5480 el-Muttalib ibnu Abdillah ibn Hantab’ın âzâdlısı Amr ibnu Ebî Amr, Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh)’ten şöyle derken işitmiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) -üvey babam- Ebû Talha’ya:
— “Oğlanlarınızdan bana hizmet edecek bir oğlan ara” buyurdu.
Bunun üzerine Ebû Talha beni bineğinin arkasına bindirerek çıkardı. Artık ben Rasûlüllah’a hizmet eder oldum. Rasûlüllah bineğinden her inip konaklama yaptığı zamanlarda, kendisinden şu duayı çok söyler olduğunu işitirdim:
— “Yâ Allah! Ben hemmden, hazenden, acizlikten, tenbellikten, cimrilikten, korkaklıktan, borç ağırlığı ve sıkıntısından ve erkeklerin galebesi ve kahrından sana sığınırım!”
(Enes dedi ki:) Ben kendisine devamlı hizmet ediyordum. Nihayet Hayber’den dönüyorduk. Peygamber de kendisi için almış olduğu Safiyye bintu Huyey ile dönüyordu. Ben Peygamber’i, bineğinin arka tarafında Safiyye için bir abâ yahut bir örtü ile yer hazırlar, bundan sonra da Safiyye’yi bineğinin arkasına bindirir görüyordum. Biz es-Sahbâ mevki’ine vardığımızda deriden sofralar içinde hays yemeği yaptırdı. Sonra beni gönderdi de, ben birtakım insanları da’vet ettim. Onlar da gelip bundan yediler. İşte bu Peygamber’in Safiyye ile evlenmesi olmuştu. Sonra Medine’ye doğru yollandı. Nihayet kendisine Uhud Dağı görülünce:
— “Şu Uhud öyle bir dağdır ki, o bizi sever, biz de onu severiz” buyurdu.
Medine’yi yukarıdan görünce:
— “Yâ Allah! Ben Medine’nin iki dağı arasını, ibrahim’in Mekke’yi harem kıldığı gibi harem kılıyorum! Yâ Allah! Sen Medîneliler’e müddleri ve sâ’ları içinde (ölçülen azıklarında) bereket ihsan eyle!” diye duâ etti .