İmam-ı Beyheki “Delail-ün-Nübüvve” kitabında ve İmam-ı Kurtubi “Tezkire” kitabında bildiriyor ki: Ebu Dücane buyurdu ki: “Yatıyordum. Değirmen sesi gibi ve ağaç yapraklarının sesi gibi ses duydum ve şimşek gibi parıltı gördüm. Başımı kaldırınca odanın ortasında siyah bir şeyin yükseldiğini farkedip elimle yokladım. Kirpi derisine benziyordu. Yüzüme kıvılcım gibi şeyler atmağa başladı. Hemen Resulallaha gidip anlattım. Bana; “Ya Eba Dücane! Allah evine hayır ve bereket versin.” buyurdu ve kalem kağıt istedi. Aliye bir mektup yazdırdı. Mektubu alıp eve götürdüm. Başımın altına koyup uyudum. Feryad eden bir ses beni uyandırdı. “Ya Eba Dücane! Beni bu mektupla yaktın. Senin sahibin elbette bizden çok yüksektir. Bu mektubu bizim karşımızdan kaldırmandan başka bizim için kurtuluş yoktur. Artık senin ve komşularının evine gelemiyeceğiz. Bu mektubun bulunduğu yerlere gelemeyiz.” deyince, ona dedim ki: “Sahibimden izin almadıkça bu mektubu kaldırmam. Cin ağlaması ve feryadından o gece, bana çok uzun geldi. Sabah namazını mescidde kıldıktan sonra cinnin sözlerini anlattım. Resulallah: “O mektubu kaldır. Yoksa mektubun acısını kıyamete kadar çekerler.” buyurdular.
Kefevinin “Mecmua-tül-fevaid” kitabında ve Demirinin “Hayat-ül-hayevan” kitabının Kunfez maddesinde; “Bir kimse bu mektubu yanında taşısa veya evinde bulundursa, bu kimseye, eve ve etrafına cin gelmez ve alışıp zarar veren cin de gider” denmektedir. Cin mektubu da denilen bu mektup; “Hazinet-ül-esrar” ve “Hayat-ül-hayevan” adlı eserlerde yazılıdır. Ayrıca bu mektup Hakikat Kitabevi tarafından basdırılan “Teshil-ül-menafi” kitabının sonuna da alınmıştır. Bundan başka; Ayet-el-kürsi, İhlas, Muavvizeteyn ve Fatihayı sık sık okumak da insanı cinden muhafaza eder.
Kadı Bedrüddin Şibli hazretleri “akam-ül-mercan” adlı Arapça eserini Cinne tahsis etmiştir. İslam alimleri, cinden kurtulmak için şu on çareyi bildirmişlerdir:
1- Euzü Besmele ile Fatiha suresini okumalıdır.
2- Euzü Besmele ile Muavvizeteyni (İki kul-euzüyü) okumalıdır.
Tirmizi, Ebu Said el-Hudriden nakleder:
“Resulallah efendimiz cinlerin ve insanların gözlerinin şerrine (nazara) uğramıştı. Nihayet Muavvizeteyn nazil oldu. Onları okudu.
3- Euzü Besmele ile Bakara suresini okumalıdır.
4- Euzü Besmele ile Ayet-el-kürsiyi okumalıdır.
5- Euzü Besmele ile Bakara suresinin son ayetini okumalıdır.
6- Euzü Besmele ile Ha-mim el-Mümin suresinin başından (Masir) e kadar ve Ayet-el-kürsiyi okumalıdır.
Tirmizi, Ebu Hüreyreden naklediyor. Resulallah; “Her kim ayet-el-kürsi ile birlikte Ha-mim el-Müminun suresinin evvelini (ileyhilmasir) e kadar sabahleyin okursa o iki ayet onu akşama kadar, akşam okursa sabaha kadar muhafaza eder” buyurmuştur.
7- “La ilahe illallahu vahdehü la şerike leh lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve ala külli şeyin kadir”i yüz kere okumalıdır. Ebu Hüreyreden nakledilen hadis-i şerifde Peygamber efendimiz buyurdu ki: “Her kim “La ilahe illallahü vahdehü la şerike leh Lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve ala külli şeyin kadir”i yüz kere okursa on köle azad etmiş gibi olur. Ayrıca defterine yüz sevab yazılır ve yüz günah silinir. Sonra akşama, kadar o gün şeytan şerrinden emin olur. Hiç kimse bunun kadar büyük bir sevabla gelemez. Ne var ki ondan daha fazla bir amel ile gelirse başka.”
8- Çok “Allah” demelidir.
9- Hep abdestli bulunmalı, farzları ve sünnetleri hiç terk etmemelidir.
10- Harama bakmaktan, çok konuşmaktan, çok yemekten ve kalabalıktan sakınmalıdır.
Cinnilerin insanlara olan zararlarına karşı tedbir alınması, cinnin zararına karşı korunulması, insanların iyiliklerine karşı iyilik yaptıkları, kötülüğe karşı kötülük ve zarar yaptıkları ve sara hastasının bedenine girip hastanın hareketleri ve işlerinin cinnin hareketi ve işi olduğu, böyle hastanın tedavisinde cin ile sorgu, sual, cevaplaşma olduğu, cinnin insanlarla alay ettikleri, insan gibi nazarları değeceği, cinlerin harb ettikleri, Server-i alemin Ümm-i Mabedin çadırında misafir olduğunu Mekke ahalisine haber vermeleri, geçmiş şeyleri cinden sormanın caiz olduğu, ileride olacak şeyleri sormanın caiz olmadığı, müezzinlerin ezanlarına kıyamet günü cinnilerin şahid olacakları, Ebu Ubeyde ve arkadaşları vefat edince cinnilerin ağlayıp matem ettikleri, Ömer vefat ettiği zaman mersiye okudukları, Osman şehid olunca ağlayıp inledikleri, Alinin şehid olduğunu haber verdikleri, Hüseyn şehid olunca ağlayıp, bağırdıkları ve başka sahabiler şehid olunca bildirdikleri, Ömer bin Abdülazizin vefatını haber verdikleri, İmam-ı azam Ebu Hanifenin ve İmam-ı Şafiinin vefatlarında ağladıkları, cinnin insan kalbine vesvese getirdiği ve daha pek çok meşhur vaka ve işler, kıymetli kitablarda yazılıdır. Bunların hepsi cinnin varlığını göstermektedir. Mikrop şekline girip insan damarlarında dolaştıkları gibi keçi, yılan ve kedi şekline girdikleri de çok görülmüştür.