” (Kurbân yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin.)
Artık içinizden kim hasta olur yahut başından bir eziyeti bulunursa, ona oruçtan veya sadakadan yahut da kurbândan (biriyle) fidye (vâcib olur)… ” (el-Bakara: 196).
Hasta veyâhud başından muzdarib olan kimse tıraş olunca, âyette bildirilen oruç, sadaka, kurbân fidyelerinden hangisini dilerse onu îfâ etmekte muhayyerdir. Oruca gelince o, üç gündür.
1845 Abdurrahmân ibnu Ebî Leylâ’dan; o da Ka’b ibnu Ucre (radıyallahü anh)’den haber verdi ki, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona:
— “Belki sana başındaki haşereler eza veriyor?” buyurdu. Ka’b ibn Ucre:
— Evet yâ Rasûlallah! dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah:
— “Başını tıraş et de üç gün oruç tut yahut altı fakiri doyur yahut da bir koyun kurbânı kes!” buyurdu.