2389 Ebû Hureyre (radıyallahü anh)’den (şöyle demiştir): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün yanında çöl ahâlîsinden bir adam bulunduğu hâlde şunu anlatıyordu:
“Cennet ehlinden bir kimse (cennette) zirâat etmek hususunda Rabb’inden izin istedi de Allah ona:
— (Ey kulum!) Sen, arzu ettiğin hâlde değil misin? Diye sordu. O kimse:
— Evet, lâkin ben zirâat yapmayı arzu ediyorum, dedi.” Peygamber devamla dedi ki: “Akabinde bu kimse tohum attı, tohumu hemen çabucak çıkmaya, büyümeye ve biçilmek devrine erişmeye başladı. Taneler yığını dağlar misâli oldu. Bunun üzerine Yüce Allah:
— Ey Âdemoğlu, al işte! Şu muhakkak ki, seni hiçbir şey doyurmaz, buyurur!”
Bunun üzerine çöl arabı:
— Vallahi bu zirâatçiyi ancak ya Kureyşli yahut Ensârî bir kimse bulursun. Çünkü Kureyş ile Ensâr zirâat sahibleridirler. Biz bedevîlere gelince, bizler zirâat sâhibleri değiliz, dedi. Bedevinin bu sözü üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) gülümsedi.