Ahmed El-Hasan buyurdu: “Muhammed’in ruhu, kendisinin özdeş bir kopyası olan başka bir ikiz ruha kendini kopyalayabilir.”
Haft’üş Şerif’te İmam Cafer’i Sadık (minhusselam) buyurdu: “Muhakkak ki Allah, gölgelerde ruhlar arasında bir seçim yaptı, sonra onları bedenlere yerleştirdi. Böylece Kaim’imiz kıyam ettiği zaman, kişi, Allah’ın kendisine gölgelerde ortak kıldığı kardeşinden miras alır ve fiziksel doğumdan olan kardeşinden miras almaz. Onu bundan tanı. Kim (böyle) tanırsa, artık onun için daha fazla delile gerek kalmaz.” Yedinci Ahit’in getirdiği büyük meselelerden ve alametlerden biri ruh meselesidir. Sadece aile bağları ruh alemine göre yeniden düzenlenmemiştir, aynı zamanda Yedinci Ahit’te uygulanan şeriat da ruh alemine dayanmaktadır. İsa (aleyhisselam), gelecekte hayata geçirilecek olan bu ruh ailesi meselesine işaret etmiştir. İncil’de şöyle geçer:
İsa daha halka konuşurken, annesiyle kardeşleri geldi. Dışarıda durmuş, O’nunla konuşmak istiyorlardı. Birisi İsa’ya, “Bak, annenle kardeşlerin dışarıda duruyor, seninle görüşmek istiyorlar” dedi. İsa, kendisiyle konuşana, “Kimdir annem, kimdir kardeşlerim?” karşılığını verdi. Eliyle öğrencilerini göstererek, “İşte annem, işte kardeşlerim!” dedi. “Göklerdeki Babam’ın isteğini kim yerine getirirse, kardeşim, kız kardeşim ve annem odur.” 1400 yıl önce zaten Kur’an’da gerçek aile bağlarının biyolojik ilişkilere değil, imana dayandığı bildirilmişti. Zira Allah şöyle buyurmuştur: “Müminler ancak kardeştirler.” Ve İmam Ali (minhusselam) der ki: “İki gerçek dost, farklı bedenlerde tek bir ruhtur” Ve Hz. Muhammed (O’na ve Ailesine Selam Olsun) İslam’ın başlangıcında, sahabeler arasında kardeşlik sistemini kurduğunda bu yeni aile bağları sisteminin temellerini atmıştır. Hz. Muhammed (O’na ve Ailesine Selam Olsun), Muhacirler ile Ensarlar arasında kardeşlik ahti yaptı ve her birinin kendi kardeşine yardım etmesini zorunlu kıldı, o denli ki iki yeni kardeş birbirinden miras alabileceklerdi. Ama bu şart daha sonra Allah’ın: “Akraba olanlar, miras hususunda, Allah’ın Kitap’ında birbirlerine müminler ve muhacirlerden daha yakındırlar” buyruğu ile neshedilmiş ve Kaim ve Yedinci Ahit zamanına ertelenmiştir.
Bir gün İmam Ahmed El-Hasan (minhusselam) Mısır’ın Bedir kentinde evin karşısındaki binaları ve orada yaşayan insanları işaret ederek bana şöyle dedi: “Evlat, buradaki insanları görüyormusun?”
“Evet” dedim. O (minhusselam) dedi ki: “Bundan otuz yıl sonra biri gelip onlara kan kardeşinle evlenmenin haram olduğunu söylese, Allah’a yemin ederim ki onu taşlarlar.”
Bende dedim ki: “Öyleyse İbrâhim ile Sara, Enok ile İsis ve Adem’in çocuklarında olduğu gibi kan kardeşlerinin birbiriyle evlenmesine izin verilecek mi?”
O (minhusselam) dedi ki: “Evet, ama caiz olmayan, ruh aleminden kardeş olanların evlenmesidir.”
Bende dedim ki: “Yani ruh aleminden aile üyeleri birbirlerine mahrem midir?”
