Yüce Allah’ın Şu Kavli:
“Su bulamamışsanız, o vakit tertemiz bir toprakla teyemmüm edin., ” (Âyet: 6)
“Teyemmemû”, “Kasdediniz”; “Âmmîne”, “Âmidîne”, yani “Kasdediciler olarak” demektir. “Emmemtu” ve “Teyemmemtu” bir ma’nâyadır.
İbn Abbâs:
“Lemestum (= Dokundunuz)”, “Temessûhunne ( = Kadınlara dokunursunuz)”; “Vellâtî dahaltum bihinne (Kendilerine dâhil olduğunuz kadınlar)’ (en-Nisâ: 23) ve “el-İfd┑ (en-Nisâ: 21); bunların hepsi nikâh, yani cinsî münâsebet ma’nâsınadır, demiştir
4650 Peygamber’in zevcesiÂişe (r. anha) şöyle demiştir: Bizler Rasûlüllah’in yaptığı seferlerin birinde O’nunla birlikte yola çıktık. Nihayet ya el-Beydâ’ya yahut Zâtu’l-Ceyş’e vardığımızda (yanımda ariyet olan) bir gerdanlığım koptu (kayboldu). Aransın diye Rasûlüllah o yerde bekledi. İnsanlar da O’nunla beraber beklediler. Halbuki bir su başında değillerdi, yanlarında da su yoktu, insanlar Ebû Bekr es-Sıddîk’a gelip:
— Âişe’nin yaptığını görmüyor musun? Rasûlüllah’ı da, insanları da yollarından alıkoydu. Su başında değiller, beraberlerinde de su yok, dediler.
Bunun üzerine Ebû Bekr (benim yanıma) geldi. Rasûlüllah da başını benim dizimin üstüne koyup uyumuştu. Ebû Bekr bana:
— Sen Rasûlüllah’ı da, insanları da yollarından alıkoydun. Su başında değiller, beraberlerinde de su yok, dedi.
Âişe dedi ki: Ebû Bekr beni azarladı ve Allah’ın söylemesini istediği sözleri söyledi. Eli ile de böğrüme vurmaya başladı. Beni kıpırdamaktan, Rasûlüllah’ın dizim üstünde bulunmasından başka hiçbirşey men’ etmiyordu (yani başı dizimde olduğu için hiç kıpırdamadım). Sabah olunca Rasûlüllah kalktı, hiç su yoktu. Allah Teyemmüm Ayeti’ni indirdi (herkes teyemmüm etti).
Useyd ibn Hudayr (radıyallahü anh):
— Ey Ebâ Bekr hanedanı! Bu sizin ilk bereketiniz değildir, dedi.
Âişe dedi ki: (Sonra gideceğimiz sırada) üzerine bindiğim deveyi kaldırdık. Bir de gördük ki, gerdanlık onun altında imiş