Seyyid kalender Veli, imam Muhammed Bakır soyundan gelmektedir. Kalender Velinin babası Seyyid Siyami Fakı, annesi Gül Zeynep Hatundur.
Kalender veli, Ankara-Çubuk ilçesi Sele Köyünde hicri 626, miladi 1236 yılında dünyaya gelmiş; hicri 722, miladi 1324 yılında vefat etmiştir.
Teberoğlunun iddiasına göre Kalender Veli, 19 cu kuşaktan Peygamberin torunudur. Bu doğru olamaz. Şöyle ki: yukarıda soyağacını yayınladığımız Hacı Bektaş Veli, 1206 yılında doğduğu halde, Aliden başlayarak 23 ncü kuşağı oluşturuyor. Keza onun amca oğulları Pir İlyas ve Hasan Gazi de 23 ncü kuşağı oluşturuyorlar. 1231 yılında doğan Kalender Veli, onlardan yaklaşık 30 yaş küçük olduğu için, 24 ncü kuşağı oluşturuyor. Bu nedenle Muhammedin 23 ncü torunu oluyor.
Söylencelere göre, Kalender Velinin babası Seyyid Siyami, Horasandan Anadoluya gelen Kutbettin Haydar komutasındaki ordunun içindedir. Kutbettin Haydar, Keskin Tekfuruna yenik düşüp tutsak edilince, ordusunun kalanları dağılır. Seyyid Siyami Fakı da gelip, Çubuk ilçesi, Sele Köyüne yerleşir. Daha doğrusu Sele Köyünü kurar. Türbesi de bu köydedir. Onun oğlu da Cücük Köyünde vefat etmiştir.
Seyyid Siyaminin musahibi de Gül Babadır. Söylencelere göre Beypazarı Karaşar Beldesi yöresinde yaşayan göçerlerden Yağdanı Sultanın kızı Melek,ruyasında Peygamberin bulunduğu mecliste, Seyyid Kalender ile nikahlanır. Ruyasını babasına anlatır. Babası, bu rüya üzerine Çubuk-Sele köyüne gelip, Seyyid Siyami Fakıya konuk olur. Bu rüya onlara da malum olmuştur. Seyyid Kalender Velinin ruyasında Ali kendi nikah şahidi olmuş, Hacı Bektaş Veli de Melek Kızın şahidi olmuş.
Bu rüya üzerine hep beraber Sulucakarahöyüke giderler. Hacı Bektaş Veli, onların nikahını kılar. Birkaç gün Dergahta konuk olduktan sonra, Çubuk-Sele köyüne dönerler.
Bir süre sonra Seyyid Kalender ile Melek Hatun, el öpmeye Beypazarındaki Melek Hatun, el öpmeye Beypazarındaki Melek Hatunun babası Yağdanı Sultana giderler. Yağdanı Sultan onlara “el öpümlüğü” olarak Karaşar, Saray, Dikmen, Köseler ve Dere köylerini verir. Bundan böyle bu köyler Seyyid Kalender Velinin talipleri olurlar.
Seyyid Kalenderin Hamdi, Gülfatma, Abdulkadir ve Ali adlarında dört evladı olur. Seyyid Kalender VeliOcağı, Çavundur ve Garkın Türkmen boylarına pirlik yapmışlar. Ayrıca Terekeme Türkmenleri de önceleri Kalender Veli Ocağına bağlı iken, zamanla ocak mensupları bu boya gidemediği için, Terekeme Türkmenleri Kalender Veli Ocağından kopmuşlar.
Anadolu Selçuklu Sultanı IV.Kılıç Arslan, yardımlarından dolayı, Çubuk Ovasında Cücük ve Taşpınar köyleri civarını bir fermanla Seyyid Kalender Veliye vermiş.
Söylencelerden öyle anlaşılıyor ki, 1262 yılında Seçuklu sultanları II.İzzettin Keykavus ile IV.Kılıç Arslan arasındaki taht kavgasında: Seyyid Kalender Veli, IV.Kılıç Arslanın yanında yer almış, bundan dolayı da sözkonusu bölge kendisine verilmiş.
(IV.Kılıç Arslan, 1229+1261-1266 yılları arasında önce Tokat bölgesini yönetti. Daha sonra kardeşi II.İzzettin Keykavusu yenerek, tüm ülkeye hakim oldu. Moğolların desteği ile Anadolu Selçuklu sarayına vezir olan Muhittin Pervane, 1266 yılında bir ziyafet sırasında IV.Kılıç Arslanı zehirleterek, yerine henüz çocuk olan oğlu III.Gıyasettin Keyhüsrevi getirdi. Fakat Ülkeyi fiilen kendisi yönetti.)
Seyyid Kalender Veli, büyük oğlu Hamdiyi, Seyyid Haci Ali Turabinin torunu ile everir, sonra ona der ki; “Evladım Hamdi, iki aslan bir yatakta yatmaz. Git Cücük çiftliğine yerleş.”
Hamdi Sultan orada mal-mülk sahibi olur. Bir gün Hünkar Hacı Bektaş Veli ile Kalender Veli Sultan, Seyyid Hamdiye konuk giderler. Hamdi Sultan buna çok sevinir. Koca Hünkar ile babası kendisine konuk gelmişler. Bundan çok büyük onur duyar. Onlardan gizli dışarı çıkıp ağıla gider, bir sürü kuzuyu onlara kurban olarak keser. Bir süre sonra Çobanları sürüyü ağıla getirirler. Koyunlar çığlık çığlığa meleşirler. Bu sesler üzerine Hünkar ile Kalender Veli dışarı çıkarlar ne görsünler? Hamdi Sultan, ağıla girip bir sürü kuzuyu kesmiş. Hünkar ona: “Hamdi Sultan, sen tam bir kuzukıransın. Bunca kuzuyu kesmeye ne gerek vardı. Bize bir tane yeterdi” der.