O (minhusselam) dedi ki: “Evet.” İmam Ahmed El-Hasan (minhusselam) buyurdu: “Ruh aleminde bir soy ağacı vardır ve gelecekte bunun bir kısmını sana yayınlatacağım.” Bir keresinde Şeyh Abdülsettar Kâzımî İmam Ahmed El-Hasan’a (minhusselam) bir soru sordu: “‘Gerçekten Fatıma’ya ‘babasının annesi’ lakabı verilmiştir’hadisinin anlamı nedir?”
İmam (minhusselam) dedi ki: “Bunun anlamı ruh aleminde Fatımat’üz Zehra’nın, Hz. Muhammed’in annesi olduğudur.”
Bu bölüme, Al-i Muhammed’in ve peygamberlerin ruh soy ağacının küçük bir kısmı eklenmiştir . Ağacın kökünde İmam Ali ve Fatımat’üz Zehra’nın olduğunu görüyoruz. İmam Ali’nin (minhusselam) Adem ve Nuh da dahil olmak üzere birçok oğlu vardır. İmam Ali ve Fatımat’üz Zehra (Selam Onlardandır) ruh eşleridir. Hz. Muhammed’in ruh aleminde Mikail, Hüseyin ve Mesih’in anası Meryem de dahil olmak üzere birçok çocuğu vardır. Hüseyin’in üç çocuğu vardır: Yusuf, Musa ve Zeynep. Mikail’in El-Hammam ve El-Yaman da dahil olmak üzere üç çocuğu vardır. Hüseyin’in ruh eşi Hz. Leyla, ruh aleminde İsa’nın annesi, İsa da Adem’in ruh eşi olan Havva’nın babasıdır. İsa’nın ruh eşi Mecdelli Meryem’dir. Musa’nın da çocukları vardır, onlardan biri Nefertiti’nin ruh eşi ve İmran ile Süleyman’ın babası olan İlyas’tır. Mesih’in anası Meryem’in ruh eşi olan Yusuf’un da üç çocuğu vardır, onlardan biri Mecdelli Meryem’dir. Sadık’ın (minhusselam) da çocukları vardır, onlardan biri, Sara’nın ruh eşi ve İsmail ile Elyesa’nın babası olan İbrâhim’dir. Ve gördüğünüz gibi, ruhların soy ağacı, dünyadaki biyolojik ailelerden farklı şekilde düzenlenmiştir. Ve bu, bu kitaba dahil edilemeyecek kadar büyük olan ruh soy ağacının sadece küçük bir örneğidir ve onu bütünüyle ortaya çıkarmanın zamanı henüz gelmedi.
Bir gün İmam Ahmed El-Hasan’a (minhusselam) dedim: “Efendim, cömertliğiniz beni başka bir soru sormakta açgözlü yapıyor.” O (minhusselam) dedi ki: “Sor canım benim.”
Ben dedim ki: “Bu fiziksel dünyada erkekler oğullarına çok bağlı olurlar. Peki ruh aleminde baba ve oğul arasındaki ilişki nasıl? Daha mı güçlü?”
O (minhusselam) dedi ki: “Fiziksel ilişkiden daha az değildir, bilakis daha güçlü ve daha iyidir.”
