Ve Câbir ibn Abdillah ile Ebû Saîd Hudrî, geminin içinde her biri ayakta oldukları hâlde namaz kılmışlardır. Hasen Basrî (gemide ayakta mı, yoksa oturarak mı namaz kıldıracağını soran kimseye hitaben): Dikelmekle arkadaşlarına meşakkat vermeyeceğin müddetçe ayakta kıldırırsın ve gemi ile beraber -döneceği yere- dönersin. Onlara meşakkat vereceksen o takdirde oturarak namaz kıldırırsın, demiştir.
382…….Bize Mâlik, İshâk ibn Abdillah ibn Ebî Talha’dan; oda Enes ibn Mâlik’ten haber verdi. Onun ninesi Muleyke, Rasûlüllah’ı, kendisi için hazırlamış olduğu bir yemeğe da’vet etmişti. Rasûlüllah o yemekten yedi. Sonra; “Kalkınız da size namaz kıldırayım” buyurdu. Enes der ki: Ben kullanıla kullanıla simsiyah olmuş bulunan (eski) bir hasırımıza doğru davrandım, üzerine su serptim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namaza durdu. Yetîm ile ben de arkasında bir saff olduk. Kocakarı da arkamızda durdu. Rasûlüllah bizlere iki rek’at namaz kıldırdı, sonra ayrıldı..