Ve İmâm Mâlik şöyle dedi:
Ariyye: Bir kişinin diğer bir kişiye, bahçesinin hurmalarından bir ağacın o yılki mahsûlünü bağışlaması; sonra bağışlayan, bağışladığı kimsenin bu hurmaları toplamak için onun bahçesine girmesinden eziyet duymasıdır ki, bu sebeple hibe ediciye, o taze hurmaları o şahıstan kuru hurma karşılığında satın almasına ruhsat verildi.
Muhammed ibn İdrîs eş-Şâfiî de:
Ariyye, ancak beş vesk’ın aşağısında ölçek ile kuru hurma mukaabilinde ve elden ele peşin alınıp verilmekle olur, tahmîn ile olmaz demiştir.
Sehl ibn Ebî Hasme’nin “Vesklendirilmiş veskler” sözü, Şafiî’nin bu “Tahmîn ile olmaz” görüşünü kuvvetlendiren sözlerdendir.
Muhammed ibn îshâk, Nâfi’den; o da İbn Omer (radıyallahü anh) ‘den rivayet ettiği hadîsinde şu tefsîri söyledi:
Ariyyeler, kişinin diğer kişiye kendi malından bir ve iki hurma ağacı bağışlamasıdır.
Yezîd ibn Hârûn el-Vâsıtî, Sufyân ibn Huseyn’den olmak üzere şöyle dedi:
Ariyyeler fakirlere hibe edilmiş olan bir takım hurma ağaçlarıdır ki, bu fakirler kuru hurmaya ihtiyâçlarından dolayı yaş hurmaların kuru hurma olmasını beklemeye muktedir olamazlardı da, kendilerine bu yaş hurmaları (ne kadar kuru hurma getireceğini tahminden sonra), istedikleri kuru hurma mukaabilinde satmalarına ruhsat verildi.
2231-…. Bize Mûsâ ibnu Ukbe, Nâfi’den; o da İbnu Omer’den; o da Zeyd ibn Sâbit (radıyallahü anh)’ten haber verdi ki, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ariyyeler hususunda onların kaç ölçek kuru hurma tutacağını tahmin ve takdir etmekle satılmalarına ruhsat vermiştir.
Râvî Musa ibnu Ukbe: Ariyyeler bir takım hurma ağaçlarıdır ki, sen onların yanına gelirsin de, onların üstündeki yaş hurmaları kuru hurma karşılığında satarsın, demiştir.