm. Yüzüm bir ipek kumaşla örtülmüştü.

Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Seleme haber verdi. O Humeyd et-Tavilden, o da Abdullah b. Abdullah b. Ubeyd b. Umeyrden şöyle dediğini rivayet etti:
Resulallah Ayşe ile evlendiğinde Haticeyi kaybetmesinden dolayı çektiği hüzünden kurtuldu.

Bize Veki b. el-Cerrah, el-Fadl b. Dükeyn ve Muhammed b. Rebia el-Kilabi haber verdiler. Onlar el-Fudayl b. Merzuktan, o da Atiye el-Avfiden şunu rivayet etti:
Ayşe kıymeti kırk dirhem kadar tutan bir mihrle evlendi.

Bize Veki haber verdi. O Süfyandan, o Ebu İshaktan, o da Ebu Ubeydeden şunu rivayet etti:
Ayşe yedi yaşındayken evlendi ve gerdeğe girdiğinde de dokuz yaşındaydı. Peygamberin vefatı sırasında da on sekiz yaşındaydı.

Bize Veki haber verdi. O Hişamdan b. Urveden o da babasından şunu rivayet etti:
Ayşe evlendiğinde altı ya da yedi yaşındaydı. Gerdeğe girdiğinde ise dokuz yaşında idi.

Bize Ebu Muaviye ed-Darir haber verdi; dedi ki: Bize el- Ameş anlattı. O İbrahimden, o el-Esvedden, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Resulallah benimle evlendiğinde dokuz yaşındaydım. Resulallahın vefatı sırasında da on sekiz yaşındaydım.

Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize İsrail anlattı. O Ebu İshaktan, o da Ebu Ubeydeden şöyle dediğini rivayet etti:
Resulallah Ayşe ile evlenirken Ayşe altı yaşındaydı. Resulallahın vefatı sırasında da on sekiz yaşındaydı.

Bize Abdülvehhab b. Ata haber verdi; dedi ki: Bize İsrail haber verdi. O Ebu İshaktan, o da Musab b. Saddan benzerini rivayet etti. Bize Ebu asım en-Nebil ed-Dahhak b. Mahled, el-Fadl b. Dükeyn ve Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdiler; dediler ki: Bize Süfyan anlattı. O İsmail b. Ümeyyeden, o Abdullah b. Urveden, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Resulallah ile Şevval ayında evlendim. Onun evine de Şevval ayında girdim. Onun hangi hanımı benden daha fazla kısmet sahibidir ki? Peygamber, Şevval ayında gerdeğe girmeyi severdi. Ebu Kasım şunları söylemiştir: “İnsanlar ilk dönemlerde Şevvalde meydana gelen veba hastalığı sebebiyle Şevvalde gerdeğe girmek istemezlerdi.”

Ebu asım dedi ki: Bize bu hadisi Süfyan, hicri 146 senesinde Mekkede Hasan b. Vehb el-Cümahinin evinde nakletti. Bize Müslim b. İbrahim haber verdi; dedi ki: Bize Cafer b. Süleyman haber verdi. O Hişam b. Urveden, o babasından, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Resulallah ben daha yedi yaşındayken benimle evlendi. Dokuz yaşındayken de gerdeğe girdi. O sıralarda kız arkadaşlarımla oyun oynuyordum. Resulallah yanımıza gelir, “Kaçmayın, oynamaya devam edebilirsiniz.” derdi.

Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Vüheyb haber verdi; dedi ki: Bize Hişam b. Urve haber verdi. O babasından, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Ben Resulallahın yanında kızlarla oyun oynardım. Kız arkadaşlarım gelir, fakat Resulallahtan çekinirlerdi. Resulallah onların benimle oynamasını teşvik eder ve onlar da benimle oynarlardı.

Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Vüheyb haber verdi; dedi ki: Bize Hişam b. Urve haber verdi. O babasından, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
“Resulallah benimle, ben daha altı yaşındayken evlendi. Dokuz yaşındayken de benimle gerdeğe girdi.” Resulallahın yanında dokuz sene kaldı.

Bize arim b. el-Fadl haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd haber verdi. O Hişam b. Urveden, o babasından, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Resulallah benimle, ben daha yedi yaşındayken evlendi. Dokuz yaşındayken de benimle gerdeğe girdi.

Bize Kesir b. Hişam haber verdi; dedi ki: Bize Cafer b. Bürkan anlattı. O da ez-Zühriden şöyle dediğini rivayet etti:
Resulallah Ayşe ile nikah akdini o altı yaşındayken kıydı. Dokuz yaşında da onunla gerdeğe girdi. Resulallahın vefatında Ayşe onsekiz yaşındaydı.

Bize Muhammed b. Humeyd el-Abdi haber verdi; dedi ki: Bize Mamer anlattı. O da ez-Zühri ve Hişam b. Urveden şöyle dediklerini rivayet etti:
Resulallah Ayşe dokuz ya da yedi yaşındayken onunla evlendi.

Bize Ahmed b. İshak el-Hadrami haber verdi; dedi ki: Bize Vüheyb haber verdi. O Ubeydullah b. Ömer b. Yezid b. Rumandan, o Urveden, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Resulallah ile sözleştiğim dönemde kızlarla oyun oynardım.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Harice b. Abdullah haber verdi. O Yezid b. Rumandan, o Urveden, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Ben kızlarla beraber oyun oynadığım bir günde Resulallah yanıma girdi ve “Bu da nedir ey Ayşe?” diye sorunca “Süleymanın atı!” dedim. O da bundan dolayı güldü.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize İsrail haber verdi. O el-Ameşten, o İbrahimden, o el- Esvedden, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Resulallah benimle evlendiğinde altı yaşındaydım. Benimle gerdeğe girdiğinde dokuz yaşındaydım. Resulallahın vefatında ise on sekiz yaşındaydım.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Musa b. Muhammed b. Abdurrahman anlattı. O Raytadan, o Amre bt. Abdurrahmandan, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşeye, “Ne zaman Resulallah ile gerdeğe girdin?” diye sorulunca şu cevabı verdi. “Resulallah Medineye hicret edince bizi ve kızlarını geride bırakmıştı. Medineye ulaştığında bize Zeyd b. Hariseyi ve beraberinde Ebu Rafii gönderdi. Onlara iki deve ve 500 dirhem de para vermişti. Resulallah bunları bir şeyler almak ve ihtiyaçları için Ebu Bekirden almıştı. Ebu Bekir her ikisiyle birlikte Abdullah b. Uraykıt ed-Diliyi, yanına da iki ya da üç deve vererek göndermişti. Abdullah b. Ebu Bekire de aile fertlerimiz olan annemi, Ümmü Rumanı, beni, ez-Zübeyrin eşi kız kardeşim Esmayı almasını emretmişti. Beraber çıktılar. Kudeyd mevkiine varınca Zeyd b. Harise 500 dirhemle üç deve satın aldı. Sonra da Mekkeden hareket ettiler. Yolda hicret için yola çıkmış olan Talha b. Ubeydullah ile karşılaştılar. Derken beraber yola çıktık. Zeyd, Ümmü Eymeni ve Üsame b. Zeydi yanına aldı. Abdullah b. Ebu Bekir de Ümmü Ruman ve iki kız kardeşiyle çıktı. Bu arada Talha da yola koyuldu. Minada el-Bid mevkiine kadar topluca geldik. O sırada annemle beraber binmiş olduğum deve başını alıp kaçtı. Annem de o anda, “Kızcağızım, gelinim!” demeye başladı. Neticede devemiz yakalandı. Allah bizi korudu. Sonra Medineye ulaştık ve Ebu Bekirin ailesiyle konakladım. Resulallahın ailesi de konakladı. O sırada Resulallah, Mescidi ve çevresine de evler inşa ediyordu. Ailesini bu evlere yerleştirdi. Biz günlerce Ebu Bekirin evinde ikamet ettik. Ebu Bekir, Resulallaha “Ya Resulallah! Eşinle gerdeğe girmene engel olan nedir?” diye sorunca Resulallah “Mihr!” diye cevap verdi. Bunun üzerine Ebu Bekir ona on iki buçuk ukıyye verdi. Resulallah bunları bize gönderdi. Resulallah işte şu anda içinde oturduğum ve Resulallahın içinde vefat ettiği bu evimde benimle gerdeğe girdi.” Resulallah Ayşenin kapısının karşısında Mescide açılan bir kapı yaptı. Ayşe şunu da aktarmıştır: “Resulallah şu evlerden birinde benim bitişikteki evde Sevde ile gerdeğe girdi. Resulallah ona gidip gelirdi.”

Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Züheyr b. Muaviye haber verdi; dedi ki: Bize Hişam b. Urve haber verdi. O Urveden, o da Ayşeden şunu rivayet etti:
Sevde kendi gününü “Günüm Ayşenindir.” diyerek onu Ayşeye bağışlamıştı. Peygamber, Ayşenin gününün yanı sıra Sevdenin gününde de onun yanına giderdi.

Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Seleme haber verdi. O Hişamdan (yani Urvenin oğlundan), o Abbad b. Hamza b. Abdullah b. ez- Zübeyrden, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Ben, Resulallaha, “Ya Resulallah! Kadınlar künyelerle isimlendirilmekteler, beni de künyelendir!” dediğimde “Seni oğlun Abdullah ile künyelendirdim.” dedi.

Bize Haccac b. Nasr haber verdi; dedi ki: Bize İsa b. Meymun haber verdi. O el-Kasım b. Muhammedden, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
“Ben Peygamberin hanımlarından on özellikle üstün tutuldum.”
Ona, “Ey Müminlerin Annesi! Bunlar nelerdir?” diye soruldu. O da şunları söyledi:
1. “İçlerinde benden başka bakire olan yoktu.
2. Benden başka anne-babası muhacir olan yoktu.
3. Allah Teala benim suçsuz olduğumu gökyüzünden bildirdi.
4. Cebrail ipek kumaş üzerine işlenmiş suretimi gökten getirip, “Onunla [Ayşe] evlen! Muhakkak ki, o senin zevcendir.” dedi.
5. Ben ve Resulallah aynı kaptan yıkandık ve bu benden başkasına nasip olmadı.
6. Resulallah namaz kılarken ben onun önünde uzanmıştım ve bunu benden başka hanımı yapmadı.
7. O, benimle iken vahiy inerdi ve bu da benden başka hanımlarına nasip olmadı.
8. Allah, onun ruhunu teslim alırken o benim kucağımda idi.
9. Gece kalma sırası bende iken vefat etti ve benim evime defnedildi.”

Bize Şebabe b. Sevvar haber verdi; dedi ki: Bize Şube anlattı. O Hakemden, o da Ebu Vailden şöyle dediğini rivayet etti: Ammar, Ayşeden bahsederek şöyle dedi:
Bizim muhakkak surette bildiğimiz şey, onun hem dünyada hem ahirette Resulallahın zevcesi olduğudur.

Bize el-Mualla b. Esed haber verdi; dedi ki: Bize Vüheyb b. Halid ve Abdülaziz b. el-Muhtardan anlattılar; dediler ki: Bize Hişam b. Urve haber verdi. O babasından, o da Ayşeden şunu rivayet etti:
Resulallah, Ayşeye, “Seni iki kez rüyamda gördüm. Bir adam seni ipek bir kumaşa sarıp gizlemiş halde getirerek, Bu senin eşindir. diyordu. Ben de kumaşı açınca o kimsenin sen olduğunu gördüm. Sonra Şayet bu Allah katından ise kabul ettim. dedim.”

Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Vüheyb b. Halid anlattı; dedi ki: O Hişam b. Urveden, o Abbad b. Hamza b. Abdullah b. ez-Zübeyrden, o da Ayşeden şunu rivayet etti:
Ben, “Ya Resulallah! Beni bir künye ile isimlendirmez misin?” diye sorunca, “Seni oğlun Abdullahın ismiyle künyelendirdim.” dedi. O, “Ümmü Abdullah” diye künye almıştı.

Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Mehdi b. Meymun haber verdi; dedi ki: Bize Şuayb b. el-Habhab anlattı; dedi ki: eş-Şabiyi Mesruktan şunu aktarırken işittim: Mesruk, Ayşe hakkında konuşunca şunu söylerdi: “O, Allah tarafından suçsuz olduğu kabul edilmiş es-Sadıka bt. es- Sıddık şöyle şöyle derdi.”
Başka kimseler de ondan “Allahın sevgilisinin sevgilisi” diye bahsederlerdi.

Bize Hişam Ebül-Velid at-Tayalisi anlattı; dedi ki: Bize Ebu Avane anlattı. O Firastan, o amirden, o da Mesruktan şunu rivayet etti:
Bir kadın Ayşeye “Ey anneciğim!” deyince Ayşe “Ben senin annen değilim, sizin erkeklerinizin annesiyim.” dedi.

Bize Hişam Ebül-Velid at-Tayalisi haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Avane anlattı. O Hişam b. Urveden, o da babasından şunu rivayet etti:
Ayşenin oynadığı bebek oyuncakları vardı. Resulallah içeri girdiğinde elbisesiyle onlardan kendini gizlerdi. Ebu Avane “çekinmesin diye” demiştir.

Bize Hişam Ebül-Velid haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Avane anlattı. O Abdülmelik b. Umeyrden, o da Ayşenin şöyle dediğini rivayet etti:
Bana verilen şeyler başka herhangi bir kadına verilmedi.
Resulallah ben yedi yaşındayken beni nikahladı.
Melek avucunun içinde benim suretimi, Resulallaha getirdi,
ben dokuz yaşındayken benimle gerdeğe girdi.
Cibrili gördüm ve onu benden başka herhangi bir kadın görmedi.
Resulallaha hanımları içinde en sevimli olan bendim.
Babam sahabe içinde Resulallahın en sevdiği kimse idi.
Resulallah benim evimde hastalandı. Onun tedavisiyle ben ilgilendim.
Ruhu teslim alınırken benden ve meleklerden başka buna kimse şahit olmadı.

