4493 Hişâm ibn Urve tahdîs edip şöyle demiştir: Bana babam Urvetu’bnu’z-Zubeyr, Âişe’den şöyle haber verdi: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) vefat ettiği hastalığı içinde Âişe’nin nevbet gününe ulaşmayı isteyerek:
— “Yarın ben nerede olacağım? Yarın ben nerede olacağım?” diye sorar dururdu.
Bunun üzerine zevceleri kendisine izin verdiler, böylece O istediği yerde oluyordu. Artık Peygamber yanında vefat edinceye kadar Âişe’nin odasında olmuştur.
Âişe dedi ki: Peygamber sağlığında bana gelmekte bulunduğu nevbet gününde, benim evim içinde öldü. Allah O’nun ruhunu, başı gerdanımla göğsüm arasında iken ve tükrüğü tükrüğüme karışmış hâlde iken aldı.
Sonra Âişe dedi ki: Kardeşim Abdurrahmân ibn Ebî Bekr, beraberinde dişlerini misvâkladığı bir misvakla içeriye girdi. Rasûlüllah ona doğru baktı. Bunun üzerine ben:
— Yâ Abdarrahmân, şu misvâğı bana ver! dedim.
O da verdi. Ben misvâğın kullanılmış yerini dişimle kestim, sonra yumuşattım ve Rasûlüllah’a verdim. Rasûlüllah benim göğsüme dayanmış hâlde o misvakla dişlerini ovaladı.