4712 Omer ibnu Saîd şöyle dedi: Bana Abdullah ibnu Ebî Muleyke haber verip şöyle dedi: Biz İbn Abbâs’ın yanına girdik. O şunları söyledi: Sizler şu halifelik işine kalkışan İbn Zubeyr’e hayret etmiyor musunuz? Ben kendi kendime: Elbette nefsimle, Ebû Bekr ve Omer için yapmadığım hesâblaşmayı İbn Zubeyr için yapacağım, yânı İbn Zubeyr’e yardım etmek, onu müdâfaa hususunda nefsimle münâkaşa edeceğim. Ve elbette Ebû Bekr’le, Omer herbir hayra İbn Zubeyr’den daha yakın bulunuyorlardı, dedim. Ve yine: O, yani İbn Zubeyr, Peygamber’in halasının oğludur; Zubeyr ibnu’l-Avvâm’ın oğludur; Ebû Bekr’in oğlu, yani torunudur; Hadîce’nin erkek kardeşinin oğludur; Âişe’nin kızkardeşi Esmâ’nın oğludur, dedim. Bir de gördüm ki, o benden yüz çevirerek yükselip uzaklaşıyor da benim, kendisinin hâssasından olmaklığımı istemiyor! Bunun üzerine ben şöyle dedim: Zanneder değilim ki, ben kendimden bu yumuşaklığı ona izhâr edeceğim de o bunu terkedecek ve benden olan bu yumuşaklıktan razı olmayacak ve yine zannetmem ki, o benden uzaklaşmasında bana herhangibir hayır isteyecek! Eğer ondan meydana gelen bu hâlden, onun için bir ayrılma, bir kurtuluş yoksa yemîn olsun amcaoğullarım olan Umeyye oğulları’nın benim üzerimde emîr olmaları, bana onlardan başkalarının emîr olmalarından daha sevimlidir (Çünkü Umeyye oğulları, bana Esed oğulları’ndan daha yakındırlar)