2013 Abdullah ibn Amr (radıyallahü anh) şöyle demiştir:
Vallâhî ben yaşadığım müddetçe muhakkak gündüzleyin oruç tutacağım, geceleyin de muhakkak ibâdetle kaaim olacağım demekte olduğum haberi Rasûlüllah’a ulaştırılmış. Rasûlüllah bana bunu söyleyip söylemediğimi sordu. Ben de kendisine:
— Bâbam, anam sana feda olsun, ben bu sözleri söylemiş, böyle adamışımdır, dedim.
Bunun üzerine Rasûlüllah:
— “Ama sen bu ağır ibâdeti yerine getirmeye muktedir olamazsın. Onun için sen bazen oruç tut, bazen tutma; bazen ibâdete kalk, bazen uyu. Sen (her) aydan üç gün oruç tut. Çünkü her hasene on misli ile mükâfatlanır. Bu da (fazilet ve ecir kazanma bakımından) bütün sene orucu gibidir” buyurdu.
— Ben bundan daha fazlasına kuvvet yetiririm, dedim. Rasûlüllah:
— “Öyleyse bir gün oruç tut, iki gün oruç tutma” buyurdu.
— Ben bundan daha fazlasına kuvvet yetiririm, dedim.
— “Öyleyse bir gün oruç tut, bir gün tutma. İşte bu, Dâvûd Peygamber’in orucudur. Bu, orucun en fazîletlisidir” buyurdu.
— Ben bundan daha fazlasına kuvvet yetiririm, dedim. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):
— “Bundan daha fazîletli oruç yoktur” buyurdu.