"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 2390

2390-…….. Sehl ibn Sa’d (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Biz cuma gününün gelmesiyle sevinir, ferahlanırdık. Şöyle ki: Bizim ihtiyar bir hanım ninemiz vardı. O her cuma günü, bizim su kenarlarına dikmekte olduğumuz silk (çöğündür) denilen bitkinin köklerinden alıp toplar, onları bizim için bir çömleğin içine koyar ve buna arpa taneleri de ilâve ederek pişirirdi. Râvî Ya’kûb dediki: İyi bilmiyorum amma Sehl; Bu yemeğin içinde ne iç, ne de et yağı vardı, demişti. Cuma namazını kılınca biz bu kadıncağızı ziyaret ederdik. O da hazırladığı bu yemeği bize yaklaştırır, ikram ederdi. İşte biz cuma günü olunca bu kadının hazırladığı bu yemekten dolayı sevinirdik. Biz kuşluk yemeğini cuma namazından sonra yer, öğlen uykusunu da muhakkak cuma namazından sonra uyurduk.