İmam Ahmed El-Hasan (minhusselam) ruhların nasıl başka ruhları doğurduğunu anlatırken şöyle buyurmuştur:
“Her ruhun bir annesi olmaz, fakat her ruhun bir babası vardır, çünkü dişiler erkeklerden yaratılmıştır. Ve bu fiziksel dünyadaki her insanın bir babası olduğu gibi, her ruhun da bir babası vardır. Ve fiziksel dünyadaki babanın, ruh alemindeki baba olması zorunlu değildir, çünkü her ruhun bir babası vardır ve biz bu dünyaya birçok kez geldik. Ve her enkarnasyonda, ebeveynler ve kardeşler farklıdır. Ve bu, Kaim’i tanımamızın bir alameti ve onun kim olduğunun mutlak kanıtıdır, çünkü İmam Sadık (minhusselam) şöyle buyurdu: “Muhakkak ki Allah, gölgelerde ruhlar arasında bir seçim yaptı, sonra onları bedenlere yerleştirdi. Böylece Kaim’imiz kıyam ettiği zaman, kişi, Allah’ın kendisine gölgelerde ortak kıldığı kardeşinden miras alır ve fiziksel doğumdan olan kardeşinden miras almaz. Onu bundan tanı. Kim (böyle) tanırsa, artık onun için daha fazla delile gerek kalmaz.” Ve biz bu iddiayla çıktık ve Al-i Muhammedin Kaimi şimdi bunu herkese karşı bir delil olarak kullanıyor. Ve sizin ruh aleminden olan gerçek babalarınızın ve gerçek kardeşlerinizin kim olduğunu bilen O’dur.” İmam Ahmed El Hasan (minhusselam) devamında dedi ki: “Ve oğlum, sana bu konu doğrultusunda önem arz eden ufak bir bilgi bahşetmek istiyorum. Muhammedî ruh, kendisinin özdeş bir kopyası olan başka bir ikiz ruha kendini kopyalayabilir. Umarım bunu anlamışsındır.”
Ben dedim: “Yani Muhammed ve Ali gibi mi?” O (minhusselam) dedi ki: “Evet ve sadece bir kez değil, bazen birden çok kez.” Ben dedim: “O halde Mehdiler, İmamların ruhlarıdır veya ruhlarının ikiz kopyalarıdır.” O (minhusselam) dedi ki: “Allah’a şükürler olsun, aferin oğlum.” Ben dedim: “Yani Mehdilerin bir kısmı İmamlardır, bir kısmı ise değildir, fakat İmamlardan olmayanlar, İmamların özdeş kopyalarıdır.” O (minhusselam) dedi ki: “Aferin! Evet.” Dedim ki: “Öyleyse babacığım, sen İmam Hüseyin’sin (minhusselam) ve ben bir kopyayım. Peki ben kimin kopyasıyım?” O (minhusselam) dedi ki: “İmam Hüseyin’in.” Bir gün İmam Ahmed El-Hasan’a (minhusselam) dedim: “Babacığım, neden on dört Masumdan (Muhammed, Fatıma ve 12 İmam) dördünün adı Muhammed, dördünün adı ise Ali’dir?”
Bunun üzerine İmam (minhusselam) şöyle cevap verdi: “Bilmiyor musun? Yoksa biliyorsun da teyit etmek mi istiyorsun?”
Dedim ki: “Bana öğrettiğinden başka bir şey bilmiyorum, sen bana söyle babacığım, içimde bir his var ama en iyisini Allah bilir.”
O (minhusselam) dedi ki: “Sana daha önce söyledim oğlum, bazı sorulardan kaçınmak ve bazı sırları açığa vurmamak için çok şey sakladım.”
Sordum ki: “Her Muhammed, Muhammed ve her Ali, Ali miydi (Onlara Selam Olsun)?”
O (minhusselam) dedi ki: “Allah’a şükürler olsun.” On bir defa “Allah’u Ekber!” dedim, ve ardından İmam (minhusselam) üç defa söyledi. Dedim ki: “Bu ne kadar büyük bir sır! Bu ne kadar büyük bir sır! Ve İmam Hasan (aleyhisselam) İmam Sadık (aleyhisselam) ve aynı zamanda İmam Hasan Askeridir (aleyhisselam), değil mi? Ve sen İmam Kâzım (aleyhisselam), İmam Hüseyin (aleyhisselam) ve İmam Ahmed El-Hasan’sın (Selam Sendendir).”