Bize Hişam Ebül-Velid at-Tayalisi haber verdi; dedi ki: Bize Şerik anlattı. O Hişam b. Urveden, o babasından, o da Ayşeden şunu rivayet etti:
Sevde yaşlanınca gününü bana verdi. Resulallah bana, hem onun gününde ve hem de benim günümde gelirdi.

Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi. O İsrailden, o Ebu İshaktan, o da Humeyd b. Aribden şöyle dediğini rivayet etti:
Cemel gününde bir adam Ayşeyi tuzağa düşürmek istedi. İnsanlar bu adamın etrafında birikince Ammar, “Bu da nedir?” diye sorunca, orada bulunanlar adamın Ayşeye tuzak kurmak istediğini söylediler. Bunun üzerine Ammar, “Kes sesini rezil adam! Havlama! Sen Resulallahın sevgilisine mi tuzak kurmak istiyorsun? Şüphesiz ki o Resulallahın Cennetteki eşidir.” dedi.

Bize Ebu Bekir b. Abdullah b. Ebu Üveys haber verdi; dedi ki: Bana Süleyman b. Bilal anlattı. O Üsame b. Zeyd el-Leysiden, o Ebu Seleme el-Macişunden, o da Gıfarilerin mevlası Muhammedden şunu rivayet etti:
Ayşe Resulallaha “Hangi eşin Cennete girecek?” diye sorunca Resulallah “Sen onlardansın.” diye cevap vemiştir.

Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize İsmail b. Ebu Halid haber verdi. O da Musab b. İshak b. Talhadan şöyle dediğini rivayet etti: Resulallahın şöyle dediği haberini almıştım:
“Ölüm bana kolay gelsin diye Allah bana Cennette Ayşeyi gösterdi. Adeta onun avuçlarına bakıyor gibiydim.”

Bize Ubeydullah b. Nümeyr haber verdi; dedi ki: Bize Hişam b. Urve haber verdi. O babasından, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Oyuncak bebeklerle oyun oynardım. Kız arkadaşlarım gelir; benimle birlikte oynarlardı. Resulallahı gördüklerinde ondan çekinirlerdi. Resulallah onları içeri alır ve benimle oynamalarını sağlardı.

Bize Ebu Muaviye ed-Darir haber verdi. O İsmail b. Sümeyden, o da Müslim el-Batinden şöyle dediğini rivayet etti:
Resulallah şöyle buyurdu: “Ayşe benim Cennetteki eşimdir.”

Bize Ebu Muaviye ed-Darir haber verdi. O Hişam b. Urveden, o Abbad b. Hamzadan, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Ben Resulallaha gelip, “Ya Resulallah! Sen eşlerini künyelerle isimlendirdin, beni de bir künye ile isimlendir!” dediğimde bana “Seni kız kardeşinin oğlu Abdullah ile künyelendirdim.” buyurdu.

Bize Enes b. İyad el-Leysi haber verdi. Oda Hişam b. Urveden, o da Abbad b. Hamzadan şunu rivayet etti:
Ayşe “Ya Resulallah! Beni bir künye ile isimlendirmez misin?” diye sorunca Resulallah, “Seni oğlun Abdullah b. ez-Zübeyrin ismiyle künyelendirdim.” buyurdu.

Bize Ebu Muaviye ed-Darir haber verdi. O el-Ameşten, o Müslimden, o da Mesruktan şunu rivayet etti:
Mesruka “Ayşe feraiz [miras] konusunu iyi bilir miydi?” diye sorulunca, o da “Evet, canımı elinde bulunduran Allaha yemin olsun ki, Muhammedin ashabının yaşlı olanları ona feraizi sorarlardı.”

Bize Ebu Muaviye ed-Darir ve Muhammed b. Abdullah et-Tanafisi haber verdiler; dediler ki: Bize el-Ameş anlattı. O Müslimden, o da Mesruktan Ayşeden hadis rivayet ettiğinde şöyle dediğini rivayet etti: Bana es-Sıddıka bt. es-Sıddık, Allahın sevgilisinin sevgilisi, Allahın suçsuzluğunu belirttiği kimse rivayet etti. Bize Ebu Muaviye ed-Darir haber verdi. O el-Ameşten, o Temim b. Selemeden, o da Urveden Ayşe hakkında şunu rivayet etti:
Onun 70.000 dirhem tasadduk ettiğini gördüm. Şüphesiz ki o elbisesini de yama yapardı.

Bize Ebu Muaviye ed-Darir haber verdi. O da Hişam b. Urveden Ayşe hakkında şunu rivayet etti:
Onun 70.000 dirhem tasadduk ettiğini gördüm Şüphesiz ki o elbisesini de yama yapardı.

Bize Ebu Muaviye ed-Darir haber verdi; dedi ki: Bize Hişam b. Urve anlattı. O Muhammed b. el-Münkedirden, o da Ümmü Zerreden şöyle dediğini rivayet etti:
İbnüz-Zübeyr, Ayşeye içinde 100.000 dirhem bulunan iki harar gönderdi. Ayşe bir tabak getirilmesini istedi. O sırada oruçlu idi. O parayı insanlara dağıtmaya başladı. Akşama ulaşınca, “Ey Cariye iftarlığımı getir!” dedi. Ümmü Zerre o esnada “Ey Müminlerin Annesi! Şu dağıttığın dirhemlerden bir dirhem alıp da onunla biraz iftarlık et alamaz mıydın?” diye sorunca, o da şunu söyledi: “Bana kızma, şayet önceden hatırlatsaydın yapardım.”

Bize Esbat b. Muhammed haber verdi. O Mutarriften, o Ebu İshaktan, o da Musab b. Saddan şöyle dediğini rivayet etti:
Ömer, Müminlerin Annelerine 10.000 dirhem ata verirdi. Ayşeninkini ise 2.000 dirhem fazla yaptı. Neden böyle yaptığı sorulunca “Şüphesiz ki o Resulallahın sevgilisidir.” cevabını verdi.

Bize Veki b. el-Cerrah ve Muhammed b. Ubeyd haber verdiler; dediler ki: Bize İsmail b. Ebu Halid anlattı. O da Kays b. Hazimden şunu rivayet etti:
Amr b. el-as Resulallaha, “Ya Resulallah! Hangi insanı en fazla seviyorsun?” diye sordu. Resulallah “Ayşe!” deyince Amr, “Ben erkekleri kasdettim.” dedi. Resulallah, “Onun babası!” cevabını verdi.

Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O Firastan, o eş-Şabiden, o da Mesruktan şöyle dediğini rivayet etti:
Bir kadın, Ayşeye “Ey anneciğim!” diye seslendi. O da, “Ben senin annen değilim, sizin erkeklerinizin annesiyim.” cevabını verdi.

Bize Ebu Üsame Hammad b. Üsame haber verdi; dedi ki: Bize Hişam b. Urve haber verdi. O babasından, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Resulallah bana, “Seni iki kez rüyamda gördüm. Bana ipek bir kumaş içinde saklanmış halde getirildin ve ben de kumaşı açtığımda gizlenmiş şeyin sen olduğunu gördüm. Bana, İşte bu senin eşindir. denildi. Ben de Şayet bu, Allah katından olmuşsa kabul ediyorum. dedim.”

