Günümüzde, Türk kültürü üzerine yazılan kitaplarda, Yeseviliğin Sünni nitelikli bir yol olduğu söylenir.
Hoca Ahmet Yesevinin Sünni olduğu, Yeseviliğin, Sünni karekterli bir tarikat olduğu, Prof. Mehmet Fuat Köprülünün, Türk Edebiyatındaki Ilk Mutasavvıflar adlı kitabındaki görüşlere dayanır. 1918 yılında, 28 yaşında bir genç iken yazdığı kitaptaki bu konudaki görüşlerinin yanlışlığını Prof. Köprülü daha sonra kabul etmişti. V. Bartholdun ‘Islam Medeniyeti Tarihine yazdığı izahlarda 187. sayfadan itibaren şunları söylüyor Köprülü:
“Burada, Yeseviye tarikatinin hakiki mahiyeti ve karekteri hakkındaki eski görüşlerimi düzelmek için icab ettiğini söylemeliyim: iptida, Yesevilikten çıkan ve Maveraünnehirin 15.-16. asırlardaki mutaassıp mühütinin tesirini taşıyan Nakşibendi tarikatına mensup müellifler (yazarlar), büyük pirleri Ahmet Yesevi hakkında birtakım şeyler yazmışlardır ki, ona ait eski kaynaklar bunlardır. Bu müellifler, Yeseviliğin ilk şeklini ve Ahmet Yesevinin hakiki şahsiyetini tarihi realiteye uygun olarak tavsir etmemişler, kendi arzu ve temayüllerine göre, hakikati tamamiyle değiştirmişlerdir, Yeseviliğin ilk yayıldığı göçebe Türk Muhitlerinin icapları ve din değiştirme psikolojisinin umumi kaideleri göz önüne getirilince, buna imkan olmadığı anlaşılır. Esasen, bu sonraki Nakşibendi müelliflerinin bütün tariflerine rağmen, Yeseviliğin göçebe Türk muhitlerine intibak ettiği eski Türk paganizminden birçok şeyler aldığı ve ayinlerinde -göçebe örfüne uygun olarak- kadınlarla erkeklerin beraber bulunduğu, eski Şamani ayinlerinde olduğu gibi, müsiki, şiir ve extatique (vecdli) raksların ihmal edilmediği, onların yazılarından dahi istidlal edilebiliyor. Esasen, Türklerin eski dini ananelerine bu suretle tetabuk etmese, Yesevilik halk arasında böyle süratle yayılmaz ve Islamlaştırma rolünü asla oynayamazdı. (…..)
Türk kültür tarihinde çok büyük ehemmiyeti olan Hoca Ahmed Yesevi hakkında, Islam Ansiklopedisinin Türkçe neşrinde çıkmış olan yazımı buraya ilave etmeyi zaruri gördüm: