Güneş ve ailesinin sayısı on iki ediyordu. En son alt üst oluş hakkında sormaktaydı Marduk babasına. Niçin yedi göksel varlık bir sıraya dizili yerler aldılar kendilerine? Böyle sormaktaydı babasına. Böylece Enki onların Güneş etrafındaki turları üstünde düşündü. Onları vücuda getirenin, Güneş’in etrafında oluşturdukları büyük şeridi dikkatle inceledi Enki.
Dünya’nın ve Ay’ın konumlarını bir tablo üstüne işaretledi. Güneş’in soyundan olmayan Nibiru’nun hareketlerine göre bu büyük şeridin genişliğini belirledi. Buna kralın onuruna, Anu yolu adını koymaya karar verdi Enki. Baba ve oğul incelediler derin göklerin enginliğindeki yıldızları. Birbirlerine yakınlıklarıyla oluşan gruplaşmalar Enki’yi büyüledi. Göklerin turlarına göre, bir ufuktan diğer ufka dek on iki takım yıldızın imgelerini çizdi.
Büyük şeritte, Anu yolunda, bunların her birini Güneş ailesindeki on ikilerle eşleştirdi. Her birine birer durak atadı ki bundan böyle bu isimlerle çağırılsınlar. Sonra göklerde, Anu yolunun altında, Nibiru’nun Güneş’e yaklaştığı yerde şerit gibi bir yol tasarladı; buna Enki yolu adını verdi. On iki takım yıldızı biçimlerine göre atadı buraya. Anu’nun yolunun hemen altında kalan göklere, yukarı kata Enlil yolu adını verdi.
Yıldızları burada da on iki takım yıldız halinde düzenledi. Yıldızların takımları 36 adetti; üç yol içinde yerleşmişlerdi. Nibiru’nun her yaklaşması ve uzaklaşması sırasında izlediği rota, bu yıldızların duraklarına Dünya’dan bakılarak anlaşılacaktı bundan böyle. Güneş’in etrafında yaptığı yolculukta Dünya’nın belirlenen konumu da öyle. Bu devrenin başlangıcını, göksel zamanın ölçüsünü şöyle belirtti Enki, Marduk’a.
Dünya’ya vardığım sırada sona ermekte olan durak, bana atıfla Balık durağı olarak adlandırıldı, hemen onun ardından geleni de ünvanımla, sulardan olan diye adlandırdım. Böyle diyordu Enki gurur ve memnuniyetle oğlu Marduk’a. Bilgeliğin gökleri kucaklar, öğretilerin benim anlayışımı kat be kat aşar, ama Dünya ve Nibiru üstünde bilgi ile hükümdarlık ayrılmıştır.