Bize Muhammed b. Zeyd el-Vasıti haber verdi; dedi ki: Bize Mücalid b. Said haber verdi. O amir eş-Şabiden, o da Mesruktan şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşe bana şöyle dedi: Cibrili şu hücremde at üzerinde durmuş vaziyette gördüm. Resulallah onunla konuşuyordu. Resulallah içeri girince ona “Ya Resulallah! O konuştuğun kimdi?” diye sordum. Bana “Onu gördün mü?” diye sorunca “Evet!” dedim. Kime benzediğini sorunca da “Dihye el-Kelbiye!” dedim. Bunun üzerine bana “Sen çok hayırlı bir şey gördün. O, Cebrail idi.” dedi. Çok geçmemişti ki Resulallah, “Ey Ayşe, işte Cebrail sana selam söylüyor.” dedi. Ben de “Ona da selam olsun ve kendisini ziyareti sebebiyle hayırla mükafatlandırsın.” dedim.

Bize Yezid b. Harun, Veki b. el-Cerrah ve el-Fadl b. Dükeyn haber verdiler; dediler ki: Bize Zekeriyya b. Ebu Zaide haber verdi. O eş-Şabiden, o Ebu Selemeden, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Resulallah bana, “Şüphesiz ki Cebrail sana selam söylüyor.” deyince ben de “Allahın selamı ve rahmeti onun üzerine olsun.” karşılığını verdim.
Veki dedi ki: Abdullah b. Habib, eş-Şabiden rivayetle şu eklemeyi de yaptı:
Resulallah, “Aferin sana!” dedi.
Muti b. Abdullah, eş-Şabiden rivayetle şu eklemeyi de yaptı: Ayşe şöyle dedi:
“Ey ziyarete gelen merhaba sana!”

Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Şube anlattı; dedi ki: Bize Abdurrahman b. el-Kasım, Kasımdan şunu rivayet etti:
Ayşe sürekli oruç tutardı.

Bize Haccac b. Muhammed haber verdi. O da Şubeden, o da Sad b. İbrahimden rivayet etti:
Ayşe sürekli oruç tutardı.

Bize Haccac b. Muhammed haber verdi. O İbn Cüreycden, o da Atadan şunu rivayet etti:
Ayşe, Cevfü Sebirde otururken ben ve Ubeyd b. Umeyr, onun yanına giderdik. İbn Cüreyc, “O sırada Ayşe ne ile örtünmüştü?” diye sorduğumda Ata, “O sırada kendisine ait bir kubbe içinde üzerinde bir örtü ve onunla aramızda da bir perde vardı. Fakat üzerinde yalancı safran ile boyanmış kollu bir elbise gördüm. O sıralarda ben daha çocuktum.” dedi.

Bize Kesir b. Hişam haber verdi; dedi ki: Bize Cafer b. Bürkan anlattı; dedi ki: ez-Zühriye, eşini muhayyer bırakan ve eşinin kendisini tercih ettiği adamın durumunu sordum. Bana, Urve b. ez- Zübeyr ve onun da Ayşeden aktardığı şu sözü söyledi:
“Resulallah yanıma geldi ve Sana bir şey söyleyeceğim; fakat ebeveyninle istişare etmedikçe bu konuda karar vermek mecburiyetinde değilsin. dedi. Ben de onun ne olduğunu sorduğumda bana şu ayeti okudu: “Ey Peygamber! Eşlerine şöyle söyle: “Eğer dünya dirliğini ve süsünü [refahını] istiyorsanız, gelin size boşanma bedellerinizi vereyim de, sizi güzellikle salıvereyim. Eğer Allahı, Peygamberini ve ahiret yurdunu diliyorsanız, bilin ki, Allah, içinizden güzel davrananlar için büyük bir mükafat hazırlamıştır.” Ayşe bunun üzerine şunu söyledi: “Bunun nesini ebeveynime danışacağım? Ben Allahı, Resulünü ve ahiret yurdunu istiyorum.” Bu sözler, Resulallahı mutlu etti. Resulallah daha sonra “Bunu senin arkadaşlarına da arz edeceğim.” dedi. Ayşe “Benim tercih ettiğim şeyi onlara haber verme.” dedi. Resulallah istediğini yapmadı. Resulallah Ayşeye söylediğinin aynısını onlara da söyledi. Adından da Ayşenin, Allahı, Resulünü ve ahiret yurdunu seçtiğini söylüyordu.” Ayşe “Resulallah bizi muhayyer bıraktı. Ancak biz bunu talak olarak telakki etmedik.” demiştir.

Bize Ebu Bekir Muhammed b. Ebu Mürre el-Mekki haber verdi; dedi ki: Bize Nafi b. Ömer anlattı; dedi ki: Bana İbn Ebu Müleyke anlattı; dedi ki: İbn Ebüz-Zübeyr, Ayşe hakkında konuşurken şunu dedi:
“Allaha yemin olsun ki, Ayşe, Resulallah hakkında asla yalan söylemez.”

Bize Said b. Mansur haber verdi; dedi ki: Bize İbn Ebüz-Zinad anlattı. O Hişam b. Urveden, o da babasından şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşe bana dedi ki: Ey yeğenim! Resulallah bana şöyle dedi: “Kızdığın ve hoşnut olduğun anlar bana gizli kalmaz.” Ben de “Anam babam sana feda olsun, bunu nasıl biliyorsun?” diye sorunca Resulallah şöyle dedi: “Hoşnut olduğun zaman Muhammedin Rabbine yemin olsun ki diyorsun. Kızdığın anda da İbrahimin Rabbine yemin olsun ki diyorsun.” Bunun üzerine ben de “Doğru söyledin ya Resulallah!” dedim.

Bize Muhammed b. Rebia el-Kilabi haber verdi. O İsmail b. Rafiden, o da İshak el-Amadan şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşenin huzuruna girdim; örtündü. Bunun üzerine ben de, “Seni görmediğim halde örtünüyorsun!” dedim. Ayşe de “Her na kadar sen beni görmüyorsan da ben seni görüyorum.” dedi.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi. O da Abdülhakim b. Abdullah b. Ebu Ferveden şöyle dediğini rivayet etti: Abdurrahmanın Medinede bulunduğu mecliste şunu söylediğini işittim:
“Resulallah Hayber ganimetlerini dağıtırken Ayşeye seksen vesk hurma ve yirmi vesk de arpa vermiştir.” Bunun buğday olduğu da söylemiştir.

Bize Enes b. İyad ve Abdullah b. Nümeyr haber verdiler; dediler ki: Bize Hişam b. Urve anlattı. O da babasından şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşenin ipekten bir elbisesi vardı. Daha sonra onu Abdullah b. ez-Zübeyre giydirmişti.

Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Hişam b. Hassan haber verdi. O da Şümeyseden şunu rivayet etti:
Şümeyse, Ayşenin huzuruna girdiği sırada Ayşenin üzerinde ince siyah deriden bir elbise, kollu başka bir elbise ve baş örtüsü vardı. Elbisesi yalancı safran ile boyalıydı.

