"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 4953

Yüce Allah’ın Şu Kavli:

“Onlara: Gelin, Allah’ın Rasûlü sizin için mağfiret isteyiversin denildiği zaman başlarını çevirdiler. Gördün ki, onlar kibirlerine yediremeyerek hâlâ yüz döndürüyorlar” (Âyet: 5); buradaki “Levvev ruûsehum = Başlarını büktüler” ta’bîri, “Başlarını hareket ettirdiler, Peygamber’i hor görüp istihza ettiler” demektir. Bu, “Leveytu” fiilinden olmak üzere şeddesiz de okunuyor.

4953 Zeyd ibn Erkam (radıyallahü anh) şöyle demiştir: (Bir gazvede) amcamla beraber idim. Ben Abdullah ibn Ubeyy ibn Selûl’ü işittim, şöyle diyordu:

— “Rasûlüllah’ın yanındakilere nafaka vermeyin, tâ ki etrafından dağılsınlar. Eğer O’nun yanından Medine’ye dönersek, daha azîz olan, daha zelîl olanı muhakkak oradan çıkaracaktır.”

Ben onun bu sözlerini amcama söyledim. Amcam da bunu Peygamber’e söyledi. (Abdullah ve arkadaşları bunu söylemediklerini yemînle kuvvetlendirince) Peygamber onları doğruladı. Bu şöyle oldu: Peygamber beni çağırttı, ben de O’na anlattım. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Abdullah ibnu Ubeyy ve arkadaşlarına haber gönderip çağırttı. Onlar, söylemediklerine yemîn ettiler. Bu sebeble Peygamber beni yalanladı. Bundan dolayı bana öyle bir gam isabet etti ki, asla böylesi bir gam başıma gelmemişti. Gittim, evimde oturdum. Amcam da bana:

— Kendini Peygamber’e tekzîb ettirecek ve öfkelendirecek kadar ileri gitmekten ne istedin? dedi.

Bunun üzerine Yüce Allah: “Münafıklar sana geldiği zaman: Şe-hâdet ederiz ki, sen muhakkak ve mutlak Allah’ın rasûlüsün, dediler…” sûresini indirdi. Peygamber adam gönderip beni çağırttı. Ve bu sûreyi okudu da:

— “Allah seni doğruladı” buyurdu.