"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Kerbela Vakası

Yüzü simsiyah sarılı olan adam, devesinin yularını çekti, durdu. Oradan geçen bir ihtiyara sordu:
Selam, ya Baba! «Yetim » Kabilesinden Kuttamenin evi hangisidir?
İhtiyar, yorgunluktan bacakları titreyen, ceylan gibi hecin Devesine göz gezdirdi; asasına (Elde kullanılan, baston…) dayanarak cevap verdi;
Selam, sana olsun… Kuttame, hani şu babası kocası, kardeşi, Nehrivan savaşında ölen kadın değil mi?
→Evet…..
→Haaa…. işte… şu sokağın solundaki kapıyı çalarsın. Kuttamenin evi, orasıdır. Deven çok yorgun, galiba uzaktan geliyorsun?…
Devenin üstündeki adam, bu soruya cevap vermedi. Elindeki ince hurma çubuğunu şidetle devenin karnına indirdi.
Narin hecin devesi, ok gibi ileri fırlarken: Allah senden razı olsun, ihtiyar… diye söylendi.
İhtiyar gülümsedi: Kefiyesiyle yüzünü sımsıkı kapamış ama, genç bir adam olduğu, sesinden belli. Nereden geldiğini söylemek işine gelmedi…. eh … zaten Kuttamenin evini arayanların hangisi nereden geldiğini söyler? Mutlaka bu da onlardan biridir. Belki de çöl kabilelerinden birinin genç başkanı, dedi.
Yoluna devam etti.
Ağzından köpük saçılan hecin devesi, bir kapının önünde durdu. Devenin üstündeki adam, elindeki çubukla kapıya vurdu.
Kapıyı ihtiyar bir adam açtı. Önce, yüzü kapalı adama; sonra, yorgun deveye baktı.
→Selam!….
İhtiyar, selam sana olsun.
→Kuttamenin evini arıyorum.
İhtiyar, burası.
→Tanrı misafiriyim.
İhtiyar, hoş geldin… safa geldin… buyur.
Yüzü kapalı adam, deveyi ıhtırmaya (Deveyi çöktürmek) gerek görmeden büyük bir çeviklikle yere atladı. İhtiyar adam, devenin yularını aldı: Arkamdan gel…. diye mırıldandı.
Kapıdan girdiler. Büyük bir avlunun sonuna doğru ilerlediler. İhtiyar adam, devenin yularını, genç bir kıza verdi.
Misafir odasının kapısını açarak: Buyurun! dedi.