Bize İshak b. Yusuf el-Ezrak haber verdi; dedi ki: Bize Malik anlattı. O bir kadından, o da halasından şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşe, yalancı safranla boyalı elbise giyerdi.

Bize Enes b. İyad haber verdi. O da Yahya b. Saidden şöyle dediğini rivayet etti: Abdurrahman b. el-Kasımın şunu söylediğini işittim:
Ayşe, ihramdayken yalancı safranla boyalı elbise giyerdi.

Bize Ebu Bekir Abdullah b. Üveys haber verdi. O Süleyman b. Bilalden, o Amr b. Ebu Amrdan şöyle dediğini rivayet etti: el-Kasım b. Muhammedin şunu anlattığını işittim:
Ayşe ihramdayken altın işlemeli ve yalancı safranla boyalı iki elbise giyerdi.

Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O Abdurrahman b. Ebül-Kasımdan, o babasından, o da Ayşeden şunu rivayet etti:
Ayşe yalancı safranla boyalı elbise giyerdi.

Bize Abdullah b. Mesleme b. Kaneb haber verdi; dedi ki: Bize Abdülaziz b. Muhammed anlattı. O Amr b. Ebu Amrdan şöyle dediğini rivayet etti: el-Kasım b. Muhammede, “İnsanlar Resulallahın safranla boyalı ve altın işlemeli kırmızı elbise giymeyi yasakladığını söylüyor.” dediğimde şu cevabı verdi:
“Yalan söylüyorlar! Allaha yemin olsun ki, Ayşenin yalancı safranla boyalı elbiseler ve altın yüzükler taktığını gördüm.”

Bize arim b. el-Fadl haber verdi; dedi ki: Bize Abdurrahman b. el-Kasım, Kasımın şöyle dediğini anlattı:
Ayşe, yalancı safranla boyalı kollu elbise giyerdi.

Bize arim b. el-Fadl anlattı; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı. O Eyyubdan şöyle dediğini rivayet etti: Bana İbn Ebu Müleyke anlattı; dedi ki:
Ayşenin üzerinde kırmızı kollu elbise gördüm.

Bize el-Mualla b. Esed haber verdi; dedi ki: Bize el- Mualla b. Ziyad el-Kutai anlattı; dedi ki: Bize Bekre bt. Ukbe şunu anlattı:
Ayşenin huzuruna girdiği sırada onu oturmuş vaziyette gördü. Üzerinde yalancı safranla boyalı bir elbise vardı. Ona kınanın hükmünü sorunca, “Hoş bir ağaç olup güzel bir sudur.” cevabını verdi. Sonra ona yüzdeki tüyleri alma hakkında soru sordu. “Şayet evliysen bu tüyleri alman güzel olur.” dedi.

Bize Haccac b. Nusayr haber verdi; dedi ki: Bize Ali b. el-Mübarek anlattı; dedi ki: Bize Ümmü Şeybe anlattı; dedi ki:
Ayşenin üzerinde yalancı safranla boyalı bir elbise gördüm.

Bize Man b. İsa haber verdi; dedi ki: Bize Mahreme b. Bükeyr anlattı. O babasından, o Amreden, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
“Bir kadının namaz için üç elbisesinin olması gerekir. Kollu, boydan ve başını örten bir elbise.” Ayşe izarını giyer ve onunla boydan boya örtünürdü.

Bize Man b. İsa haber verdi; dedi ki: Bize Malik b. Alkame b. Ebu Alkame anlattı. O da annesinden şöyle dediğini rivayet etti:
Hafsa bt. Abdurrahman, Müminlerin Annesi Ayşenin huzuruna girmişti. O sırada Hafsanın üzerinde ince bir başörtüsü vardı. Ayşe onu alıp yırttı ve ona kalın bir başörtüsü giydirdi.

Bize Müslim b. İbrahim anlattı; dedi ki: Bize Ümmü Nasr anlattı; dedi ki: Bize Muaze anlattı; dedi ki:
Ayşenin üzerinde yalancı safranla boyalı bir örtü gördüm.

Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O İbn Cüreycden, o el-Hasan b. Müslimden, o da Safiyyeden şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşeyi tavaf sırasında yüzünü peçe ile örtmüş halde gördüm.

Bize Haccac b. Nusayr haber verdi; dedi ki: Bize Ebu amir el-Hazzaz anlattı. O da Abdullah b. Ebu Müleykeden şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşenin üzerinde kırmızı bir elbise gördüm. Ona “Bu kırmızı elbise de nedir?” diye sorduğumda “Bu sizin “güllü” diye isimlendirdiğiniz elbisedir.” cevabını verdi.

Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Habibe bt. Abbad el-Barikıyye anlattı. O da annesinden şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşenin üzerinde kırmızı, kollu bir elbise ve siyah bir başörtüsü gördüm.

Bize Süleyman b. Harb ve Müslim b. İbrahim haber verdiler; dediler ki: Bize el-Esved b. Şeyban anlattı; dedi ki: Bize Ensarın mevlası Ümmül-Muğire anlattı; dedi ki:
Ayşeye ipek elbise giyme hakkında soru sordum. Bana “Bizler Resulallah zamanında ipek elbise giyerdik. Ona Siyera denirdi ve içinde bir miktar ipek bulunurdu.”dedi.

Bize Ahmed b. Muhammed b. el-Velid el-Ezraki el-Mekki haber verdi; dedi ki: Bize Davud b. Abdurrahman anlattı. O Yahya b. Saidden şöyle dediğini rivayet etti: el-Kasım b. Muhammedin şunu anlattığını işittim:
Kasım, soğuk bir günde ipek-yün karışımı bir elbise giymişti. Onu kendisine Ayşe giydirmiş ve bundan da men etmemişti.

Bize Man b. İsa haber verdi; dedi ki: Bize Malik b. Enes anlattı; dedi ki: O Hişam b. Urveden, o da babasından şunu rivayet etti:
Ayşe, giydiği bir ipek-yün karışımı şalı, Abdullah b. ez- Zübeyre de giydirmişti.

Bize Man b. İsa ve Mutarrif b. Abdullah haber verdiler; dediler ki: Bize Malik b. Enes anlattı. O İbn Abdullah b. Ömerin mevlası Nafiden, o da el-Kasım b. Muhammedden şunu rivayet etti: Muhammed b. el-Eşas, Ayşeye şöyle dedi:
“Kürkten bir elbise yapıp sana hediye etmemizi istemez misin? O, giydikleriniz içinde en sıcak tutan elbisedir.” dediğinde Ayşe, “Ben ölmüş hayvan derisi giymeyi kerih görüyorum.” cevabını vemiştir. Muhammed bu sefer, “Ben üzerinde çalışıp o deriyi temiz hale getireceğim” deyip ona kürkten bir elbise yapmış ve hediye etmişti. Ayşe de onu giymişti.

