"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Tarik çalmak

Ve dahi, erkanda tarik çalmak yedidir. Birinci: kendi rızası ile gelene bir tarik çalınır. Ikinci: kendi rızasın üç tarik çalınır. Üçüncü: göz görene beş tarik çalınır. Dördüncü: sohbet dinliyeneoniki tarik çalınır. Beşinci: sohbeti ceme düşene kırk tarik çalını. Altıncı: zalim dili degene ve malının tılsımı bozulan kimseye yetmiş yedi tarik ınır. Yedinci: mürşidin ve mürebbinin ve halife olanın gaybetini edip erkan içinde doksan dokuz tarik çalınır.
Birinci tarikten ta oniki tarika varıncaya kadar sufilere sitem ve sernigün edip ve zarbı Ali ile alalar. Ve dahi, tarikçi tarik çalınca Zülfikarı boynuna koyup mürşide secde ve Zülfikarı niyaz edip pirinin eline verip ayağa kalka. Ve pir dahi, Zülfikara niyaz edip tarikçi dahi Zülfikarı elinde tutup: «La feta illa Ali, la seyfa illa Zülfikar.» Üstad, nefesi, tarikatı iman, destur Şah, erkanı meşayih, emri halife, göz görenin, yol varanın, yolca giden yorulmaz. «Eyvallah güzel Şahım» deyip dura. Ve pir dahi ne buyurur ise o kadar erkan çala. Ondan sonra doyr ki: «Tarik kabulluğuna gördüler muradına Allah diyelim».
Ve dahi, Zülfikar altında geçen mümin ve müslim ol tarikçinin ayağına niyaz edip, ondan sonra Zülfikara niyaz edip, zira, Adem zülfikardan şeriftir. Ve dahi tarikçi Zülfikarı boynuna koyup tarika düşe, ve bir dahi sufinin birine emrede, tarikçiye üç taril çala. Tarikçi kalkıp, mürşidinin Zülfikarın keskinliğine ve sır örtülüğüne, yezidin helakine ve mümin kardeşlerin gönüllerinde muratlarına üçler, beşler, yediler, oniki imamlar, kırklar, enbiya ve evliya, Allah Muhammed, ya Ali. Hü diyelim hü. Diye gülbenk ede.
Tarik altından geçen mümin ve müslimehli ceminin talep edip sağından girip sol tarafı üzerinde düşüp, birbirlerinin ellerine niyaz edip, tecella, temennave tevella ile cemin sol yanına çıka. Nazarda dura. Mürşit olan kimse, o süfilere «Temennaları kabul, muratları hasıl ola, Allah diyelim» deyip. «Hak penahında saklasın hü diyelim, hü» diye. Ondan sonra, mürşide yer gösteripehli irfanca oturup niyazlarına gülbenk ede.
Ve ondan sonra, ustadın nefesin okuyup menakıbı evliyanın sır nefesi okunup ehli cemin müşkülleri hall ola. Ondan sonra, bir fasıl da saz ve söz alup aşıkların divanı ve duvaz-ı imam okunup mürşidin ve mühübbin ve müsahip sair ehli hakkın muratların verip, ondan sonra «oturan duran kardeşlere Şah rızasıyle Hü dedik» deyip, her sufi kardeşler rıza ile evine gide. Genç sufi, yaşlı Sufinin eline temenna ede. Talip pir eline temenna ede. Ve cümle sufiler birbirine temenna ede ki, birbirinin üzerinde hakkı kalmaya.
Bir sufi veya bir müslim şeriat ehlinden sırrı hakikate ehli tarik olmak dilese, o miskini doğru getirmek erkan değildir. Iptida o kimseyi yahut o müslimi, evvel kapıcıya teslim ede. Kapıcı alıp gözcüye teslim ede. Gözcü alıp tarikciye teslim ede. Tarikçi götürüp pir olan kimseye ahvali arz eyleye. Pir: «Bu meydan, Hak meydanıdır. Bu erkan, evliya erkanıdır». Orda nasihat ede, diye ki: «Ismail peygamber gibi canını kurban gerektir, Mansur gibi darı hazırdır, Nesimi gibi postum arkamda ve Fazlı gibi hancer göbeğimdededir. Bu dergahtan hergiz dönmek kim yoktur.» der ise ondan sonra mürşit onu kabul edip el etek verip talip ede.
Intiha sufiye tertip edip, ona dört kapının kırk makamın, onyedi erkanın ilimlerin o kimseye öğretip iptidadan intihaya ulaştıra.
Dört kapı kıblegahı budur ki, beyan olundu: şeriatta secde, tarikatta secde, marifette secde ve hakikatte secde. Burda malüm oldu ki, Iptida şeriat ehline niyaz edip şeriat mihrabında secde ettirip peşin sohbete getirmeyip üç tarik çala. Onun sevabın şeriat ehline bağışlaya. Orda, tarikat ehline niyaz ettirip tarikat mihrabında secde ettirip başını secdeden kaldırmayıp üç tarik çala. Sevabın tarikat ehline bağışlaya. Sonra, marifet mihrabında niyaz ettire. Başın secdeden kaldırmayıp üç erkan a. sevabın marifet ehline bağışlaya. Sonra, hakikat ehline niyaz edip, hakikat mihrabında secde ettirip üç tarik çala. Sevabın hakikat ehline bağışlaya. Bundan sonra o talip sol eliyle mürşidın sağ eteğini ve sağ elini öpüp «cesedim zahiren, canım batınan verdim; sana talip oldum. Malım nefsine, başım meydanına koydum, el benim, etek senindir Şahım» diye. Mürşit: «ahdi imanının bütünlüğüne, ikrar, iman kabüllüğüne Şah» diye ki, talip olan ve mürid olan ikrardan dönmeye.