"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 1316

1316 Abdullah ibn Omer (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Sa’d ibn Ubâde bir kerre kendisine arız olan bir hastalıktan dolayı rahatsız oldu. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Abdurrahmân ibn Avf, Sa’d ibn Ebî Vakkaas ve Abdullah ibn Mes’ûd ile birlikte Sa’d’e hasta ziyaretine geldiler. Peygamber, Sa’d’ın yanına girdiği zaman, onu ailesi halkı tarafından çepçevre kuşatılmış bir hâlde buldu. Rasûlüllah:

— “Sa’d öldü mü?” diye sordu

Oradakiler:

— Hayır yâ Rasûlallah, ölmedi, dediler.

Peygamber duygulanıp ağladı. Topluluk Peygamber’in ağladığını görünce, onlar da ağladılar. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

— “İşitmez misiniz? Şübhesiz ki, Allah gözyaşı ile ve iç üzüntüsü ile azâp etmez. Lâkin -diline işaret ederek- işte bunun yüzünden ya azâp eder yâhûd da merhamet eyler. Ve şüphesiz ölü, ailesinin kendisine (nehyedilmiş bir ağlayışla) ağlamasından dolayı azâp olunur” buyurdu.

Omer (radıyallahü anh) de (Câhiliyyet âdeti üzere) ağlandığında sopa ile döver, çakıl taşları atar ve toprak saçardı.