Bize Halid b. Mahled haber verdi; dedi ki: Bize Süleyman b. Bilal anlattı. O Alkame b. Ebu Alkameden, o da annesinden şöyle dediğini rivayet etti:
Hafsa bt. Abdurrahman b. Ebu Bekiri Ayşenin yanına girerken gördüm. Üzerinde ince bir başörtüsü olup bağrını gösteriyordu. Ayşe bunu alıp üzerinde yırttı ve “Sen Allahın Nur suresinde ne buyurduğunu bilmiyor musun?” deyip ona bir başörtüsü getirilmesini emretti ve onu giydirdi.

Bize Abdülvehhab b. Ata haber verdi. O da İbn Cüreycden şöyle dediğini rivayet etti: Bana İkrimeden şöyle dediği haber verildi:
Ayşe ve Resulallahın diğer eşleri ihramda iken kına yakarlardı. Bu Resulallahın vefatından sonra olmuştu. Safran ile boyanmış elbise içinde de hac yaparlardı.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Mansur b. Seleme anlattı. O babasından, o Ayşe bt. Talhadan, o da -Resulallahın hanımı- Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Bir defasında Resulallah ile beraber dışarı çıkıp da el- Kaha mevkiine varınca saçlarıma sürdüğüm sarı boya yüzüme akıverdi. Resulallah bunun üzerine “Ey kumral saçlı, şimdi rengin daha güzel!” dedi.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize es- Sevri anlattı. O Muaviye b. İshaktan, o Ayşe bt. Talhadan, o da -Resulallahın hanımı Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Resulallaha cihad hususunda soru sorduğumda “Sizin cihadınız hacdır.” dedi.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize İbn Ebüz-Zinad haber verdi. O Hişam b. Urveden, o da babasından şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşe ne kadar da çok kaside rivayet etmiştir. Bunlar yetmiş ya da 100 beyit kadar vardır.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana İbn Ebu Sebre anlattı. O Abdülmecid b. Süheylden, o da İkrimeden şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşe, Hasan ve Hüseynin yanında örtünürdü. İbn Abbas, “Onların Ayşenin yanına girmeleri helaldir.” demiştir.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan b. Uyeyne haber verdi. O Amr b. Dinardan, o da Ebu Caferden şöyle dediğini rivayet etti:
Hasan ve Hüseyn Peygamberin eşlerinin yanına girmezlerdi. İbn Abbas, “Onların Peygamberin eşlerinin yanına girmeleri kendilerine helaldir.” demiştir.
Bize Muhammed b. Ömer dedi ki:
“Çünkü onlar Peygamberin çocuğunun çocuğudurlar.”
Ebu Hanife ve Malik b. Enes şunu söylemiştir:
“Kişi bir kadınla evlenirse o adamın erkek çocukları, erkek torunları o kadına ebediyyen helal olmaz. Ne oğullarından doğan erkek çocukları, ne de kızlarından doğanlar ona asla helal olmaz. Bu, üzerinde icma gerçekleşmiş bir husustur.”

Bize İsmail b. İbrahim el-Esedi haber verdi. O Şuayb b. el-Habhabdan, o da Ebu Saidden şunu rivayet etti:
Bir erkek Ayşenin yanına girmişti ve Ayşe o sırada eski bir peçeyi yamamakla uğraşıyordu. Bunun üzerine içeri giren kimse, “Ey Müminlerin Annesi, Allah hayrı [malı] çoğaltmış değil midir?” diye sorunca Ayşe, “Senin gibi düşünmüyorum. Eskisi olmayan kimse yeni elbisenin kıymetini bilmez.” dedi. 

Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize İbn Avn haber verdi. O da Kasımdan şöyle dediğini rivayet etti:
Müminlerin Annesi Ayşe eski bir şeye alıştığı zaman onu bırakmak istemezdi.

Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize Üsame b. Zeyd haber verdi. O Abdurrahman b. el- Kasımdan, o da annesinden şöyle dediğini rivayet etti:
Ben Ayşenin üzerinde kıvılcım kırmızısı bir elbise gördüm. Ayşe o sırada ihramlı idi.

Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Humeyd b. Abdullah el-Asam anlattı. O da annesinden şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşenin üzerinde siyah Ceyşan işi bir başörtüsü vardı.”

Bize Müslim b. İbrahim haber verdi; dedi ki: Bize Ümmü Nehar anlattı; dedi ki: Bize Emine anlattı; dedi ki:
Ayşenin üzerinde sarı otla boyanmış bir örtü ve siyaha çalan bir başörtüsü gördüm.

Bize Abdullah b. Nümeyr haber verdi. O Hişam b. Urveden, o babasından, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
İsterdim ki öldüğümde unutulup gitseydim!

Bize Yala b. Ubeyd, Veki b. el-Cerrah ve el-Fadl b. Dükeyn haber verdiler; dediler ki: Bize Harun el-Berberi anlattı. O da Abdullah b. Ubeyd b. Umeyrden şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşe, “Tabutumu ateşle takit etmeyin. Altıma da kırmızı kadife sermeyin.” diye vasiyette bulunmuştu.

Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize Üsame b. Zeyd haber verdi. O da bazı arkadaşlarından Ayşenin, vefatı sırasında şunları söylediğini rivayet etti:
Keşke yaratılmamış olsaydım! Keşke su üzerinde yüzen bir ağaç parçası olsaydım!

Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Hişam b. el-Muğire anlattı; dedi ki: Bana Yahya b. Amr anlattı. O babası Amr b. Selemeden, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Allaha yemin olsun ki, bir ağaç olmayı isterdim. Allaha yemin olsun ki, çamur olmayı isterdim. Allaha yemin olsun ki, Allahın beni asla yaratmamış olmasını isterdim.

Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize İsa b. Dinar anlattı; dedi ki: Ebu Caferden Ayşeyi sorduğumda bana şunları anlattı:
Onun için Allahtan istiğfar diliyorum. Benim onun hakkında bildiğim şey onun şu sözleriydi: “Keşke bir ağaç olsaydım! Keşke bir taş olsaydım! Keşke bir çamur olsaydım!” Ben, Ebu Cafere “Bunları neden söyledi?” diye sorunca, o da, “Tövbe olarak!” dedi.

Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Hasan b. Salih anlattı. O da Kaystan şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşe, vefatı sırasında şunları söyledi: “Şüphesiz ki ben Resulallahtan sonra bazı şeylere sebep oldum. Beni Resulallahın zevceleriyle defnedin!”

Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bana Amr b. Said b. Ebu Hüseyn anlattı. O da İbn Ebu Müleykeden şunu rivayet etti:
İbn Abbas bir defasında ölümünden kısa bir süre önce Ayşenin huzuruna girince onu övdükten sonra, “Sevin ey Resulallahın zevcesi! Resulallah senden başka herhangi bir bakire ile evlenmedi ve Allah, senin suçsuz olduğunu gökten bildirdi.” dedi. Onun hemen ardından Abdullah b. ez-Zübeyr içeri girdi. Ayşe, “Abdullah b. Abbas beni övdü. Bugün hiçbir kimsenin beni övmesini işitmek hoşuma gitmiyor. Keşke unutulup gitseydim!” dedi.

Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Misar anlattı. O Hammaddan, o da İbrahimden şöyle dediğini rivayet etti: Ayşe dedi ki:
“Ey Rabbim, keşke şu ağacın bir yaprağı olsaydım!”

Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Süfyan dedi ki: Bize Abdurrahman b. el-Kasım haber verdi. O da el- Kasımdan şunu rivayet etti:
Ayşe [nafile] oruca hep devam etti.

Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O el-Ameşten, o da Haysemeden şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşeye “Nasıl sabahladın?” diye sorulduğunda “Allaha hamd olsun, iyi olarak sabahladım.” derdi.

Bize Malik b. İsmail haber verdi; dedi ki: Bize Züheyr anlattı; dedi ki: Bize Abdullah b. Osman anlattı; dedi ki: Bana Abdullah b. Ubeydullah b. Ebu Müleyke şunu anlattı: Ona Ayşenin kapıcılığını yapan Zekvan şunu anlattı:
Başının yanında yeğeni Abdullah b. Abdurrahman olduğu sırada giderek “İbn Abbas içeri girmek için izin istiyor.” dedim.
O sırada Abdullah b. Abdurrahman eğilip ölüm anı yaklaşmış olan Ayşeye “İbn Abbas senin yanına gelmek için izin istiyor.” deyince Ayşe, “İbn Abbasın gelmesine ve bana tezkiyede bulunmasına ihtiyacım yok!” dedi.
Abdullah b. Abdurrahman, “Ey anneciğim! İbn Abbas senin salih oğulların arasında yer alan kimselerdendir. Sana selam söylüyor ve seninle vedalaşmak istiyor.” deyince,
Ayşe de “Şayet istersen izin ver.” dedi.
[Zekvan devamla dedi ki:]
İbn Abbası içeri aldım. Selam verip oturdu. Ayşeye, “Müjdeler olsun sana!” dedi. Ayşe “Ne müjdesi?” diye sordu. İbn Abbas dedi ki: “Senin Muhammede ve sevdiğin arkadaşlarına varmanla aranızdaki şey sadece ruhun cesedden çıkmasıdır. Sen eşleri arasında Resulallahın en sevdiği kadındın. Resulallah da ancak iyi olanı severdi. Hani el-Ebva savaşında geceleyin senin kolyen kabolmuştu da onu aramak için Resulallaha gittiğinde sabah olmuş ve insanların da yanında su olmadığından temiz toprakla teyemmüm almayı bildiren hüküm nazil olmuştu. Bu da senin vesilenle olmuştu. Allah bu ümmete bununla ruhsat tanıdı. Allah (c), senin suçsuz olduğunu Cibrili göndererek yedi kat gökten bildirdi. Şu mescid dışında içinde Allahın sabah-akşam anıldığı başka bir mescid var olmuş değildir.” Bu sözler üzerine Ayşe “Bırak beni ey İbn Abbas! Keşke unutulup gitseydim!” dedi.

Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Züheyr anlattı; dedi ki: Bize Leys b. Ebu Süleym haber verdi; dedi ki: Bana Abdurrahman b. Sabit anlattı. O da İbn Abbastan şunu rivayet etti:
O kendisine kırgın olduğu bir konuyu görüşmek için Ayşenin huzuruna çıktı ve ona, “Ey Müminlerin Annesi!” Ancak mutlu olman için “Müminlerin Annesi” olarak isimlendirildin. Bu, senin doğumundan önceki adındı.” dedi.

Bize Abdülvehhab b. Ata haber verdi; dedi ki: Bize İbn Avn anlattı. O da Nafiden şunu rivayet etti:
Ayşe “Şayet bana bir şey olursa bu hastalığımda olur.” deyip vasiyette bulunmuştu.

Bize Abdülvehhab b. Ata haber verdi; dedi ki: Bize en- Nehhaş b. Kahm haber verdi. O da Abdullah b. Ubeyd b. Umeyrden şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşe vefatı sırasında “Öldüğümde ateş yakıp da bana yaklaştırmayın ve beni kırmızı kadife kumaşla ile taşımayın.” demişti.

Bize Ahmed b. Ahmed b. el-Velid el-Ezraki el-Mekki haber verdi; dedi ki: Bize Müslim b. Halid anlattı; dedi ki: Bana Ziyad b. Sad anlattı. O Muhammed b. el- Münkedirden, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Keşke şu yeryüzündeki bitkilerden bir bitki olsaydım da kimse beni anmasaydı!

Bize Said b. Muhammed es-Sekafi haber verdi. O Salih b. Hayyandan, o Urve b. ez-Zübeyrden, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Resulallah bana, “Ey Ayşe! Şayet bana kavuşmak isitiyorsan dünyalık olarak sana yetecek olan şey, bir yolcunun azığı kadar olsun. Zenginlerle oturup kalkma! Bir elbiseyi de eskiyip yamalı hale getirmedikçe yenisini elde etmeye yeltenme!” dedi.

Bize Enes b. İyad haber verdi. O Cafer b. Muhammedden, o babasından, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Kefenlenip, bana kokular sürüldükten ve Zekvan beni mezarıma indirip mezarımı düzelttikten sonra hürdür.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana İbn Ebüz-Zinad anlattı. O da babasından şöyle dediğini rivayet etti:
İbn Ebu Atik, hastalığı arttığı bir sırada Ayşenin huzuruna girmiş ve “Canım sana feda olsun ey anneciğim! Kendini nasıl hissediyorsun?” deyince Ayşe “Allaha yemin olsun ki, istediğim şey ölümdür!” karşılığını verdi. Bunun üzerine İbn Ebu Atik “Öyleyse tamam!” dedi. [Bunu söyleyerek “O halde seni öldüreyim!” deyip espiri yapmıştı”] Ayşe de “Bu halini terk etme!” diyerek espiri yapan bir insan olmasını kastetmişti.

Bize Yala b. Ubeyd haber verdi; dedi ki: Bize Harun el- Berberi anlattı. O da Abdullah b. Ubeyd b. Umeyrden şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşe, “Benim yatağıma ateş yaklaştırmayın ve altıma da kırmızı kadife kumaş sermeyin.” demişti.

