Aygıtlarımızla inceleyebiliriz uzak gökleri. Her şeyin yaratıcısının eserini tek başımıza izleyebiliriz hayranlıkla. Kalalım, turları inceleyelim; Ay nasıl çemberler çizer Dünya etrafında, Dünya nasıl çemberler çizer Güneş etrafında. Gördükleriyle heyecanlanan Enki, böyle diyordu oğlu Marduk’a. Babasının sözleriyle ikna oldu Marduk; roket gemiyi yaşama yerleri yaptılar.
Dünya’nın bir turu, Ay’ın üç turu boyunca kaldılar. Onun Dünya çevresindeki hareketlerini ölçtüler, bir ayın süresini hesapladılar. Dünya’nın altı turu boyunca, Dünya çevresinde on ik turu boyunca Dünya’nın yılını ölçtüler. Bu ikisinin nasıl biribirine dolanıp ışıklı disklerin gözden kaybolmasına yol açtığını kaydettiler. Sonra dikkatlerini Güneş çeyreğine yönelttiler; Mumu ve Lahamu’nun yollarını gözlemlediler.
Dünya ve Ay ile Lahmu, Güneş’in ikinci çeyreğini oluşturuyordu. Altı adetti aşağı suların göksel varlıkları. (Asteroid kuşağının Güneş’e yakın olan kısmın aşağı sular, uzak kısmına yukarı sular diyorlar.) Böyle açıkladı Enki, Marduk’a. Altı adetti yukarı suların göksel varlıkları; engelin, dövülmüş bileziğin ötesindeydiler. Anşar (Satürn) ve Kişar (Jüpiter), Anu (Uranüs) ve Nudimmud (Neptün), Gaga (Plüton) ve Nibiru idi bu diğer altılı. Hepsi on iki adettiler.