İmam Cafer-i Sadıkın oğlu olan Musa-i Kazım, 745 yılında doğdu. Alevi yolunun Ali anlayışına uygun olarak sürdürücüsü ve öğreticisi imamlardan birisi olarak, geceleri kimliğini gizleyerek yoksullara yiyecek dağıtır, düşkünlere yardım eder; her hareketiyle insanlara örnek olurdu. Şu sözler, onun Tanrıya ve insana yaklaşımını göstermesi bakımından anlamlıdır:
“Kulunda; suçlar, günahlar çok; ama katında bağışlamak, güzel lütuf ve ihsan çok…”
Imam Hasan soyundan Hüseyin, Abbasilere karşı ayaklanıp öldürülmüştür., başı da halifeye getirilmişti. Halife, bu kişiyi tanıyıp tanımadığını İmam Musa-i Kazıma sorunca, İmam çekinmeden, Hüseyini övmüştü….
Imam Musa, Hrunürreşit (Harun Reşit) zamanında, çoğu günlerini hapiste geçirdi. Sonunda, onun emriyle 799 yılında zehirleyerek şehit ettiler…..