Hünkar, koyunların feryat halinde meleşmelerine dayanamaz. Besmele ile ağılın kapısını örtüp, velayet gücüyle onlara yeniden hayat verir. Tekrar ağılın kapısını açınca, kuzular canlanarak annelerine doğru koşarlar.
Bu olaylardan sonra Hamdi Sultanın soyundan gelenlerin adı “Kuzukıranlar” olur. Hatta kimi çevreler, onları ayrı bir “Ocak” sanırlar. Çubuk-Kargın köyünde oturan Seyyid Hamdinin torunları, “kuzukıran”, “Büyük Kuzukıran” ve “Öz Kuzukıran” soy adlarını almışlar. Yine Hamdi Sultanın soyundan gelenler Meşeli, Aydıncık, Karaşar, Sarısu, Köserlik, Tepeköy ve Kutluşara Dedelik etmişler.
Bu olayın inanç yanını bir tarafa bırakalım, Hünkar Hacı Bektaş Veli bu tarihlerde Hamdi Sultana gitmiş olamaz. Seyyid Kalender, 1231 doğumlu olduğuna göre, oğlu Hamdi olsa olsa 1255 doğumlu olabilir. Hünkar, 1271 yılından önce oraya gittiğine göre; Hamdi Sultan henüz 15 yaşlarında olmalıdır.
Söylencelere göre Garkın aşiretinden bir bölümü, yerleşik yaşama geçmek isterken, Kalender Veliden izin alıp, bugünkü Kargın Köyünü kurmuşlar. Kalender Veli, oğlu Abdulkadiri onlara “Pir” yapmış.
Abdulkadir, babasının köyünü ziyarete gittiği sırada orada hastalanarak vefat etmiş. Babası onu Sele Köyünede defin etmiş. Daha sonra kendisi de vefat edince, oğlunun yanına gömülmüş.
Seyyid Abdülkadirin soyundan gelenler Kargın Köyüne yerleşmişler. Abdülkadirin soyundan gelenlerden bir kola “akmanlar” denmektedir. Bir kolu da Çubuk ilçesinin Mahmutoğlan Köyüne yerleşmişler.
Seyyid Kalenderin küçük oğlu Ali (Mustafa)nın soyu Sele Köyüne yerleşmiş. Bu soydan gelenler, “Yurdakadem”, “Kalender”, “Yol”, “Enkar”, “Yılmaz” ve “Kozkıran” soyadı ile anılırlar.
Araştırmacı yazar Haydar Teberoğlu; Kalender Veli Ocağının, Malatyadaki Şeyh Ahmet Dede Ocağına bağlı olduğunu, dolaysıyla bu ocaktan gelme Otman Babaya bağlı olduğunu, Otman Baba Rumeline geçince, kendisine bağlı olan Kalender veli Ocağını vekaleten Hasan dede Ocağına bağladığını iddia ediyor.
Bu doğru olamaz, çünkü; Otman babanın babası Seyyid Alidir. Seyyid Ali, Timurla birlikte 1402 de Anadoluya geldi. Bu durumda Seyyid Ali ve Otman Baba gelinceye kadar Kalender Veli Ocağı bir Mürşit Ocağına bağlı değilmiydi?
Yine Otman Baba1453 yılından önce Bulgaristana gitmişti. Oysa bu tarihlerde Hasan Dede henüz doğmamıştı.
Kargın köyünde Kel Rıza Bey tarafından tercüme ettirilmiş ve Teberoğlunun yayınladığı belgede şunlar aktarılmaktadır: “Seyyid Siyami, Horasandan Hacı Bektaş Veli ile birlikte Anadoluya gelmiştir. İmam Muhammed Bakır soyundandır. Çubuk-Sele Köyünde yatmaktadır. Onun oğlu Kalender Veli, Rum Eridir ve Rumda (Anadoluda) doğmuştur. Sele Köyünde yatmaktadır.
Seyyid Kalenderin Ali, Abdulkadir ve Hamdi adlarında üç oğlu vardır. Abdulkadir, Sele Köyünde babasının yanında yatmaktadır. Ali, türbe dışında yatmaktadır. Hamdi ise Cücük Köyünde kendi türbesinde yatmaktadır.
Hamdi Sultanın oğlu Tabuscu Efendi, onun oğlu Hamdi Efendi, onun oğlu Daşkın Efendi ve kızı da aynı türbede yatmaktadırlar.
Seyyid Kalenderin oğlu Ali Zeynel Abbidin, Kargın köyüne yerleşmiş ve orada vefat etmiş. Onun oğlu Ahmet Efendi ve Ali Efendi, babaları Zeynel Abbidinin yanında yatmaktadırlar.
Ahmet Efendi oğullarından Hacı Mehmet Medinede kalmış. Diğer oğulları Hüseyin, Hasan ve Ali babaları Ahmet Efendinin yanında yatmaktadırlar.
Hüseyin Efendiden doğan Ahmet, İdris ve Mustafa dır. Ali Efendiden Yahya, Yahyadan Ali doğmuştur.
Hasan Efendiden Veli, Haydar, Ahmet doğmuşlar. Hüseyin Efendinin oğlu Ahmeten Hasan; Hasandan da Yusuf ve Hüseyin doğmuştur.
Hüseyinin oğlu İdristen Hacı ve Mehmet doğmuşlar. Hüseyin Efendinin oğlu Mustafadan Ali doğmuştur.”
Kalender Veli soyağacı için: (Veli Saltık-Alevi ocakları Kitabına bakınız)