"Enter"a basıp içeriğe geçin

Etiket: 18- İ’tîkâf etmeyi irâde eden sonra da kendisine (yapmak istediği i’tîkâfı terk edip) i’tikâftan çıkma fikri zahir olan kimsenin durumunu beyân bâbı

Buhari 2084

2084 Bize el-Evzâî haber verip şöyle dedi: Bana Yahya ibn Saîd el-Ensârî tahdîs edip şöyle dedi: Bana Abdurrahmân kızı Amre, Âişe (r.anha)’den şöyle tahdîs etti: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ramazânın son on gününde i’tikâf edeceğini söyledi. Âişe de i’tikâf etmek için izin istedi. Rasûlüllah Âişe’ye izin verdi. Hafsa da Âişe’den (beraberinde i’tikâf etmesi için) kendisine izin vermesini istedi. Âişe onun isteğini yaptı. Bunları Cahş kızı Zeyneb görünce, o da mescidde bir çadır kurulmasını emretti. Onun için de başka bir çadır kuruldu. Rasûlüllah sabah namazını kıldırdığı zaman i’tikâf çadırına dönmek âdetinde idi. Bu dönüş sırasında kurulmuş olan çadırları gördü ve:

— “Bunlar nedir ki?” diye sordu. Sahâbîler:

— Âişe’nin, Hafsa’nın ve Zeyneb’in çadırlarıdır, dediler. Rasûlüllah:

— “Onlar bununla birr mi (yânı hâlis iyilik ve ibâdet mi) irâde ediyorlar? Ben bu ay i’tikâf etmiyorum” buyurdu ve i’tikâf etmeyi bırakıp döndü.

Nihayet ramazândan çıkınca, şevvalden on gün i’tikâf etti.