4492 Omer ibn Saîd şöyle demiştir: Bana Abdullah ibnu Ebî Muleyke haber verdi. Ona da Âişe’nin himayesinde bulunan Ebû Amr Zekvân şöyle haber vermiştir: Allah’ın bana ihsan ettiği ni’metlerden birisi Rasûlüllah’ın benim odamda, benim nevbetimde, başı benim göğsümün üstü ile gerdanımın arasında olarak vefat etmesidir. Bir de Allah’ın O’nun vefatı sırasında benim tükürüğüm ile O’nun tükürüğünü bir arada birleştirmesidir. (Şöyle ki: Kardeşim) Abdurrahmân, elinde bir misvak ile odama girdi. Ben de RasülulIah’ı (göğsüme yan) dayamıştım. O’nun misvaka dikkatle baktığını gördüm. O’nun misvakı çok sevdiğini bildiğim için:
— Size misvakı alayım mı? diye sordum.
Başıyla “Evet, al” diye işaret etti. Hemen misvakı alıp kendisine sundum. Fakat katı geldi.
— Yâ Rasûlallah, biraz yumuşatayım mı? diye sordum.
Başı ile “Evet!” diye işaret etti. Ben de misvakı yumuşatıp verdim. Bir de Rasûlüllah’ın yanında deriden ufak bir su kabı yahut ağaçtan bir su kabı, içinde su ile dururdu. -Râvî Omer ibn Saîd su kabının ne’vinde şübhe etmektedir- Rasûlüllah arasıra ellerini bu kabın içine batırıyor ve ıslanan elleriyle yüzünü sıvazlıyor ve:
— “Lâ İlahe illallah! Ölümün de şiddetleri, sarsmaları var!” diyordu.
Sonra elini kaldırdı. Tâ ruhu alınıncaya kadar:
— “Yâ Allah, beni er-Refîku’l-a’la camiasında kıl!” duasına devam etti. Ve bu duâ ile Peygamber’in (mu’cizeler çıkaran) eli meyledip düştü. (Allâhumme sallı alâ Muhammedin ve âli Muhammed.)