Dolayısıyla sonra doğan oğul ardıllıkta ilk doğan oğuldan önce geliyordu. Böyle bir çatışma altının çıkartılmasını tehlikeye sokabilir, diye korktu Anu. Kardeşlerden biri Nibiru’ya dönmeli ve ardıllık meselesi şimdilik hiç düşünülmemeliydi. Kendi kendine böyle düşünen Anu iki oğluna dönüp onları çok şaşırtan şu teklifi yaptı: Tahta oturmak için Nibiru’ya kim dönecek? Edin’e kim komuta edecek? Abzu’da kim efendi olacak?
Gelin üçümüz arasında zar atıp belirleyelim. Kardeşler sessizdi; bu cüretkar sözler onları gafil avlamıştı. Haydi kura çekelim, dedi Anu. Kısmetin eli sayesinde belirlensin karar. Üçü, baba ve oğulları el sıkıştılar. Kura çektiler ve işleri kuraya göre paylaştılar. Anu Nibiru’ya dönecekti, hükümdar olarak tahtında oturacaktı.Edin Enlil’e düştü, adının gereği gibi emirler efendisi olacaktı. Daha çok yerleşim kuracak, gök gemilerinin ve onların kahramanlarının sorumluluğunu üstlenecek, denizlerin engeline rastlayana dek tüm toprakların önderi o olacaktı. Ea’ya hakimiyet bölgesi olarak denizler ve okyanuslar düştü. Suların engelinden sonraki topraklar onun tarafından idare edilecek, Abzu’da efendi olacak, hünerle çıkartacaktı altını.
Enlil kısmetine çıkanı uygun buldu; kısmetin eline saygıyla boyun eğdi. Ea’nın gözleri aşkla doldu; Eridu’dan ve Edin’den ayrılmayı hiç istemedi. İzin ver de Ea, sonsuza dek evi bilsin Eridu’yu dedi Anu, Enlil’e. Suya ilk inenin o olduğu sonsuza dek hatırlansın. İzin ver de Ea, Dünya’nın efendisi olarak bilinsin; ünvanı dünyanın efendisi olsun. (Anadolu ezoterizminde ki dünyanın efendisi yada dünyanın bekçisi olarak bilinen Hızır’ı hatırlayın. Ancak ileri de muhteşem bir Hızır tanımlaması var. Dolayısı ile ben bu tanımlamayı ve Ea yı, dönüşüme uğrayarak Hızır’a değişmiş Ea olarak görmüyorum)
Babasının sözlerini hürmetle eğilerek kabul etti Enlil; dönüp ağabeyine şöyle dedi: Bundan böyle ünvanınEnki‘dir, Dünya’nın efendisi anlamına . Bende emirler efendisi olarak bilineceğim. Toplanan kahramanlara bu kararları açıkladı Anu, Enki ve Enlil. Görevler belirlendi, ufukta başarı göründü, diyordu Anu onlara. Artık size veda ediyorum, Nibiru’ya sakin bir kalple dönüyorum.