O da (minhusselam) şöyle cevap verdi: “Doğrudur, oğlum.” Ve böylece Al-i Muhammed’in (Selam Onlardandır) enkarnasyonlarını öğrendik. Hz. Muhammed’in (minhusselam) enkarnasyonlarından:
1. Nebi Muhammed bin Abdullah
2. İmam Muhammed Bakır (5. İmam)
3. İmam Muhammed Cevat (9. İmam)
4. İmam Muhammed Mehdi (12. İmam)
İmam Ali’nin (minhusselam) enkarnasyonlarından:
1. İmam Ali bin Ebu Talib (1. İmam)
2. İmam Ali Zeynel Abidin (4. İmam)
3. İmam Ali Rıza (8. İmam) 4. İmam Ali Hadi (10. İmam)
İmam Hasan’ın (minhusselam) enkarnasyonlarından:
1. İmam Hasan bin Ali (2. İmam)
2. İmam Cafer’i Sadık (6. İmam)
3. İmam Hasan Askeri (11. İmam)
İmam Hüseyin’in (minhusselam) enkarnasyonlarından:
1. İmam Hüseyin bin Ali (3. İmam)
2. İmam Musa Kâzım (7. İmam)
3. İmam Ahmed El-Hasan (1. Mehdi)
İmam Ahmed El-Hasan (minhusselam) ayrıca açıkladı ki, Muhammed Peygamber’in (O’na ve Ailesine Selam Olsun), İmam Ali’nin (minhusselam) ve İmam Hasan’ın (minhusselam) da Mehdiler olarak enkarneleri vardır, tıpkı İmam Hüseyin’de (minhusselam) olduğu gibi. O (minhusselam) aynı zamanda, Ulül-Azim Peygamberleri veya Ahit Peygamberleri (Adem, Nuh, İbrâhim, Musa, İsa) de dahil olmak üzere en iyi peygamberlerin bazılarının bu çağda Mehdiler olarak gönderildiğini açıkladı. O, On İki Mehdinin isimlerini ve sıralamasını açıkladı. − Birinci Mehdi, İmamlardan biri İmam Hüseyin’in enkarnesi olan İmam Ahmed El-Hasan’dır. Ruhunun kopyaları onun çocukları olan Yusuf ve Musa’dır.
− İkinci Mehdi, Yusuf’un enkarnesi olan Eba Sadık Abdullah Haşim’dir. Onun ruhu, babası İmam Hüseyin’in bir kopyasıdır.
− Üçüncü Mehdi, Musa’dır ve ruhu, babası İmam Hüseyin’in bir kopyasıdır.
− Dördüncü Mehdi, Adem’dir ve ruhu, babası İmam Ali’nin (minhusselam) ruhunun bir kopyasıdır.
− Beşinci Mehdi, İsmail’dir ve onun ruhu, babası İbrâhim’in, İbrâhim de kendi babası İmam Sadık’ın ruhunun bir kopyasıdır.
− Altıncı Mehdi, İbrâhim’dir ve ruhu, babası İmam Sadık’ın ruhunun bir kopyasıdır.
− Yedinci Mehdi, Mikail’dir ve ruhu, babası Muhammed Peygamber’in ruhunun bir kopyasıdır.
− Sekizinci Mehdi, Nuh’tur ve ruhu, babası İmam Ali’nin ruhunun bir kopyasıdır.
− Dokuzuncu Mehdi, İsa’dır ve ruhu, babası İmam Ali’nin ruhunun bir kopyasıdır.
− Onuncu Mehdi, El-Mürteza’dır ve çocukları olan Adem, Nuh ve İsa onun ruhunun kopyalarıdır.
− On Birinci Mehdi, İmam Sadık’ın enkarnasyonu olan Harun Sadık’tır. Çocukları ve torunları da İbrâhim, İsmail ve Elyesa onun ruhunun kopyalarıdır.
