Ve Aişe: Mukâteb, üzerinde (kitabet bedelinden) ödemediği bir borç kaldığı müddetçe bir köledir, demiştir. Zeyd ibn Sabit de: Üzerinde bir dirhem borç kaldığı müddetçe (köledir), demiştir. İbn Omer de: Mukâteb, üzerinde kitabet malından bir şey kaldığı sürece yaşasa da, ölse de, cinayet işlese de bir köledir, demiştir.
2603 Bize Mâlik, Yahya ibn Saîd’den; o da Abdurrahmân kızı Amre’den tahdîs etti ki, Berîre yardım istemek için mü’minlerin annesi Âişe (r.anha)’ye geldi. Âişe ona:
— Eğer sahiplerin isterse, senin mukâtebe bedelini bir döküşle onlara dökeyim ve seni âzâd edeyim; bunu yapayım, dedi. Berîre bu teklîfi sâhiblerine zikretti. Onlar:
— Hayır, razı olmayız; ancak velâ hakkın bize âid olması şartıyle kabul ederiz, dediler. İmâm Mâlik geçen senedle dedi ki: Yahya şöyle dedi: Amre muhakkak olarak şöyle dedi: Âişe bunu Rasûlüllah’a zikretti. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Âişe’ye:
— “Sen Berîre’yi satın al ve onu hürriyete kavuştur. Şüphesiz velâ hakkı ancak hürriyete kavuşturan kimseye âittir” buyurdu.