Ve Omer (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Şunlar ne güzel iki denk ve ne güzel ilâvedir.
“Onlar kendilerine bir musibet geldiği zaman ‘Biz Allah’n mülküyüz ve biz ancak O’na dönücüleriz’ derler. İşte onlar; Rablerinden mağfiretler ve rahmet hep onların üzerinedir ve onlar doğru yola erdirilenlerdir”
(el-Bakara: 156-157).
Ve Yüce Allah’ın şu kavli:
“Hem sabr (ve sebat) ile hem de namaz ile (Allah ‘tan) yardım isteyin. Şübhesiz bu elbette büyük bir şeydir. Ancak Allah’a karşı yüksek saygı gösterenler üzerinde öyle değildir” (el-Bakara: 45).
1314 Bize Şu’be, Sabit el-Bunânî’den tahdîs etti. O şöyle demiştir: Ben Enes ibn MâIik (radıyallahü anh)’ten işittim; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): ” (Gerçek) sabr, musibetin ilk darbesi sırasında (katlanıp dayanmak)” buyurmuştur.