“A’mâya bir harec (darlık ve günâh) yok. Topala bir harec yok. Hastaya bir harec yok. Size de kendi evlerinizden, gerek babalarınızın evlerinden, gerek biraderlerinizin evlerinden, gerek kızkardeşlerinizin evlerinden, gerek amcalarınızın evlerinden, gerek halalarınızın evlerinden, gerek dayılarınızın evlerinden, gerek teyzelerinizin evlerinden, gerek (başkasına âid olup da) anahtarlarına mâlik bulunduğunuz evlerden, yahut da sâdık dostlarınızın evlerinden yemenizde de bir harec yoktur. Hep bir arada toplu olarak da, dağınık dağınık da yemenizde dahî harec yoktur. (Şu kadar ki) evlere girdiğiniz vakit Allah tarafından mübarek ve pek güzel bir sağlık (dilemiş) olmak üzere kendinize selâm verin. İşte Allah, âyetleri size böylece beyân eder. Tâ ki anlayasınız” (en-Nûr: 61).
5438 Bize Sufyân ibn Uyeyne tahdîs etti. Yahya ibn Saîd şöyle dedi: Ben, Buşeyr ibn Yesâr’dan işittim, şöyle diyordu: Bize Suveyd ibnu’n-Nu’mân (radıyallahü anh) tahdîs edip şöyle dedi: Biz, Rasûlüllah’ın beraberinde Hayber’e doğru sefere çıktık. Sahbâ’ya vardığımızda -Yahya: Bu Sahbâ, Hayber’den yarım günlük yoldadır, demiştir- Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yiyecek istedi. Kendisine kavuddan başka birşey getirilmedi. İşte biz onu su ile karıştırıp bulamaç yaptık ve ondan yedik. Sonra su istedi, ağzını çalkaladı, bizler de ağızlarımızı su ile çalkaladık. Akabinde bizlere tekrar abdest almadan akşam namazını kıldırdı.
Sufyân ibn Uyeyne: Ben bu hadîsi Yahya ibn Saîd’den evvel de, sonra da işittim, demiştir.