“Ey Rabbimiz, hakikat Sen kimi o ateşe sokarsan, şübhesiz onu hor ve hakîr edersin. (Orada) zâlimlerin hiçbir yardımcıları da yoktur” (Âyet: 192).
4614 Abdullah ibn Abbâs, hizmetçisi Kureyb’e, teyzesi ve Peygamber’in zevcesi olan Meymûne’nin yanında bir gece geçirdiğini haber verip, şöyle demiştir: Ben başımı yastığın enine koyarak uzandım. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile ehli de yastığın boyuna başlarını koyarak uzandılar. Rasûlüllah uyudu. Gece yarıyı bulduğunda yahut biraz evvelce yahut biraz sonraca uyandı. Uykuyu (gidermek için) elleriyle yüzünü silmeye başladı. Ondan sonra Âlu İmrân Sûresi’nin son on âyetlerini okudu. Sonra kalkıp asılı duran küçük bir kırbaya uzandı. Oradan güzelce bir abdest aldı. Sonra namaza durdu. Ben de kalkıp O’nun yaptığı gibi yaptım. Sonra gittim, yanına (yani sol tarafına) namaza durdum. Sağ elini başımın üzerine koydu ve sağ kulağımı tutup büktü (yani beni sağ tarafına geçirdi). Sonra iki rek’at, sonra yine iki rek’at, sonra yine iki rek’at, sonra yine iki rek’at, sonra yine iki rek’at, sonra yine iki rek’at namaz kıldı. Ondan sonra tek rek’atli bir namaz kıldı. Sonra müezzin da’vete gelinceye kadar yine uzandı.
Müezzin gelince yine kalktı, hafif iki rek’at namaz kıldıktan sonra odasından çıkıp sabah namazını kıldırdı