Yüce Allah’ın Şu Kavli:
“O’nun bulunduğu evdeki kadın onun nefsinden murâd almak istedi, kapıları sımsıkı kapadı ve: Sana söylüyorum, beri gel! dedi” (Âyet:23)
Ve Ikrime: “Heyte leke”, Havran dilinde “Helümme” ma’nâsınadır, dedi. Saîd ibnu Cubeyr de: “Taâle ( = Beri gel)” ma’nâsınadır, dedi
4738 Şu’be, Süleyman ibn Mıhfân’dan; o da Ebû Vâil’den tahdîs etti ki, Abdullah ibn Mes’ûd (radıyallahü anh): Kadın “Heyte leke” sözünü söyledi, demiş; ardından: “Biz o kelimeyi, ancak bize öğretildiği gibi okuruz” gerekçesini ilâve etmiştir.
“Mesvâhu” (Âyet:23), “İkaamet yeri”; “Elfeyâseyyidehâ” (Âyet: 25), “İkisi efendisini buldular”;
“Innehum elfev âbâehum dallın” (es-sâffât: 69), “Çünkü onlar atalarını sapkın kimseler bulmuşlardı”;
“Bel nettebiu mâ elfeynâ aleyhiâbâenâ” (el-Bakara: 170) “Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız, dediler”;
“Bel acibtu ve yesharun” (es-sâffât: 12)”Ben taaccûb ettim, Halbuki onlar alay edip eğleniyorlar”