Musa ın vahiyle bildirdiği ve ona iman edenlerin dinidir.
Musa İsrailoğullarına, Allahın emir ve yasaklarını bildirdi. Ayrıca, Allahın gönderdiği Tevrat kitabını onlara getirdi. Onlara tek bir Allah olduğu imanını aşılamaya, yerleştirmeye çalıştı.
İsrailoğulları, Musanın bu ilahi (vahye dayanan) bildirdiklerini bir türlü kavrayamadılar. Musa ın vefatından sonra Tevratı da değiştirdiler. Allah onları cezalandırmak için çeşitli azablar verdi. Yaşadıkları yerleri düşman işgaline soktu. Beni İsrail darmadağın oldu. Miladdan evvel, Asuri devleti iki defa Kudüsü aldı. Miladdan evvel 135 senesinde Roma imparatoru Andiriyan, Kudüste yahudilerin çoğunu kılıçtan geçirdi. Yahudiler daha sonra Talmud denilen din kitabı yazdılar. Bu kitabı çok okumaktadırlar.
Hazret-i Musaya inzal olunan Tevrat kitabı ve Musevilik dini zamanla değiştirilip bozulmuş, asıl hüviyetini tamamen kaybetmiştir. Hatta bugün dünyada yahudi olarak kalmış 15 milyon kadar insan olduğu, bunlar içinde hakiki Tevrata tabi olan hiç kimse bulunmadığı, milletlerarası bir istatistik olan “Britannica of the year” almanağına göre, bunların hepsinin dinlerinin müşterek olduğundan şüphe edildiği bildirilmiştir.
Bu günkü yahudi dininin esaslarını şöylece hülasa etmek kabildir:
Îman: Bir tek Allah vardır. Kendiliğinden (kendi kendine) vardır. Doğmamıştır ve doğurmaz. Her şeyi görür ve bilir. Af etmek veya cezalandırmak, ancak Onun elindedir.
Ahlak: Ahlak esasları on kudsi emirdir. İnsanların bu on emre harfi harfine uyması lazımdır. İnsanın vücudu ayrı, ruhu ayrıdır. Ruh, kıyamete kadar ölmez. Öbür dünyaya yani ahiret hayatına iman etmek lazımdır.
Din esasları: Yahudi olmayan milletler putperest (puta tapan) sayılır. Bunlardan uzak durmalıdır. Onlardan, mümkün olduğu kadar alakayı kesmelidir. Kanlı veya kansız kurban kesilmelidir. (Yahudiler, her hayvanı, hatta güvercini, fakat ençok koyun, keçi ve sığırı kurban ederlerdi. Zamanla tuzsuz ekmekten yapılan çöreklerle, hamursuz adı verilen pideler de kurban yerine geçti. Bunları dağıtmak da, kansız kurban kesmek sayıldı.) Kısasa karşı kısas yapılır. Bir fenalık yapana aynı suretle mukabele edilir. Erkek çocuklar, haham (yahudi din adamı) tarafından sünnet edilir. Eti yenilecek hayvanların kesilmesi lazımdır. Başka şekilde öldürülen hayvanın eti yenmez. (Bugün bile, Avrupa ve Amerikada yahudi kasapların dükkanlarında (Kaşer) adı verilen bir işaret bulunur ki, bunun manası, o dükkanda satılan etin, hahamların gösterdiği tarzda kesilen hayvanların eti olduğudur. Yahudiler, ancak bu tarzda hazırlanmış bir eti yiyebilirler. (Müslümanlar da, ancak Allahın ismi söylenerek kesilmiş olan hayvanı yerler. Domuz etini hiç yemezler.) Yahudi kadınları evlendikten sonra, saçlarını örtmeğe mecburdur ki, bu işi bu gün yahudi kadınları, Avrupada başlarına peruk takarak yerine getirmektedirler. Domuz eti yemek, yahudilere de, haramdır.
Yahudilerin ibadet tarzı birçok usullere bağlıdır. Kudsi gün, Cumartesidir. Bu günde iş görülmez ve ateş yakılmaz. Yahudilerin, bundan başka Purim, Passak (haftalık bayram), Kamış bayramı, yeni yıl bayramı, büyük bayram (Yom Kipur) gibi kudsi günleri vardır. Hahamların, hristiyan papazları gibi, günah affetmek yetkileri yoktur. Ancak, ibadetleri idare ederler. İnançlarına göre Allahın huzurunda bütün yahudiler birdir ve aralarında hiç bir fark yoktur.
Hazret-i Musa ve Harundan sonra; Davud, Süleyman, Zekeriya ve Yahya aleyhimüsselam da, yine Beni İsraile peygamber olarak gönderilmiştir. Fakat, bunların ayrı dini olmayıp, Beni İsraili, Musa ın dinine davet etmişlerdir. Davud a, Zebur kitabı indi ise de, Zeburda; ahkam, emir, ibadet yoktu. Vaaz ve nasihatler vardı. Bunun için, Tevratı nesh etmedi. Yani, yürürlükten kaldırmadı. Hatta, onu kuvvetlendirdi. Bunun için, Musa ın dini, Îsa zamanına kadar devam etti. Ama, Îsa gelince, bunun dini, Musa ın dinini nesh etti. Yani Tevratın hükmü kalmadı ve bundan sonra, Musa ın dinine uymak caiz olmayıp, ta Muhammed ın dini gelinceye kadar, Îsa ın dinine uymak lazım oldu. Fakat Beni İsrailin çoğu, Îsa a iman etmeyip, muharref olan Tevrata uymakta ısrar ve inad ettiler. İşte Yahudilik, Îsevilikten böylece ayrıldı. Îsa a iman edenlere nasara denildi. Bugün, hristiyan, deniliyor. Îsa a iman etmeyip de, küfürde dalalette kalanlara Yahudi denildi. Yahudiler, hala Musa ın dinine uyup, Tevrat ve Zebur okuyoruz diyor. hristiyanlar da, Îsa ın dinine uyup, İncil okuyoruz diyor. Halbuki, iki cihanın seyyidi, insanların ve cinnin hepsinin peygamberi Muhammed efendimiz, bütün alemlere peygamber olarak gönderildi ve tebliğ ettiği, bildirdiği İslam dini, bütün dinleri nesh etti. Bu dinin hükmü, kıyamete kadar sürecektir.