"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Müslim ibni Akiyl

Müslim, imam Hüseyinden mektubu aldıktan sonra, yürük bir hecin devesine binerek bir sabah erkenden Kufeye hareket etmiş; fakat, akşama doğru tekrar Mekkeye dönmüştü.
Onu karşısında gören imam Hüseyin: Ya Müslim!… Niçin geri döndün?… demişti.
Müslim: Ya Hüseyin!… Yola çıktım. Hiç kimseye görünmeden devemi sürmeye başladım. Böylece bir hayli yol aldım. Lakin öğleye doğru yolumun sol tarafından birdenbire bir avcı belirdi. Tam yolumun önünde durarak, elindeki avı kesti. Bu yolculukta, selamet olmadığını anladım. Geri dönmek zorunda kaldım (Bazı tarihler: «Müslim, Mekkeden ayrıldıktan sonra, ailesini ziyaret için, Medineye gitti. Medineden çıktığında, bu hadise zuhura geldi ve bu hadiseyi bir mektupla imam Hüseyine bildirdi. İmam Hüseyin de yine mektupla cevap verdi» şeklinde yazmışlardır.) diye cevap vermişti.
İmam Hüseyin, Müslimin hissetiği uğursuzluktan üzülmüş: Ya Müslim!… Sen kuruntuya kapılmışsın… ve Hakkın takdirinden ayrı bir yola sapmışsın. Şu halde, senin yerine bir başkasını gönderelim… demişti.
İmam Hüseyinin bu sözleri, Müslimin kalbine bir ok gibi, işlemişti. Ağlamaya başlayarak: Ya Hüseyin!… Bu ana kadar nefsim için hiç bir korku hisetmedim ve hiç bir zaman, ölüm kaygısı çekmedim. Ceddim Resulü Kibriya üzerine yemin ederim ki, hissettiğim uğursuzluk kendim için değil, ancak senin içindir. Madem bana, Hakkın takdirinden söz ediyorsun; şu halde, takdir ne ise, yerini bulsun. İşte ben gidiyorum…. diye cevap vermiş ve derhal devesine atlayarak tekrar Mekkeden hareket etmişti.
Müslim, garip bir hisse kapılarak Ehl-i Beytin etrafını korkunç bir felaketin sarmakta olduğuna inanmıştı. Onun için Kufeye gitmeden önce Medineye uğrayarak ailesiyle halallaşmak istemişti.
Müslim, Yezidilerin dikkatini çekmemek için, Medineye gizli girmişti. Önce Ravzai Mutahharayı ziyaret ettikten sonra evine gitmişti.
Evinde bir saatten fazla kalmıştı. Ailesiyle helallaştıktan sonra, devesine binmek için hazırlanmıştı. Fakat iki sevgili oğlu, Mehmet ve İbrahim ona sımsıkı sarılmışlar; bir türlü babalarının kollarını bırakmamışlardı.
Müslim, çocuklarının bu hareketini manevi bir irşat ve işaret telakki etmişti. Bunun için onları da devesine bindirerek; gecenin zifiri karanlıkları içine karışı vermişti.
Müslim, çok garip bir etki altında idi. Kalbine meçhul bir ateş girmişti. Ortada hiç bir neden olmadığı halde, kalbinde o garip hüzünü ve bu hüzünün verdiği göz yaşlarını bir türlü dindirememekte idi.
Bu gizli yolculukta, çöllerde bin türlü sıkıntıya katlanarak: Müslim ve iki suçsuz yavrusu; sonunda pek yorgun bir halde Kufeye gelmişler, Ehl-i Beyti sevenlerden birinin evine inmişlerdi.
İmam Hüseyin tarafından, Müslimin geldiğini haber alan Kufe eşrafı, ertesi gün, Muhtarın evinde toplanmışlardı.
İmam Hüseyinin mektubunu okuyup Müslimin söylediklerini de dinledikten sonra, önce mektuplarla verdikleri ahdü peymanı, Müslimin huzurunda tekrar ederek, Allahın huzurunda yeminlerini kuvvetlendirmişlerdi.
Birkaç gün içerisinde, Kufelilerin önemli bir kısmı Ehl-i Beyte sadakat yeminini. Hatta, imam Hüseyin tarafından Müslimin Kufeye gönderildiğini haber alan Basralılardan bazıları da Kufeye gelerek: imam, bu tarafa gelirse, bizde kendisine biat ve hizmet etmeye hazırız… demişlerdi.
Bütün bu hareketler, gizlice olmakla beraber, kulaktan kulağa yayılmaya başlamıştı ve sonunda bunları Kufe valisi Numan da haber almıştı.
Numan, ertesi gün, Kufe halkını mescide toplamış: Ey nas… işitiyorum ki, Alinin oğlu Hüseyin buraya bir adam göndermiş; sizleri gizlice fesada tevşik etmekte imiş… şunu bilin ki, bu hareket, yanlız Hüseyin ile taraftarlarını değil, bütün Kufe halkını da büyük bir felakete sürükleyecektir. Emirülmüminin olan Yezid, bu hali haber alırsa, buraya bir ordu gönderecek.. bu ordu kimseyi ayırmadan hepinizi kılıçtan geçirecek. Kufeyi de Hakk ile yeksan edecektir. Size ihtar ediyorum: Bu fesaada sebep olanları, derhal aranızdan atın. Ali gibi zorba bir adamın oğlu Hüseyin için, başınızı belaya sokmayın!…. diye bağırmıştı.
Kufe halkını gizli bir telaş almıştı. İmam Hüseyine taraftarlık edenlerin bir kısmı, metanet göstermekle beraber, ötekiler korkmaya başlamışlardı.
Numanın maksadı, böyle bir gözdağı ile halkı korkutmak ve imam Hüseyin lehinde propağanda yapanları Kufeden kaçırmaktı. Fakat, koyu Emevi taraftarları Numanın bu tarzda hareketini pek basit bulmuşlardı.
Yezide hitaben: «Hüseyin buraya adamlarını göndermiş. Bütün Kufenin eşrafını elden etmiştir. Yakında büyük bir fesat başgösterecektir. Vali Numan bu hususta çok gevşek hareket etmektedir….» diye bir mektup yazmışlar; en çabuk araçla Şama yollamışlardı.