− On İkinci Mehdi, Muhammed bin Zehra’dır. O, Muhammed Peygamberdir ve oğlu Mikail onun ruhunun bir kopyasıdır. Böylece, gördüğümüz gibi 12 Mehdi (Onlara Selam Olsun) üç İmamın, altı Ahit Peygamberinin, buna ek olarak Yusuf, İsmail ve Mikail’in (Onlara Selam Olsun) ric’at ve reenkarnasyonlarından oluşmaktadır. İşte kalan Mehdilerin her birinin enkarnasyonlarının bir listesi:
Eba Sadık’ın enkarnasyonları:
1. İdris/Enok Peygamber
2. Amid Peygamber
3. Yusuf Peygamber
4. Yeremya Peygamber (Hızır)
5. Büyük İskender
6. İsa’nın Benzeri
7. Mani Peygamber
8. Yemliha (Ashab’ı Kehf’ten ve ya Yedi Uyurdan biri)
9. Abdullah bin Abdül Müttalib
10. Malik Eşter
11. Abdullah bin Hüseyin (Ali Asker)
12. Abdullah Haşim
Üçüncü Mehdi’nin bazı enkarnasyonları:
1. Musa
2. Ashab’ı Kehf’ten ve ya Yedi Uyurdan biri
3. Muhammed bin Nuseyr
Dördüncü Mehdi’nin enkarnasyonları:
1. Adem
2. Siccalı Arnobius
3. Marangoz Yusuf
4. Ali Akber
Beşinci Mehdi’nin enkarnasyonları:
1. İsmail bin İbrâhim
2. İsmail bin Hizkil
Altıncı Mehdi’nin enkarnasyonları:
1. İbrâhim
Yeddinci Mehdi’nin enkarnasyonları:
1. Başmelek Mikail
2. Habil
3. Musa’nın kardeşi Harun
4. Benzer’in yanında çarmıha gerilen İyi Adam
5. Maksimilyanus (Ashab’ı Kehf’ten ve ya Yedi Uyurdan biri)
6. Selman Muhammedî
Sekizinci Mehdi’nin enkarnasyonları:
1. Horus
2. Nuh
3. İshak bin İbrâhim
4. Eyüp
5. Pisagor
Dokuzuncu Mehdi’nin enkarnasyonları:
1. Ahura Mazda
2. İsa Mesih
3. Abdül Müttalib
4. Ebü’l Hattab, İmam Sadık’ın sahabesi
5. Ebülfezl Abbas, İmam Hüseyin’in kardeşi
Biz bazı enkarnasyonları belirtiyoruz, hepsini değil, zira bunlar İmam Ahmed El-Hasan’ın (minhusselam) bu zamanda kamuoyuna açıkladıklarıdır.
Bir gün İmam Ahmed El-Hasan’a (minhusselam) soruldu: “Ailemin bana yabancı olduğunu hissediyorum. Artık ebeveynlerimle ve kardeşlerimle bir bağ hissetmiyorum. Sanki onlar tamamen yabancı insanlardır. Benim ilgi duyduğum şeye onlar hiçbir ilgi duymuyorlar. Ben bu Dava’da bütün bu gerçekleri öğrendikten sonra ne benzer bir inanışları var ne de beni anlıyorlar.”
İmam (minhusselam) buyurdu: “Bu, ruhsal yükseliş sürecinin doğal bir parçasıdır. Ruh, beden üzerinde giderek daha fazla kontrol sahibi olduğunda, bu şekilde hissetmeye başlar. Bu, doğal bir süreçtir. Biyolojik aile ruhsal aile değildir.”
Bu bana İsa’nın şu sözlerini hatırlattı: “Yeryüzüne barış getirmeye geldiğimi sanmayın! Barış değil, kılıç getirmeye geldim. Çünkü ben babayla oğulun, anneyle kızın, gelinle kaynananın arasına ayrılık sokmaya geldim. İnsanın düşmanı kendi ev halkı olacak.”
Yedinci Ahit’te ailelerin yeniden düzenlenmesi bir hakikattir. Çünkü bizi birbirimize bağlayan imandır ve babamız Rab’dır. Hz. Muhammed’in (O’na ve Ailesine Selam Olsun) de buyurduğu gibi: “Ben ve Ali bu ümmetin babalarıyız.”