Ve Yüce Allah’ın şu kavilleri:
“… Rabb’inizden mağfiret dileyin. Çünkü O çok mağfiret edicidir. Gök üstünüze bol yağmur salıverir. Sizin mallarınızı ve oğullarınızı çoğaltır, size bağlar, bustânlar verir, size ırmaklar akıtır” (Nûh: 10-12).
“Ve çirkin bir günâh işledikleri yahut nefislerine zulmettikleri vakit Allah’ı hatırlayarak hemen günâhlarının mağfiret edilmesini isteyenlerdir. Günâhları Allah’tan başka kim mağfiret eder? Bir de onlar işledikleri günâh üzerinde, bilip dururken ısrar etmeyenlerdir” (âlu İmrân: 135).
6379 Buşeyr ibn Ka’b el-Adevî şöyle demiştir: Bana Şeddâd ibn Evs (radıyallahü anh) tahdîs etti ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Seyyidu’l-istiğfâr (yânı istiğfar dualarının ulusu) Allah’tan şöyle mağfiret dilemektir:
Allâhumme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente, halaktenî ve ene abduke ve ene alâ ahdike ve va’dike mastata’tu. Eûzu bike min şerri mâ sana’tu. Ebûu leke bi-nîmetike aliyye ve ebûu bi-zenbî fağfir lî. Fe-innehû lâ yağfiru’z-zunûbe illâ ente.
(Yâ Allah! Benim Rabb’im Sen’sin. Sen’den başka ilâh yoktur. Beni Sen yarattın. Ben Sen’in kulunum ve gücüm yettiği kadar ezelde Sana verdiğim ahd ve va’d üzere sabitim. İşlediğim günâhların şerrinden Sana sığınırım. Bana ihsan eylediğin ni’metlerini i’tirâf ederim, günâhımı da i’tirâf ederim. Benim günâhlarımı mağfiret eyle! Şu muhakkak ki, günâhları Sen’den başkası mağfiret edemez!)”
Peygamber buyurdu ki: “Bu seyyidu’l-istiğfâr duasını her kim kalbiyle sevâb ve faziletine kesin inanarak gündüz okur da o gün akşama girmeden önce ölürse, o kimse cennet ehlindendir. Her kim de sevâb ve faziletine kesin inanarak bunu geceleyin okur da sabaha girmeden evvel ölürse, o kimse de cennet ehli zümresindendir”.