4113 Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Uhud günü olup da insanlar Peygamber’in yanından dağıldıkları zaman Ebû Talha, Peygamber’in önünde kendi kalkanını Peygamber’e siper yaparak, oradan hiç ayrılmadı. Ebû Talha ok yayını çok sert çeken bir atıcı idi. Uhud günü o, elinde iki yahut üç yay kırdı. Yanından ok dolu kubur ile geçen kimse olurdu da Peygamber ona: “Ok kabını Ebû Talha’ya boşalt!” derdi.
Enes dedi ki: Peygamber yükselir, askere bakarsa hemen Ebû Talha:
— Babam anam Sana feda olsun, yükselme! Düşman oklarından bir okun Sana isabet etmesinden korkarım. İşte göğsüm Senin göğsüne siperdir! Derdi.
Yine Enes dedi ki: Yemîn olsun ki, ben o tehlikeli Uhud gününde Ebû Bekr’in kızı Âişe’yi ve anam Ümmü Suleym’i gördüm. Bunların her ikisi de eteklerini çemreyip sıvamışlar, ben onların bacaklarındaki halhalları görüyordum. Onlar su kırbalarını taşıyorlar ve onları yaralı askerlerin ağızlarına boşaltıyorlardı. Yemîn olsun o gün Ebû Talha’nın elinden iki yahut üç defa kılıcı düşmüştü.