Mersed ve Lokman bin ad hariç, Kayl bin Ayr ve beraberindeki heyet, kendileri ve kavimleri için; “O bir azab bulutudur” diye ikaz olunduğu halde seçtikleri siyah bulut, Allahın izni ve kudretiyle, onlar daha Mekkeden ayrılmadan, ad kavminin bulunduğu vadiye doğru gitti. Kayl ve yanındakiler de, kendi kanaatlerine göre, kavmimiz artık rahata ve bol suya kavuştular düşüncesiyle, sevinç içerisinde Muaviyenin sarayına döndüler.
Diğer taraftan azab yüklü siyah bulut, ad kavminin bulunduğu yere, Magis dedikleri bir vadi tarafından gelerek yaklaştı. Ufuktaki bulutu, ilk önce ad kavminden ismi, Mehded ve Fehded şeklinde de bildirilen Mehder adlı bir kadın gördü. Mehder, buluttaki azabı görür görmez bir çığlık attı ve bayılıp düştü. Bir zaman sonra kendine geldiğinde; “Sana ne oldu! Ne gördün de birdenbire bayılıp düştün?” deyince, kadın; “Şu bulutu, görüyorsunuz ya, onu parıldayarak etrafa kıvılcım saçan korkunç bir ateş şeklinde gördüm ve onun içinde, heybetli ve güçlü kuvvetli bir takım kimselerin o ateş bulutunu alarak bizim bulunduğumuz yere doğru ilerlediklerini görünce, bu dehşetli halden bayılıp düştüm” diye cevap verdi. Buna rağmen, ad kavminin insanları bu hale hiç ehemmiyet vermiyorlar, gelenin yağmur yüklü bir bulut olduğunu zannettiklerinden, çok sevinip, birbirlerine müjde veriyorlardı. Nitekim ayet-i kerimede mealen buyruldu ki: “Onlar kendi vadilerine karşı gelen azabı, bir bulut parçası olarak görünce, memnun olup sevinerek; İşte şu görülen şey bize çok yağmur yağdıracak bir buluttur dediler. (Hud da onların bu sözlerine karşı): Hayır. O, yağmur yağdırıcı bir bulut değil, bilakis o, sizin acele gelmesini istediğiniz azabdır. O bulut zannettiğiniz şey, kendisinde azab-ı elim bulunan bir rüzgardır. O rüzgar, Rabbimin emriyle uğradığı her şeyi helak eder (dedi). (Ahkaf suresi: 24)
Hud , devamlı olarak onları Allahın şiddetli azabları ile korkuttukça, Ahkaf suresinin 22. ayetinde bildirildiği gibi; “Haydi, bizi korkutmakta olduğun azabı getir (de görelim)” diyerek taşkınlıkta daha ileri giderlerdi. İşte adlıların yağmur yüklü bulut zannettikleri o şiddetli azabın, Magis vadisi tarafından geldiği görülünce, müşriklerin sevinmelerine karşı, Hud , onların yukarıdaki; “Azabı getir de görelim” şeklindeki sözlerine cevap olmak üzere; “O sizin acele gelmesini istediğiniz azabdır” buyurdu. (Ahkaf suresi: 24) Artık bu apaçık sözleri duyduktan sonra, iman etmeye koşmaları, böylece iki cihanda saadete kavuşmaları gerekirken, inad ve inkarlarında ısrar edip taşkınlıkta bulundular ve bozuk yoldan ayrılmadılar.