Ebu’d-Derdâ da: Sizler ancak amellerinize bürünüp yapışıcılar olarak harb ediyorsunuz, demiştir. Bir de Azîz ve Celîl olan Allah’ın şu kavli vardır:
“Ey îmân edenler, yapmıyacağınız şeyi niçin söylersiniz?
Yapmıyacağınız şeyi söylemeniz, en şiddetli buğz sebebi olmak bakımından Allah indinde büyüdü. Şübhesiz ki Allah, kendi yolunda, birbirine kenetlenmiş bir bina gibi saflar bağlayarak çarpışanları sever” (Saff: 2-4).
2845 Ebû İshâk şöyle demiştir: Ben-el-Berâ (ibnÂzib-radıyallahü anh-)’dan işittim, şöyle diyordu: (Uhud harbinde) Peygamber’e demir zırh ile yüzü örtülü bir kişi geldi de:
— Yâ Rasûlallah! (Hemen) harb edeyim de (sonra) müslümân mı olayım? Diye sordu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
— “Müslüman ol, sonra harbet!” buyurdu.
O da hemen müslümân oldu, sonra da harbe girişti, nihayet şehîd edildi.
Bunun üzerine Rasûlüllah:
“Az işledi, fakat çok ecir kazandı” buyurdu.