18-…Zuhrî şöyle dedi: Bana Ebû İdrîs Âizu’llah ibnu Abdillah (80) haber verdi ki, Ubâdetu’bnu’s-Sâmit (radıyallahü anh) ki, birinci Akabe gecesinde bey’at eden on iki nakîbin biri olmuş ve Bedir harbinde de hazır bulunmuş idi; şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) etrafında sahâbîlerinden bir cemâat mevcûd olduğu hâlde buyurdu ki:
“Allah’a (ibâdette) hiçbir şeyi ortak kılmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarınızı öldürmemek, kendiliğinizden uyduracağınız bir yalanla (kimseye) iftira etmemek, hiçbir ma’rûfta (iyi işte) isyan etmemek üzere bana bey’at (yani benimle ahd) ediniz, içinizden sözünde duran olursa mükâfatı Allah ‘ın üzerindedir. Bu dediklerimden birini yapıp da ondan dolayı dünyada cezalandırılırsa, bu ceza ona keffârettir. Bunlardan birini yapıp da yaptığı fiili Allah örterse, işi Allah’a kalır: İsterse onu affeder, isterse ona ceza verir”. Biz de bu şart üzere Peygamber’le bey’at ettik.