Müslimoğlu Kuteybe, Türk illerinin ele geçirilmesi, yağmalanması konusunda en büyük hamleleri yapmış kişidir. O, 703 yılında Halife Abdülmelikin başbakanı konumundaki Zalim Haccac tarafından Horasan ve Merv Valisi olarak atanmıştı.
Onun görevi, Türk illerini esir etmek, bu ülkeleri haraca bağlamak idi.O da bu işi yönetimin istediği gibi yaptı. 705 yılında Türklerin ve diğer kafirlerin birçok beldelerine gaza yaparak çok sayıda esir, mal, kale ve araziyi ganimet olarak ele geçirdi ( Ibn Kesir, c. 9, s.104)
Kuteybe Türk hükümtarı Neyzek üzerine de yürüdü. Neyzek, bol miktarda mal vererek barış yaptı ve ülkesindeki Müslüman esirleri bıraktı.
Kuteybe bu sene Buharanin ilçesi olan Beykent üzerine de yürüdü ve burayı ele geçirdi. Ele geçirilen hazine o kadar kıymetliydi ki sadece bir döküm heykelin içinden 150 bin dinar altın çıkmışte. Mülümanlar para, mal, esir ganimetleri ile çok zenginleşmişlerdi.
Kuteybe, 706 yılında Türk Hükümdarı Körboğanin ülkesine saldırdı. Yanında esir Türk hükümdarı Neyzek de bulunan Kuteybe, Körbğayı da yendi (Age, s.127), esirler, ganimetler aldı.
Kuteybe 707 yılında Sugd, Nesef, Keş illerine saldırdı ve burada Türklerle savaştı, oraları da ele geçirip yağmaladı. Bundan sonra Arap ordusu Buhara üzerine yürüdü. Buhara Meliki Verdan Huzahi, Kuteybe ile çok şiddetli savaştı ve orayı alamayacağını anlayan Kuteybe Merve geri döndü. Haccac, bu çekiliş yüzünden Kuteybeye kızdı. Kuteybe Türk illerine saldırılarını sürdürdü ve Azerbaycan yakınlarındaki Babül Ebvaba kadar ilerledi (Age, s.130).
708 yılında Türk illerindeki melikler Neyzekin önderliğinde birleşerek Kuteybeyle savaştılar ama mağlup oldular. Kuteybe dört fersah (ortalama 20 kilometre) uzunluğundaki yol boyuna darağaçları kurdurmuş Türk askerlerini asarak gözdağı vermişti.
Araplar, 709 yılında, Kuteybeden başka Abdülmelikoğlu Meslemeyi de başka bir ordu ile Türk illerininin fethine gönderdiler. Mesleme de Azerbaycan taraflarında çok sayıda şehri ele geçirdi (Age, s. 137).
Bu sene Kuteybe saldırılaını şiddetlendirereksürdürdü. Çok miktarda mal, kadın, altın, gümüş kaplar elde etti. Zengin Talikan ilini ve peşinde de Faryap ilini ele geçirdi. Peşinden saldırılarını sürdürüp Cürcan bölgesini ve Belhi ele geçirip yağmaladı. Sonra Neyzek Hanın üzerine yürüyüp Bağlanda onu kuşattı. Şehri ele geçirmeyeceğini anlayınca ona aman verdi ve yanına çağırdı. Kuteybeye güvenen Neyzek han, 700 adamıyla onun yanına geldi ama Kuteybe bir sabah bunların tümünü öldürttü ve böylece başsız bıraktığı Türk kentlerine hakim oldu (Age, s. 139).
710 yılında saldırılarını sürdüren Kuteybe, Şoman, Keş ve Nesef bölgelerini ele geçirdi. Sonra Sicistan üzerine yürüyüp Türk Hükümdarı Rutbili yakalamak istedi. Rutbil ona mal, köle ve kadın göndererek barış yaptı.
Kuteybe 711 yılında Harezm bölgesini ele geçirdi. Burada Türkleri korkutmak için önünde arkasında, sağında solunda biner esiri öldürttü.
Bu zaim komutan daha sonra Türklerin en zengin kenti Semerkandı da ele geçirdi. Buradan çok büyük ölçüde mücevher, altın, gümüş elde etti. Sonra 100 bin erkek kadın köleler aldı. (Age, s. 143 vd.)
711 yılında, yüzbinlerce saşçıdan oluşan Arap ordularına karşı Kök Türk Devletinnin ikinci döneminin komutanı Kül Tigin, Küçük bir ordu ile karşı durmaya çalışmiş ama oda savaşa savaşa geri çekilmiştir.
Arapların gaza adı altında yaptıkları bu talan, vurgun, sömürü seferleri Arabistandaki ve Suriyedeki Arap yöneticilerini çok mutlu ediyordu. Bu sömürgeleştirme eylemlerini dönemin Arap ozanlarından Kab el Eşari şöyle bir şiirle söylemişti:
“Kuteybe her gün bir talan yapıyor
Servetlere yeni servetler katıyor
Bahili olup başına tac geçirildi
Siyah saçları ağardı sonunda onunla
Sogdluların başını döndürdü askerleriyle
Sonunda Sogdlular çölde ve açıkta kaldılar
Çocuklar babalarını kaybettikleri için ağlarlar
Muzdarip babalar da çocukları için ağlarlar
O her bir beldeye konduğunda veya o beldeye geldiğinde
Atlıları şehirde yarıklar ve hendekler meydana getirip giderler”
Bu şiir, o günlerde bile Arapların Islam adına yaptıkları savaşların, “servetlere servet katmak” için olduğunu göstermeye yetiyor.
Kuteybe bu sömürgeleştirme savaşlarını 712 yılında da devam ettirdi ve Şaş ile Fergana bölgelerine saldırdı ve Kabile kadar olan yerleri ele geçirdi. Buralarda ve Hocendde Türklere savaştı ve kimilerine öldüdrüp kimilerine esir aldı; çok miktarda ganimet elde etti.
713 yılında Kuteybe Şaş illerine saldırdı ve birçok kaleyi ele geçirdi. Bu sırada Haccacin öldüğü haberi geldi. Kuteybe bunun üzerine saldırıları bıraktı ve Merve döndü.
Kuteybe 714 yılında Çin diyarındaki Kaşgarı da ele geçirdi ve Çini tehdit etti. Oradan da çok miktarda mal, para, esir alarak döndü.
Bu sırada Halife Velid öldü ve Abdülmelik oğlu Süleyman başa geçti. Kuteybe, Süleymanın halifeliğine karşı ayaklandı. Bunun üzerine askerler onu öldürdüler.
Kuteybeningörevini artık Mühelleboğlu Yezid üstlenmişti. O da tıpkı Kuteybe gibi Türk illerini yağmalamak, sömürmek görevini birinci iş sayıyordu. Kuhistanı ele geçirince 4 bin eli kolu bağlı Türkü öldürmüştü. Buradan sayılamayacak, niteliği anlatılamayacak derecede kıymetli ve güzel mal ile eşyayı ganimet almıştı (Age, s. 284). Sonra 120 bin askerle Cürcana saldıran Yezid, buradan muazzam miktarda mal, altın, esir alarak anlaşma yapmıştı. Denildiğine göre Türk illerindeki mal ve eşya yağmasında Yezid herkesi geçmişti.
717 yılında Halife Süleyman ölünce yerine Abdülazizoğlu Ömer geçti. Bu sene Türkler Azerbaycana saldırıp oradaki Müslümanları öldürdüler. Bunların üzerine giden Ömer Hatem, Türkleri yendi ve çoğunu öldürdü, kalanları esir alıp Şama getirdi.