Bana İbn Ebu Sebre anlattı. O Musa b. Meysereden, o da Salim b. Sebelandan şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşe Ramazan ayının 17. gecesinde insanlar vitir namazını kıldıktan sonra vefat etti. Öldüğü gece defnedilmesini emretmişti. İnsanlar yığınlar halinde gelip toplandılar. O geceden daha kalabalık bir geceye şahit olmadık. Herkes çoluk çocuğuyla gelmişti. Baki Mezarlığına defnedildi.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana İbn Ebu Sebre anlattı. O Osman b. Ebu Atikten, o da babasından şöyle dediğini rivayet etti:
Ben [Ebu Atik] Ayşenin öldüğü gecede oradaydım. O sırada hurma dalının ucuna meşale halinde ateşler asılmıştı. Kadınları Baki Mezarlığında gördüm. Ortam düğün havasını andırıyordu.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana İbn Cüreyc anlattı. O da Nafiden şöyle dediğini rivayet etti:
Baki Mezarlığında Ebu Hüreyrenin Ayşenin namazını kıldırdığına şahit oldum. İbn Ömer de orada olup buna ses çıkarmadı. O yıl Mervan umre yaptı ve yerine Ebu Hüreyreyi vekil bıraktı.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. Urve b. ez-Zübeyr anlattı. O Osman b. Ebül- Velidden, o da Urveden şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşenin kabrine inen beş kişiden biriydim. Bunlar Abdullah b. ez-Zübeyr, el-Kasım b. Muhammed, Abdullah b. Muhammed b. Abdurrahman b. Ebu Bekir ve Abdullah b. Abdurrahman idi. Onun cenaze namazını Ramazan ayında insanlar vitir namazını kıldıktan sonra Ebu Hüreyre kıldırdı.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize İbn Ebu Sebre anlattı. O Osman b. Ebu Atikten, o da el- Kasım b. Muhammedden şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşenin kabrine ben [Kasım], Abdullah b. ez-Zübeyr, Urve b. ez-Zübeyr, Abdullah b. Muhammed b. Abdurrahman b. Ebu Bekir ve Abdullah b. Abdurrahman b. Ebu Bekir indik.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana İbn Ebu Sebre haber verdi. O Osman b. Ebu Atikten, o da babasından şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşenin vefat ettiği geceyi gördüm. Onun naaşıyla beraber insanlar ellerinde hurma dalarından oluşan sopalara bez parçası bağlayıp bunları yağa batırıp yakarak meşaleler oluşturmuşlardı.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Mamer anlattı. O ez-Zühriden, o da Urveden şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşe geceleyin defnedildi.

Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Seleme anlattı; dedi ki: Bize Hişam b. Urve haber verdi. O da Urveden şunu rivayet etti:
Abdullah b. ez-Zübeyr Ayşeyi gece defnetti.

Bize Hafs b. Gıyas haber verdi; dedi ki: Bize İsmail anlattı. O da Ebu İshaktan şöyle dediğini rivayet etti: Mesruk dedi ki:
“Şayet ortam müsait olup durum el verseydi Ayşe için feryad edip ağlardım.” Bize Ubeydin iki oğlu Yala ve Muhammed haber verdiler;
dediler ki: Bize Harun el-Berberi anlattı. O da Abdullah b. Ubeyd b. Umeyrden şöyle dediğini rivayet etti:
Bir adam yanımıza geldiği bir sırada babam ona, “Ayşenin vefat ettiği gecede insanlar ne durumdaydı?” diye sorunca adam, “Onun, annesi olmadığı hiç kimse yoktu ki, üzülmemiş olsun.” dedi.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana İbn Ebu Zib anlattı. O el-Haris b. Abdurrahmandan, o Muhammed b. Abdurrahman b. Sevbandan, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti:
Resulallah bir defasında “Ayşenin kadınlara üstünlüğü, tirit yemeğinin diğer yemeklere üstünlüğü gibidir.” dedi.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana İbn Ebu Tıvale anlattı. O babasından, o Enes b. Malikten, o da Peygamberden şöyle dediğini rivayet etti:
“Ayşenin kadınlara üstünlüğü….” hadisinin aynısını nakletti.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Mamer anlattı. O ez-Zühriden, o Ebu Seleme b. Abdurrahmandan, o da Ayşeden Resulallahın bir gün şöyle dediğini rivayet etti:
“Ey Ayşe! İşte Cebrail sana selam ediyor.” dedi. “Ona da selam olsun, Allahın bereketi onun üzerine olsun” dedim. Ben onu görmedim. Resulallah benim görmediğimi görüyordu.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize İshak b. Yahya anlattı. O da İsa b. Talhadan şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşe Peygamberin cennetteki eşidir.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Bekir b. Ubeydullah anlattı. O da Rebia b. Osmandan şöyle dediğini rivayet etti:
Resulallah İsra gecesinde Ayşeye, “Sen bana hurmanın üzerindeki yağdan daha sevimlisin.” demişti.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Fatıma bt. Müslim el-Huzaiyye anlattı; dedi ki: Ayşenin birgün şunu dediğini işittim:
Bir defasında Resulallah yanıma geldi. Ona “Gün boyunca neredeydin?” diye sorduğumda “Ey kumral! Ümmü Selemenin yanındaydım.” dedi. Ben de “Ümmü Selemeden doymadın mı?” deyince güldü. Sonra, “Ya Resulallah! Bana söyler misin? İki vadiye insen ve biri otlatılmış, diğeri de otlatılmamış ise hayvanlarını hangisinde otlatırsın?” diye sorunca “Otlatılmamış olanda!” dedi. Ben de, “Ben diğer eşlerin gibi değilim. Ben hariç, senin diğer eşlerin daha önce başka erkeklerin yanındaydılar.” dedim. Bunun üzerine Resulallah gülümsedi.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana İbn Ebu Sebre anlattı. O Musa b. Meysereden, o da Ebu Abdullah el-Karrazdan şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşenin vefat ettiği gece benim elim Ebu Hüreyrenin elindeydi.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi. O Ubeydullah b. Urveden, o Osman b. Urveden, o da babasından şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşe hicri 58 senesinde Ramazanın 19unda Salı gecesi vefat etti. Namazını da Ebu Hüreyre kıldırdı.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi. O Ubeydullah b. Urveden, o İsa b. Mamerden, o da Abbad b. Abdullah b. ez-Zübeyrden şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşenin kabri üzerine bir örtü attık. O sırada elimizde aydınlatma için üzerinde meşale bulunan hurma dalları vardı. Onu Ramazan ayında insanlar vitri kıldıktan sonra geceleyin defnettik.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi. O Ömer b. Abdullah b. Muhammed b. Abdurrahman b. Ebu Bekirden, o da babasından şöyle dediğini rivayet etti:
Ayşenin kabrine geldik ve onu geceleyin defnettik.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Muhammed b. Abdullah b. Cafer haber verdi. O da İbn Ebu Avndan şöyle dediğini rivayet etti: Ayşe dedi ki:
Ben ve Safiyye birbirimize ağır sözler söyledik. O benim babama, ben de onun babasına ağır laflar kullandım. Resulallah bunu duyunca “Ey Safiyye! Ebu Bekire hakaret mi ediyorsun? Ebu Bekire hakaret mi ediyorsun?” dedi.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Muhammed b. Abdullah anlattı. O ez-Zühriden, o da İbnül-Müseyyebden şöyle dediğini rivayet etti:
Resulallah, “Ey Ebu Bekir! Benim için Ayşeyi uyarır mısın?” deyince Ebu Bekir elini kaldırıp Ayşenin göğsüne sert şekilde vurdu. Bunun üzerine Resulallah, “Allah seni bağışlasın ey Ebu Bekir! Bunu istememiştim!” dedi.

Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan es-Sevri anlattı. O el-Ameşten, o da Umare b. Umeyrden şöyle dediğini rivayet etti: Bana bu haberi Ayşeden işiten biri rivayet etti:
“Evlerinizde oturun…” ayeti okuduğunda Ayşe başörtüsü ıslanıncaya kadar ağlardı.