Ay’ın yüzü çarpan iblislerin eseri pek çok çukurla delik deşikti. Roket gemiyi art arta uzayan tepelerin bulunduğu bir yere
indirdiler, bunların tam ortasına kondular.
İndikleri yerden Dünya’yı, göklerin enginliğini görebiliyorlardı. Kartal miğferlerini kuşandılar, atmosfer solumaya yetersizdi. Etrafta kolaylıkla dolaştılar, şu yöne sonra bu yöne gittiler. Kötü ejderin eseri çoraklık ve ıssızlık olmuştu.
Lahmu’nun tam tersine burası hiç uygun değildi ara istasyon olmaya, diyordu Marduk babasına. Terk edelim burayı, dönelim Dünya’ya. Acele etme evladım, diyordu Enki, Marduk’a. Dünya’nın, Ay’ın ve Güneşin göksel dansı seni hiç büyülemiyor mu? Buradan bakışımızı engelleyen bir şey yok, Güneş’in çeyreği yakın, Dünya boşlukta asılı kalmış bir küre gibi.