"Enter"a basıp içeriğe geçin

Etiket: 25- Nafile namazda ikişer rek’at ikişer rek’at kılınacağı hususunda gelen hadisler bâbı

Buhari 1171

Bu, nafilede iki rek’atta selâm verilecek hadîsi, Ammâr ibn Yâsir, Ebû Zerr, Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh) ile Câbir ibn Zeyd, İkrime ve Zuhrî den de zikrediliyor.

Yahya ibn Saîd el-Ensârî (143) de: “Memleketimizin eriştiğimiz fakîhleri, gündüz nafilesinde muhakkak iki rek’atta bir selâm veriyorlardı” demiştir.

1171 Câbir (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bizlere Kur’ân’dan sûre öğretir gibi, işlerin hepsinde îstihâre’yi öğretirdi, “Her biriniz bir işe kasdettiği zaman, farz olmayarak iki rek’at namaz kılsın, sonra şu duayı söylesin;

Allâhumme innî estehîruke bi-ilmike ve estakdiruke bi-kudretike ve es ‘eluke min fadlike’l-azîm. Feinneke takdiru velâ akdiru ve ta’lemu velâ a’lemu ve ente allâmu’l-ğuyüb.

Allâhumme in kunte ta’lemu enne hâzel-emre hayrun lîfîdînî ve meâşî ve akıbeti emri -yahut da şöyle buyurdu: Âcili emrî ve ecilihi-fakdurhu lî ve yesserhu lî Summe bârik lî fîhî.

Ve in kunte ta’lemu enne hâzel-emre şerrun lî fî dînî ve meâşî ve akıbeti emrî -yahut şöyle buyurdu: Fî âcili emrî ve ecilihî- fasrifhu annî vasrifnî anhu, vakdur liye’l-hayra haysu kâne summe ardınî bihî desin” buyurdu.

Câbir: İstihare eden kimse duanın “bu iş” lâfzı yerinde, kendi hacetini adiyle anar, demiştir. Duanın tercemesi şöyledir:

– “Yâ Allah, bildiğin için Sen’den hayırlısını dilerim. Gücün yetiştiği için Sen’den beni kudretlendirmeni dilerim. Hayırlı olanın beyân ve takdirini Sen’in o büyük fadlından isterim. Çünkü Sen’in (her şeye) gücün yeter; benim ise gücüm yetmez. Sen (her şeyi) bilirsin; ben ise bilmem. Ve Sen bütün gaybları pek yakından bilensin! Yâ Allah, şu işin dînim, hayâtım ve âhiretim -yahut şöyle der: dünyâ ve âhiret işim hususunda bana hayırlı olduğunu bilmekte isen (yânı; Sen’in ilminde böyle olduğu kararlaşmış ise) bunu bana mukadder kıl ve bunu bana kolaylaştır. Sonra müyesser kıldığın bu işte bana bereketler ihsan eyle!

Ve şu işin dînim, yaşayışım ve âhiretim -yahut şöyle der: dünyâ ve âhiret işim hususunda benim için bir şerr olduğunu bilmekte isen, bu işi benden; beni de o işten çevir. Ve hayr her nerede ise, onu benim için makdûr (ve müyesser) kıl. Sonra da beni bu hayrdan râzî kıl”