“Ey îmân edenler, Peygamber’in evlerine yemeğe da’vet olunmaksızın, vaktine de bakmaksızın girmeyin. Fakat da’vet olunduğunuz zaman girin. Yemeği yediğiniz zaman da hemen dağılın. Söz dinlemek veya sohbet etmek için de izinsiz girmeyin. Çünkü bu, Peygamber’e eza vermekte, O sizden utanmaktadır. Allah ise hakkı açıklamaktan çekinmez.” (el-Ahzâb: 53).
5522 Bize Ya’kûb ibn İbrâhîm tahdîs edip şöyle dedi: Bana babam İbrâhîm ibn Sa’d, Salih ibn Keysân’dan; o da İbn Şihâb’dan tahdîs etti ki, Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Ben Hicâb emrinin inişini herkesten iyi bilirim. Ubeyy ibn Ka’b bile bunu bana sorar idi. (Bu şöyle olmuştu:) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Zeyneb bintu Cahş ile evlendiği gün -ki onunla evlenmesi Medine’de olmuştu- güneş yükseldikten sonra insanları yemeğe da’vet etti. Yemekten sonra Rasûlüllah oturdu. Da’vetliler de kalkıp gittikten sonra, bâzı kimseler gitmeyip Rasûlüllah’ın yanında oturdular. Nihayet Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kalkıp yürüdü. Ben de beraberinde yürüdüm. Âişe’nin oda kapısına kadar ulaştı. Sonra bu oturan kimselerin çıkıp gittiklerini sanarak geri döndü. Ben de berâberinde döndüm. Geldiğimizde bu misafirlerin hâlâ yerlerinde oturduklarını gördük. Rasûlüllah ikinci defa geri döndü. Ben de beraberinde döndüm. Yine Âişe’nin odasının kapısı önüne erişti. Sonra onların çıkıp gittiklerini sanarak geri döndü. Ben de beraberinde döndüm. Bu sefer onların kalkıp gittiklerini gördük. Bunun üzerine Rasûlüllah benimle kendi arasına bir perde gerdi. Bu sırada Hicâb emri indirildi.